MEDYAGUNDEM.COM- Bugün Muhsin Yazıcıoğlu’nun katledilişinin yıldönümü… Merhum siyasetçiye suikastteki paralel örgütün rolü tartışılıyor.
21 gün önce bir video yayınlamıştık.
Gülen Yazıcıoğlu’nun ölümünün ardından yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu:
“Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır. Aldanırsanız böyle kurban gidersiniz. Bir Perşembe akşamı vefat edersiniz, bir Cuma günü cenazenize ulaşırlar….”
Peki ne demekti; “aldanırsanız kurban gidersiniz” cümlesi…
Gülen’in bu sözleri Yazıcıoğlu suikastindeki paralel boyuta mı işaret?
İşte o haberimiz ve o video:
VATANSIZ, bir gün sende hesap vereceksin! Senin içinde ‘Aldansanız bile kimseyi aldatmayın. Çünkü aldatma günahtır.’ denmeyeceğini mi-demeyeceğimizi mi sanıyorsun? Bu milleti nasıl aldattığını insanlar görmüyor mu sanıyorsun? Olay gayet açık-seçik Kan Tutması-Tutulmasıdır.
Soğukkanlılığın bittiği andayız, her şey her an ortaya çıkar endişesiyle bu cinayeti üzerlerinden atacak zemin aranıyor, aranırken de rantabl veya getirisi olması gerekliliği de düşünüldüğünden konjonktüre en uygun zemin seçimler, kişi Sayın başbakanımız diye düşündüklerini görüyoruz. Bu endişe ve kaygı verici durum VATANSIZIN ilk günkü açıklamalarına yansıyor. Sebep? Bir kısmına Sayın Başbakanımızda eleştireler yapmış olmakla beraber, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Ergenekon davasının gerçek yüzünü görüp, operasyonların nereye varıp dayanacağını kestirip şöyle eleştireler getiriyordu;
Kimse dokunulmaz değil, “ancak dokunmada eylemler, kurallar çerçevesinde ve hukuka uygun olmalıdır.”
“Araştırma, soruşturmalar yapılır, sonra karar verilir. Ancak artık mahkeme kararı olmadan da yargılamalar yaşanıyor. Kim kime ne kadar vurursa hesapları yapılıyor.”
“herhangi bir iddia ile birini aldığınızda, yeri belli, çağırıldığında gelebilecek olan bir insanı gece gözaltına alma şeklini doğru bulmuyoruz.”
“Açıkça şunu söyleyeyim; Erhan Tuncel emniyete çalışan biri. Bizim içimize sokulmuş biri.”
Ergenekon Davası için “Hukuk herkes için lazımdır. Bu insanlar 13 aydır tutuklu. İnsanların suçlu olup olmadıklarına mahkeme karar verir. Bir kimsenin suçu sabit olana kadar suçsuz sayılır. Biz kimseyi peşinen suçlu sayamayız. Ben, olağanüstü dönemlerin mağduriyetini yaşayan kuşağı temsil ediyorum. 5,5 yıl hücrede kaldım ama suçsuzluğum ispatlandı. Her gözaltına alınan suçlu, her tutuklananı suç örgütü mensubu gibi göremeyiz…
İşte bu eleştiriler paralel yapılanma tarafından Rahmetlinin ipinin çekilmesine neden olmuştur. Ergenekon Davasının masum olduğunu kimse söyleyemez, ama çığırından çıktığı da bir gerçektir. Ergenekon davasına karşı tavır alanların nasıl cezalandırıldıkları gerçeği bizleri ta Pensilvanya’ya kadar götürürken, olayın örtbas edilemeyeceğini de artık kendileri de anlamışlardır.