Paralel Yapı’nın akademik üssü Süleyman Demirel Üniversitesi çıktı. Eski polis Hasan İbicioğlu’nun rektör olduğu kurumda paralel akademisyenlere kadro sağlanıyor.
Paralel Yapı’nın yurt içindeki devlet üniversiteleri ve yurt dışındaki örgüt üniversitelerine atadığı akademisyenleri Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yetiştirdiği ortaya çıktı.
SDÜ’nün rektör Hasan İbicioğlu tarafından değil Fethullah Gülen’in doktorlarından Prof. Dr. Numan Tamer tarafından yönetildiği, son 3 yılda 730 paralel akademisyenin kurumda istihdam edildiği belirlendi.
20 yıl üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan ve 2005’te bir protokol konuşmasında Fethullah Gülen için “Amerika ve İsrail’in kucağındadır” cümlelerini kurduktan sonra Paralel Yapı’nın kumpaslarına maruz kalarak 2014’te üniversiteden ayrılmak zorunda bırakılan Doç. Dr. Abdurrahman Uzunaslan paralelin uyguladığı akademik atama sistemini TAKVİM’e anlattı.
DIŞARIYA TRANSFER
Uzunaslan, paralel atama sistemine göre, doktorası hızlıca tamamlattırılan öğrencilerin, akademik unvanın kazandırılmasıyla birlikte yurt genelindeki ve yurt dışındaki üniversitelere transfer edildiğini söyledi. 1995 yılında Hasan İbicioğlu’nun emniyette istihbarat polisi olduğunu söyleyen Uzunaslan, paralel örgütün bu atama yöntemiyle İbicioğlu’nu şu an SDÜ’ye rektör olarak getirdiğini anlattı.
(FURKAN HAYKIR/TAKVİM)
Ethem Sancak beyin yerinde ben olsaydım bu haberi yapan muhabir arkadaşı mükafatlandırırdım. Hedefi 12’den vuran bir haber yapmış.
Süleyman Demirel Üniversitesi; ismi ve mevcut yapısıyla Isparta’lıların alnında kara bir leke, büyük bir utanç vesilesi, hatta yüz karasıdır.
Geçmiş yıllarda bu aile yüzünden Isparta’ya yatırımcılar girememiş, işgücü piyasasında tekelleşme oluşturdukları için işçilerin emekleri ve hissedarların temettüleri yıllarca sömürülmüstür. Batırdıkları bir banka da cabası.
Üstelik Süleyman Demirel’in demokrasiye ihanetleri gün gibi ortada iken demokrasi şampiyonu gibi göstermeye çalışarak adına “demokrasi müzesi” dedikleri bir bina inşa edip vaziyeti tersyüz ettiler. Dağa taşa ismini yazarak şarlatanlığa tüy diktiler.
Yıllarca bunları körü körüne destekleyen Ispartalıların bu lekeden kurtulabilmesi için üniversitedeki bu yapı temizlenmeli, malum şahsın dağa taşa, ota köke yazılmış isimleri silinmeli, Üniversiteye de adı ihanetle anılmayan, Isparta’yı hakkıyla temsil eden değerli insanların ismi verilmelidir.