Takvim Gazetesi yazarı Bülent Erandaç, Fethullah Gülen’le ilgili gündemi sarsacak bir yazı kaleme aldı.
İşte Erandaç’ın yazısı:
Fethullah Gülen’in tepesindeki üst akıl kim? Paralel yapı emniyet-yargı cuntası kimlere taşeronluk yapıyor? Türkiye bu sorulara cevap ararken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç çok dikkati çeken bir açıklama yaptı.
17 Aralık’ta başlatılan derin operasyonların Fethullah Gülen’i de aşan bir “üst akıl” tarafından planlandığınıaçıklayan Bülent Arınç “Bu üst akılın kim olduğunu söylemem. Günü gelince yazar, söyleriz” dedi.
17 Aralık sonrası gelişmelere topluca bakınca, bizler de; işin çok büyük ve karışık olduğunu sık sık vurguluyorduk. “17 ve 25 Aralık, TIR olayları, Öcalan kaseti, Fransa’da öldürülen PKK’lıların belgeleri, 7 bin kişiyi gizlice dinleme, Başbakan Erdoğan’a yönelik montaj kaset çalışmaları, ancak küresel bir koalisyonun işiolabilir. Bu işleri idare eden ‘STRATEJİK AKIL’ dikkatlerden kaçılmamalıdır” diyorduk.
Sisler arasındaki adresi ve üst aklı biz verelim:
KOMPLİKE İŞİN ADRESİ New York-Londra-Tel Aviv hattıdır. ÜST AKIL, CFR-Bilderberg’in Petrol, Banka, silah guruplarının tepesindeki 2 ailenin isimleri, BÜYÜK PATRON’lardır.
Tepedeki 2 numaralı isim, Türkiye için bir gizli toplantıda şöyle konuşmuştu: “Türkiye dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim için çok önemlidir.
Büyük İsrail Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye aittir. Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hâkim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır…
Türkiye’yi elimizde tutmak için 27 MAYIS DARBESİ, 12 EYLÜL 1980 DARBESİNİ BİZ YAPTIRDIK” Bu üst akıl’ın adamları Neo-Con’lar, Yahudi lobileri, daha sonraki yıllarda da Türkiye’de kaos yaratmaktan hiç geri durmamışlar, Rahmetli Necmettin Erbakan’ı devirmişler, 28 Şubat darbesini yaptırmışlar, Türkiye’yi 2001 krizine sokmuşlar, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkımızı birbirine kırdırmaya çok çalışmışlardır.
TİME DERGİSİ: ÜST AKIL’IN kontrolündeki Foreign Policy ve Prospect dergileri 2008 yılında Fethullah Gülen’i Dünya’nın ilk 100 entelektüeli listesine alıp, internet üzerinden gerçekleştirilen ortak anket sonucunda birinciliğe seçtirerek bazı hazırlıklar içinde oldukları düşünülüyordu.
2013 yılında dünyanın en etkili dergilerinden TİME tarafından dünyanın en etkili 100 kişisinden birisi olarak seçerek SON DARBEYİ kurguladıkları anlaşılıyor.
Sonunda 17 Aralık operasyonlarına imza attılar. Planladıkları operasyonlarda muhalif çevreleri, dışa bağlı EKONOMİK odakları ve Hizmet hareketini kullanmaktan çekinmemişlerdir. Önce Ordu’yu ön saflarda öne sürerlerken 17 Aralık’ta cemaat’in emniyet-yargı cuntasını cepheye gönderdiler. ‘Türkiye küçük kalsın’
Büyük Türkiye ne demek?
Türkiye’nin etki alanını genişletmesi, Hazar kıyılarından Balkanlara kadar, Asya’dan Afrika’ya kadar bir siyasiekonomik hinterland kurmasıdır. Bu bölgenin kılcal damarlarına kan verme hamlesidir. Dünyanın onuncu ekonomisi olması Türkiye halkına refah vaat etmesidir.
17-25 Aralık’ta başlatılan derin operasyonlarla, bunları yapmakta olan Erdoğan’ı durdurmak ve hayata geçen BÜYÜK TÜRKİYE projesini kösteklemek için düğmeye bastılar.
Mısır, Irak, Suriye, Ukrayna, Kırım karıştı.
Her olayda küresel güçlerin parmağı var.
Menfaatleri için yapmayacakları iş yok.
Etrafımızda yangın var. Türk Boğazları dünya gündeminde.
Türkiye ne halde? İç kavga körükleniyor.
Halkımız bölünmek isteniyor. Montaj kasetlerle Türkiye içine kapatılıyor.
SONUÇ: ÜST AKIL, yakın coğrafyayla çok yakından ilgilenen Tayyip Erdoğan ‘dışa bakamasın, Türkiye içe kapansın, kafasını kaldıramasın’ düşüncesiyle de, 17 -25 Aralık derin operasyonlarını kurgulamış olabilir mi? Hep beraber düşünmeliyiz.
