Başbakan’ın “Eli cebinde, ‘iki dakika süren var, anlat çık’ diyor” diye vurguladığı savcıyı TAKViM buldu. Uzun bir savunma yapmak isteyen zanlılara, “Derdini mahkemede anlat” diyen savcı Celal Kara çıktı…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 47 gazeteci, yazar, STK temsilcisi ve akademisyen ile dün sabah kahvaltısında Beşiktaş’ta bulunan Başbakanlık Ofisi’nde bir araya geldi. Soru cevap şeklinde geçen toplantı öncesinde bir konuşma yapan Başbakan 17 Aralık Operasyonu’nu yapan savcıya yüklendi. Erdoğan “Sabah operasyon yapıldı. Akşam sorgu ve mahkeme süreci bitti, adeta infaz sürecine gelindi. Birkaç saat içinde medya yoluyla tüm zanlılar suçlu ilan edildi. Bir savcının zanlı olarak çağırılan kişiye, eli cebinde söylediği şu: ‘İki dakika süren var, anlat ve çık’. Böyle bir mantık olabilir mi? Böyle bir sorgulama, yargı anlayışı olabilir mi? ‘Efendilerinizin bundan haberi var. Gelsin şimdi efendileriniz sizi kurtarsın’ bu zanlı olarak davet edilen insanlara böyle bir şey yöneltilebilir mi? Bunlar zaman içinde farklı bir şekilde medya ile paylaşılacak. Bu insanlar muhatap oldukları konuları medyayla paylaşacaklar” diye konuştu.
SORGUYU BİZZAT SAVCI KARA YAPTI
Başbakan’ın ‘eli cebinde iki dakikalık sorgu yapıyor’ diye anlattığı savcıyı TAKVİM buldu. Adli birimlerden alınan bilgilere göre olay şöyle gelişti: Soruşturma savcısı Celal Kara operasyonda gözaltına Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in ifadesini bizzat aldı.
DERDİNİ MAHKEMEDE ANLATIRSIN
Mustafa Demir emniyet sürecinde sorgu için hazırlık yaptı. Savcının karşısına çıktığında iyi bir savunma yapmak istiyordu. Çünkü tutuklu kalıp kalmayacağı savcının elindeydi. Demir, Celal Kara’nın odasına girdiğinde elleri cebinde konuşan savcı Kara “2 dakikan var, anlat çık” dedi. Bu sözler karşısında şok olan Demir, uzun savunma yapmak istediğini söyledi. Henüz ifade bile almayan Celal Kara “Derdini mahkemede anlatırsın” diye karşılık verdi. Kimlik tespiti ile sadece 5 dakika odada kalan Mustafa Demir’in ifadesi 10 satır olarak tutanağa yazıldı. Demir ifadesinde sadece suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mahkemede de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Benzer bir durumu Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan da yaşadı.
CEMAAT YARGILANACAK MI?
Toplantıya Zaman gazetesinden de Ali Bulaç ve Etyen Mahçupyan da katıldı. Ali Bulaç, çıkışta muhabirlerin “Siz ne sordunuz?” sorusuna “Eğer hükümete karşı yargı ve emniyette bir yapılanma varsa hükümetin tedbir almasının haklı olduğunu, fakat Cemaat’e karşı bir operasyon düzenlenecekse bunun onbinlerce insanı içine alabileceğini, 28 Şubat’ın tekrarı olabileceğini sordum” diye konuştu.
TASFİYEYE DEVAM
Bulaç bu soruya Başbakan’ın cevap olarak “Bu konuda çok dikkatliyiz. Böyle bir şeye asla izin vermeyiz. Ama devletin içerisinde bir yapılanma varsa, hukuk sınırları içinde kalmak suretiyle tasfiye etme konusunda da kararlıyız” dediğini iletti.
PENSILVANYA’DAN SULH MEKTUBU
Gazeteciler toplantı sonrasında Başbakan Erdoğan’ın çok kısa bir süre önce kendisine ıslak imzalı bir mektup geldiğini belirttiğini söyledi. Gazeteciler bu mektubun Fethullah Gülen’den geldiğini iddia ederken barış mektubunun dershaneler ve atamalar konusunda talepler içerdiği de belirtildi. Gazeteciler Başbakan’ın “Henüz cevap yazamadım” dediği mektup için “Erdoğan’ın tavrı barış için eşiğin çoktan geçildiğini ve paralel devletle mücadelenin devam edileceğini gösteriyordu” yorumunu yaptılar.
GYV’DEN YALANLAMA
Fethullah Gülen’den Erdoğan’a dershane ve atamalar konusunda mektup yazıldığı iddiasına Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan yalanlama geldi. Vakıf o mektubun, önemli bir devlet adamın vasıtasıyla başka birine yazıldığı ve içinde pazarlık maddeleri olmadığı yazıldı.
YENİDEN YARGI YOLU
Toplantıda Başbakan Erdoğan’a, ‘Balyoz’ ve ‘Ergenekon’ davalarının yeniden görülüp görülmeyeceği konusu soruldu. Yeniden yargılamaya yeşil ışık yakan Başbakan, her iki davayla ilgili Adalet Bakanlığı’nın çalışma başlattığını açıkladı. Toplantıdaki gazetecilerden Mehmet Barlas Erdoğan’ın o sözlerini şöyle anlattı: “Anladığım kadarıyla Ergenekon ve Balyoz davasında iade-i muhakeme yolları araştırılıyor. Başbakan, Adalet Bakanı’na talimat vermiş. Yanlışlık varsa nasıl düzeltilir diye araştırılıyor şimdi.”
KÜRESEL SUİKAST
Başbakan, toplantıda yapılan operasyonu küresel bir suikasta benzetti: Bugüne kadar milyarlarca dolarlık bu ülkede iş bitirmiş insanlar, bundan sonra atacakları adımlarda acaba yatırımlarla ilgili kredi noktasında durumları ne olacak? Bu bir suikast değil mi? Sürekli böyle bir lekelemenin gayreti içine giriyorlar. Burada Türkiye’nin istikrarı hedefe konmuştur. Biz bunun şiddetle karşısında durduk.
BİR TAŞLA KUŞ KATLİAM
Başbakan, 17 Aralık Operasyonu için şu yorumları yaptı: 14 ay boyunca gizlenen 17 Aralık’ta da tüm emniyet ve adalet hiyerarşisi atlanarak yapılan bir operasyon. Yolsuzluk kisvesi altında yapılan, ama aslında çok farklı boyutları olan bu operasyon asla masum, rutin bir hukuk işlemi değildir. Hukuki operasyon paketinin içine çok farklı hedefler konulmuş, bir taşla birkaç kuş vurmak değil, adeta kuş katliamı yapılmak istenmiştir.
BİR YARGI DARBESİ
Tayyip Erdoğan yapılanan bir yargı darbesi olduğunu belirtti: Bu süreçte örgütsel mantık içinde, örgüt içi hiyerarşi gözetilerek Türkiye’de bir yargı darbesi yapılmak istendi. Egemenlik milleten alınıp yargıya devredilmeye çalışıldı. Bunu gördük, biz buna karşı çıktık, karşı çıkmaya da devam edeceğiz. Türkiye’de hükümetler sadece sandıkla göreve gelirler, sandıkla da görevlerinden giderler.
7 ŞUBAT’IN DEVAMI TIR
Dolmabahçe’deki toplantıya katılan gazeteci Ersoy Dede Başbakan Erdoğan’ın basına kapalı bölümdeki açıklamalarını şöyle aktardı: “TIR olayı MİT Yasası’nın 26. maddesine göre yasaldır. Yargı üzerine vazife olmayan bir şey yapmaya kalktı. TIR olayı 7 Şubat’ın devamıdır. Her ikisi de paralel devletin işidir. Yasin El Kadı ise Türkiye’yi seven, dindar, yatırım yapmak isteyen Suudlu bir işadamıdır” diye konuştu.
HALKBANK’TA YOLSUZLUK YOK
Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas toplantı sonrası şöyle konuştu: Başbakan, paralel yapı operasyonuna karşı millet operasyonunu ortaya koydu. Hasar tespiti konusunda tatmin edici cevaplar verdi. Yargı olmadığı için Halk Bankası’nın BDDK tarafından denetlendiğini ve bunun için talimat verdiğini söyledi. ‘Halkbank’ta yolsuzluk var mı’ diye sorduk, ‘Tertemiz çıktı’ diye cevap verdi. (TAKVİM)