TAKVİM yazdı, yetkililer harekete geçti. Erzurum Valiliği, Gülen’in 1990 yılında aldığı yeşil pasaportu iptal etti. Gerekçe de önemliydi: Pasaport sahte belgeyle verildi.
Pensilvanya’daki malikanesinden Türkiye’deki paralel devleti yöneten Fethullah Gülen’in bir usulsüzlüğü daha kanıtlandı. İlk kez TAKVİM tarafından gündeme getirilen Gülen’in yeşil pasaportu, geçersiz sayıldı. Erzurum Valiliği, Gülen’in 1990 yılında aldığı yeşil pasaportu dün iptal etti. TAKVİM, Diyanet’ten istifa ederek ayrılan ve ilkokul mezunu olan Gülen’in 21 Mart 1999’da yeşil pasaport ile ABD’ye gittiğini yazdı. Ancak Gülen Diyanet’ten ve vaizlikten emekli değildi. Yani yeşil pasaportu alması imkansızdı.
DOSYASI TEKRAR İNCELENDİ
Bu haber üzerine Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı düğmeye bastı. Diyanet’ten hocanın dosyasını istedi. 1990 yılına ait dosyanın 682’nci sayfası incelendi. İncelemede, evrak kayıt, sayı ve tarihinin doğru olduğu ancak ilgi (c) sayılı yazı ile gönderilen evrakın içeriğinin Gülen’in özlük dosyası içeriğine uymadığı ve gerçeği yansıtmadığı tespit edildi. 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun Ek-4’üncü maddesine göre Gülen’in yeşil pasaport almasının imkansız olduğu anlaşıldı. Yani hocanın pasaport için yaptığı başvuru usulsüzdü. Gelişme üzerine Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı, Gülen’in pasaportunu yok hükmünde saydı. Karar hemen Erzurum Valiliği’ne iletildi. Valilik de dün Gülen’in yeşil pasaportunu iptal etti.
ALMASINA İMKAN YOK
İlkokul mezunu olan Gülen, Diyanet’ten ve vaizlikten emekli değildi. 20 Mart 1981’de Diyanet’ten istifa etmişti. Bu nedenle Gülen’in yeşil pasaport hakkı yoktu. Ancak devlet içine sızan paralel yapı, sahte evrak düzenleyip hocaya yeşil pasaport verdi.
İTALYAN İŞİ
DÜNYANIN bir ucundan paralel yapılanmaya talimat veren Gülen, yabancı medyanın da ilgisini çekti. İtalyan La Repubblica gazetesi, Gülen’le röportaj yaptı. Hoca, paralel örgüte “parelel” açıklamalarda bulunurken, dönüş sorusuna yine aynı yanıtı verdi. Gülen, “Türkiye’ye neden dönmüyorsunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Kendimi ABD’de daha iyi hissediyorum. Doktorların tavsiyesini izleyip, burada kalmayı tercih ediyorum” dedi. Bu arada Gülen, Papa’yı da unutmadı. Hoca, “Diyalog; önyargıları yıkmak ve insanlar arasındaki yanlış anlaşılmaları gidermek için etkili bir araçtır. Papa Francesco ile henüz bir iletişimim olmadı. Ancak kendisinin tüm dünyada hayranlık ve memnuniyetle karşılandığını görebiliyorum. Aynen bizim öğütlerimizde olduğu gibi” dedi. (TAKVİM)
Bu herifin hayatı yalan, dolan! Mesleğini Serbest Matbaacı olarak yazarken hiç mi utanmadın? Doğru neyin var ki? Hayatında kaç kere matbaa gördün acaba? Kitaplarını bile başkası yazıp bastıran birinin bu kadar yalan söylemesi karşısında yandaşları ve candaşların da nasıl bir izlenim oluşuyor, anlamak lazım. Yalan, yalan, yalan! Her şeyi yalan!
Bir sayfada ondan fazla iftira var. Hesabını nasıl vereceğini düşünmeden yazmayın.
Mesleğinin Serbest Matbaacı olarak yalan yazması da mı iftira?