MEDYAGÜNDEM- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’ı suçlamak için gösterdiği sahte Wikileaks belgesinin kaynağı Oda TV sanığı iki gazetecinin kitabı, onların da kaynağı Aydınlık çıktı.
Kılıçdaroğlu’nu sazan gibi ortada bırakan skandalın kahramanları, “oligarşi medyası”nın “yavşakları”nın günlerdir “medya ve demokrasi kahramanı” gibi pazarladıkları Oda TV’den Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’dı. Geçtiğimiz günlerde Ergenekon davasından tutuklu oldukları Silivri Cezaevi’nedn tahliye olan iki Barış’a “oligarşi medyası” tarafından “kahraman” muamelesi yapılmıştı.
Kılıçdaroğlu önceki gün basın toplantısında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’ın yazdığını söylediği bir kriptoyu gündeme getirerek Başbakan Erdoğan’ı “hainlikle” suçlamıştı. Amerikalı diplomatların kriptolarını yayınlayan Wikileaks’in internetteki “wikileaks.org” adresinde 6 Haziran 2003 tarihli, Büyükelçi Robert Pearson imzalı bir kripto metni bulunuyor. Ancak bu metinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği ifadeler yer almadığı ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun okuduğu kripto, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın yayımladığı ‘Sızıntı & Wikileaks’te Ünlü Türkler’ isimli kitabın 178. sayfasında yer alıyor. Kılıçdaroğlu işte kitaptaki bu ifadeleri okuyarak Başbakan Erdoğan için “Kendi ülkenizin çıkarlarını değil, başka ülkenin çıkarları için o ülkeye söz veriyorsunuz. Buna hukukta ne denir? Takdirini milletime bırakıyorum. Kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan adama hain denir” ifadelerini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısında kullandığı ifadeler Oda Tv davası sanıkları Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Sızıntı isimli kitabında bulunuyor. Kitabın yazarları Kılıçdaroğlu’nun okuduğu, kitabın 178. sayfasında yer alan Wikileaks belgesini 24 Mart 2011 tarihli Aydınlık gazetesinden aldıklarını açıkladı. Ancak Aydınlık’taki çeviride sözkonusu ifadeler, belgenin orjinalinde yer almıyor.
Oda TV soruşturması kapsamında tutuklanmadan evvel yönettikleri siteyi bir yalan, dezenformasyon, manipülasyon, Ergenekon ve Balyoz sanıklarını aklama üssü, hakaret ve iftira yuvasına çeviren “oligarşi medyasının kahraman Barış’ları”nın maskesi de böylece düştü.
İki Barış’a da en büyük darbe bir dönem Soner Yalçın’ın “biricik kankası”, Oda TV tayfasının “sarışın gülü” Tuğçe Tatari’den geldi.
Akşam’daki köşesinde Tatari, Barış’ları bitiren bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı:
————————————————————————————————————————————-
Barışlara sitemim var!
MAĞDURİYETİNİZ benim mağduriyetimdir.
Hapishanede yattığınız her gün desteğim yanınızdaydı.
Sesiniz, sözünüz, kaleminiz özgür olmalıdır.
Ancak mesleğimiz hata kaldırmaz.
Kitabınızda alıntı yaptığınız haberin doğruluğunu araştırmak birinci göreviniz. ‘Ama cezaevindeydik, haberi okuduk ve kitaba koyduk. Araştırma şansımız yoktu’ diye bir özür kabul edilemez.
Evet, haklı olduğunuz bir konu var.
İlgili bölüme ‘Aydınlık’ta yayınlanan haberden alıntıdır’ diye yazmış ancak işin özünde okura ‘Taraf gazetesinin sansürlediği bölümleri Aydınlık yayınladı’ diye sunmuşsunuz.
Şüphesiz söz konusu ‘hata’nın birinci derecede sorumlusu Aydınlık gazetesidir. Ancak size düşen kısmın adı da; eksik gazeteciliktir!
———————————————————————————————————————————–
medyagundem.com