Münevver Karabulut’u başı testere ile keserek vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu’nun avukatlığını yapan Metin Feyzioğlu’nun, banka hortumcularının avukatlığını yaptığı da ortaya çıktı.Feyzioğlu’nun, Mehmet Emin Karamehmet’in, Pamukbank’ta yönetim kurulu başkanı iken 460 milyon TL’yi zimmetine geçirdiği gerekçesiyle yargılandığı ve mahkum olduğu davada avukatlığını yaptığı bildirildi.
Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde; yolsuzluk iddialarının derinliğine araştırılması gerektiğini söyleyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, banka hortumcularının avukatlığını yaptığı ortaya çıktı.
Metin Feyzioğlu’nun, Mehmet Emin Karamehmet’in, Pamukbank’ta yönetim kurulu başkanı iken 460 milyon TL’yi zimmetine geçirdiği gerekçesiyle yargılandığı ve mahkum olduğu davada avukatlığını yaptığı bildirildi.
Pamukbank Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet ve Pamukbank Yönetim Kurulu Üyesi Osman Berkmen, “Bankalar Kanunu’na aykırılık” ve “zimmet” suçunu işlediği gerekçesiyle İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Davada; Halk Bankası Erzincan Şubesi müdahil olarak yer aldı. Karamehmet ve Berkmen’in avukatlığını Metin Feyzioğlu üstlendi.
KARAMEHMET, 7 YIL 1 AY 16 GÜN HAPİSLE CEZALANDIRILDI
Mahkeme heyeti, suç tarihinde Pamukbank’ta yönetim kurulu başkanı olarak görev yapan sanık Mehmet Emin Karamehmet’in, yönetim ve denetiminde bulunan bankaya ait toplam 460 milyon 563 bin 693 Türk lirasını kendisine ve şirketlerine menfaat temin ederek zimmetine geçirdiğini belirterek, sanığın “adiyen zimmet” suçunu işlediği anlaşıldığından 7 yıl 1 ay 16 gün hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
BERKMEN’E 5 YIL 10 AY HAPİS
Heyet, banka yönetim kurulu üyesi olan sanık Osman Berkmen’in de “zimmet” suçundan 5 yıl 10 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Metin Feyzioğlu’nun, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan bir emekli büyükelçinin zimmet davasında da, bizzat sanık avukatlığı yapıyor. (AKİT)
Marangoz Metin’in hızarcı, testereci müşteri hizmetlerine kızgınlıktan bazı çok önemli şeyleri gözden kaçırdık.
Sayın Başbakanımızı sinirlendirmek için kurulan tuzakta ne bok bulup da yerim düşüncesiyle Van depremine sarılması aslında kendi infazını da imzalamak demekti.
-Van depremindeki hükümetin performans on numara idi.
-Gölcük depreminde yapılan prefabrik konutlarla, geçici konteynır ile kalıcı konutların arasındaki farkı konuşmak bile gereksizdi.
-Van depreminde ‘NEW Van’ inşa edilirken, Gölcük depreminde depremzedeler senelerce baraka evlere mahkum edilmişti.
Bu konuların sayısız istatistiğini çıkarıp ‘aha lan inek’ demek gerekiyor. Hükümetin en başarılı olduğu bir konuya gelip bulaşması aslında hükümet açısından bir fırsattır. Hem geçmişte yapılan hizmetlerin hatırlanması, hem de bir daha bu konulara burnunu uzatanlara gerekli mesajın verilmesi açısından gerekli çalışmalar yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Bu konuyla ilgili son olarak şunu söylemek istiyorum; Van depreminde yapılanlarla ilgili bölücü terör örgütünün bile inkar edemediği, yapılan hizmetler kabullenmesine, takdir etmesine rağmen, bu bağnaz, yobaz Kemalist zihniyetin yırtık dondan pislik içinde çıkması gibi çıkıp, pisliklerini sağa sola bulaştırma gayretlerinden dolayı bölücü terör örgütünden bile bozuk olduklarını göstermektedir. Tuuu sizin yüzünüze!