Anasayfa / GENEL / İşte Gülen örgütünün sapkın din anlayışını ortaya koyan belgeler
turgay

İşte Gülen örgütünün sapkın din anlayışını ortaya koyan belgeler

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, “Dokunan cayır cayır yanmış!” başlıklı yazısında Gülen örgütünün nasıl bir sapkın din anlayışına sahip olduğunu belgesiyle ortaya koydu.

Gülerbu sapkınlığın Soma faciası sonrası AK Parti’ye oy verildiği için musibetlerin yaşandığını yazan Zaman’dan Ali Ünal ile birlikte örgütün kendilerini kutsal görmesinden kaynaklandığının altını çizdi.

Güler bugünkü köşesinde önce cemaatin tutmayan beddualarından örnekler verdi.

BEDDUACILARIN TUTMAYAN BEDDUALARI

Sanırım hatırladınız; bu bedduacılar 30 Mart seçimleri öncesinde AK Parti’nin yüzde 30 oy alacağını söylüyorlardı.
AK Parti, İstanbul’u da, Ankara’yı kaybedecekti.
Perişan olacaktı.
Buna öylesine “iman” etmişlerdi ki; “yazın bir köşeye, aksi olursa sakalımı keserim” diyerek iddiaya girenler bile vardı.
Zira, orada burada edilen “kuvvetli” bedduaların karşısında durulamazdı.
Peh ki peh!
Öyle ya, cemaatten ayrılıp, uzun adama “biat” eden falancaya ettikleri beddua tutmuş, “beyin kanseri” olmuştu.
Bu sayede o falancaya her şey unutturulmuştu.
Her şey!
Gel gör ki o falanca sapasağlam ayaktaydı.
Seçim bitti, edilen beddualar tutmadı.
Ama onlar utanmadı.
“Kayısıya fındığa don vurdu ya” demeye başladılar.
Malatya ve Ordu’da, AK Parti kazanmıştı çünkü.
Allah da cezalarını vermişti!
Ama felaketlerin ardı arkası kesilmeyecekti!
Sırada daha büyükleri vardı.

DEPREM BEKLİYORLARDI SOMA’YA SARILDILAR

Şiddetli bir deprem bekliyorlardı, gelmeyince Soma’ya sarıldılar.
Soma halkı, zalim AK Parti’ye oy verip zulme ortak olduğu için cezalandırılmıştı.
Öyle diyordu Zaman yazarı Ali Ünal.
Bağlılar, tüm bunlara maalesef iman edercesine inandılar.
Çünkü öylesi bir “kültürden” geliyorlar.

HİPNOZ ALTINDA GİBİLER

Hipnoz altında gibiler.
Kendilerini öylesine kutsal, öylesine kutsal görüyorlar ki, “bize dokunan yanar” diyorlar.
Hocaları yıllarca bu tür masallar anlattı çünkü.
Fethullah Gülen, “Varlığın Metafizik Boyutu” adlı kitabının “Berzahı Tablolar” bölümünde bakın neler yazmış.
“Edremit-Avcılar’da kamp yapıyorduk. Bir ara emniyetin bu ma’sum kampa baskın yapacağı şâyiası duyulmaya başladı. İşte o günlerden birinde, öğle yemeğinden sonra ‘Ashab-ı Bedir’i okudum. Sırtımı çadır direğine vermiş oturuyordum. Biraz içim geçmişti ki bu, eskilerin ‘Beyne’n-nevm ve’l-yakaza’ (Uyku ile uyanıklık arası) dedikleri haldir. Baktım tuğlu Sancaklı, ellerinde mızrakları okları, gürül gürül bir ordu. Kampta tarlaların olduğu tarafta duruyorlar. Birisi mi söyledi, öyle mi anladım, yoksa biz Ashab-ı Bedir’iz mi dediler bilemiyorum. Ashab-ı Bedr’in geldiği kanaatine vardık. Ben öyle hayran hayran onları seyrediyordum ki bulunduğum yer, sanki birden bire kale kapısı gibi bir şey oldu, ben söveleri kalınca tahtadan bu kapının verandasında durmuş onlara bakıyorum. Biri güç gösterme manasına elindeki demir kalemi öyle bir salladı ki, o kalın tahta kapıyı deldi geçti ve ben müthiş bir heyecanla uyandım.
Daha sonra meydana çıktı ki tam o dakikalarda, kampa baskın yapmak isteyen bir grup, tam yol ayrımına gelince trafik kazası olmuş ve onların arabaları cayır cayır yanmış. Daha sonra bu arabayı biz de gördük.” 

GÜLEN BÖYLE YAZARSA ÜNAL BOŞ DURUR MU?

Fethullah Gülen böyle söylüyor.
“Bize dokunan cayır cayır yanar” diyor.
O bunu yazarsa Ali Ünal boş durur mu?
Durmaz, uçuşa geçer.
Bakın Ali Ünal, 2011 Nisan’ında Zaman Gazetesi’ndeki köşesinde ne yazmış?
Fethullah Gülen’i Hazreti Hızır’a benzeten Ünal, “Hocaefendi, bir bakıma manânın, Kader’in elini temsil eder. Manâ hükmünü verdiği zaman, (donmuş) nazik suyun demiri parçaladığı gibi, madde onun önünde duramaz.” diyor.
Noktasına virgülüne böyle diyor.
Benden bu kadar, gerisini bu ülkenin ilahiyatçıları çözsün.

GÜLER’İN YAZISI İÇİN TIKLAYIN

MEDYAGUNDEM

feto-beddua

FETÖ itirafı: Beddualar döndü bizi vurdu

FETÖ’cü teröristlerin 15 Temmuz’da kalkıştığı hain darbe girişimi sonrası operasyonlar devam ederken, FETÖ’cü polislerin mahrem …

hu

Aydın Doğan ve FETÖ yeni 15 Temmuz’u hazırlıyor

“Karargah Tedirgin” manşetinden sonra Hürriyet bir skandala daha imza attı. Askeri tahrik etmeye yönelik karikatürbüyük …

kari1

Alçak herifler; Hürriyet resmen meydan okuyor

“Karargah rahatsız” manşeti için dün çark edip özür dileyen Hürriyet gazetesi darbe sevicilikten vazgeçmeyeceğini bugün …

3 Yorumlar

  1. ‘EMNİYETİN’-‘BİR GRUP’-‘CAYIR CAYIR’

    Yazının bütünü çok güzel, özel tespitler yapmakla beraber burada şu iki satırı dikkatlice tekrar tekrar okuyalım;

    Bir ara EMNİYETİN bu ma’sum kampa baskın yapacağı şâyiası duyulmaya başladı.
    Daha sonra meydana çıktı ki tam o dakikalarda, kampa baskın yapmak isteyen BİR GRUP, tam yol ayrımına gelince trafik kazası olmuş ve onların arabaları cayır cayır yanmış.

    İlk satırdaki ‘EMNİYETİN’ ifadesi ikinci satırda ‘BİR GRUP’ haline nasıl gelmiş dikkat edelim.

    Günün birinde ‘EMNİYETİN’ kendi yapılanmasının vazgeçilmez birimleri haline geleceği öngörüsü ile o ‘EMNİYETİN’ mensuplarını yumuşatarak nasıl ‘BİR GRUP’ haline getirdiğini görebiliyoruz değil mi? Yumuşatmasına rağmen yinede kendine dokunacağından dolayı ‘CAYIR CAYIR’ yakmayı da ihmal etmemiş!!! Bu dolambaçlı yolla ‘EMNİYETİN’ mensuplarını ‘CAYIR CAYIR’ yakma karşısından söylenecek bir söz var mı?

    Görüyorsunuz değil mi polis kardeşlerim, görüyorsunuz değil mi?

    Hala görmeyecek kadar aklınız kirada mı?

    Çıkın, bizler aldatılmışız, kandırılmışız deyip, kendinizi, ailenizi, yavrularınızı bu ateşten kurtarın.

    Bunu demek çok mu zor?

    • İlave yapalım. ‘Bir ara emniyetin bu ma’sum kampa baskın yapacağı ‘ŞÂYİASI’ duyulmaya başladı.’
      ‘ŞÂYİASI’ ifadesi de ‘İSTİHBARATI’ dır.

  2. Bakarsınız sürpriz yapar

    Bu ‘CAYIR CAYIR’ yanan ‘EMNİYETİN’ mensuplarının dosyalarının yeniden açılması gerekmez mi? Her an her şey olabilir. Bakarsınız sürpriz yapar. Dosyaları kayboldu gibi bir olayla karşılaşmazsak tabii!

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir