Gezi’yi tırmandıran çadır yakma olayının altından Paralel Yapı’ya yakınlığıyla bilinen Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli çıktı. Zabıta memurlarının ifadelerine göre çadırların yakılması talimatı, 17 Aralık sonrası görevden alınan Emekli tarafından verildi.
İçişleri Bakanlığı Mülkiye başmüfettişleri Kamil İlhan, Anıl Cengiz Üzgün ve İlyas Burunak ile polis başmüfettişi İlhan Kara, 28-31 Mayıs 2013 tarihleri arasında Taksim Gezi Parkı’nda görev yapan zabıta personelinin ifadesine başvurdu. Müfettişler, 14 Haziran Cuma günü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde, zabıtaların yeminli ifadelerini aldı. 12 zabıta personelini dinleyen müfettişler, “Gezi Parkı’nda olayların tırmanmasına neden olan çadırların yakılması talimatını kim verdi” ve “Çadırları kim niye yaktı” sorularına cevap aradı. Müfettişler, çadırları yakma talimatının Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli tarafından verildiğini rapor etti. Tutanaklarda, kamera görüntülerine göre, zabıtaların Emekli’nin talimatıyla çadırları tutuşturup yaktığı tespiti yer aldı.
“TOPLAMAYI BIRAKIN, YAKIN”
Müfettişlerin tutanağında, Gezi olaylarını tırmandıran çadır yakma olayının sorumlusu olarak gösterilen zabıta ekiplerini yöneten kişinin, Avrupa Yakası Merkez Zabıta Amirliği’nde görevli zabıta komiseri Murat Sarı (39) olduğu belirtildi. Sarı ifadesinde, eylemcilerin çadırlarını toplamak üzere, 30 Mayıs sabahı 05.00 sularında Taksim Gezi Parkı’na gittiğini söyledi. Polislerle kısa süreli durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydeden Sarı, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: Ramazan isimli İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı, “Biz birazdan eylemcilere müdahale edeceğiz. Siz de müdahaleden sonra çadırları toplayın” dedi. 05.00 sularında polis müdahaleye başladı. Kuvvetli direniş olduğu için gazla müdahale edildi. Sonra biz 20-25 kişilik zabıta ekibiyle çadırları toplamaya başladık. Bu sırada eylemciler yanımıza kadar sokulup bize taş ve şişe atıyordu. Gezi Parkı’nın sonuna doğru geldiğimizde Emniyet Müdür Yardımcısı’nın, “Toplamayı bırakın, çadırları yakın” talimatını yanımda bulunan personelim Murat Yüce ve Tolga Kurul da duymuştur. Bana kamera görüntülerini izlettiğiniz kişilerden Osman Çeküç, Murat Yüce ve Hasan Hüseyin Yılmaz’ı teşhis ettim. Ancak yanan çadırların yanında duran maskeli iki kişiyi teşhis edemedim. Görüntüler dikkatlice izlenirse yanan çadırların üzerine polis arkadaşların da çadır attıkları görülecektir. Biz çadırlardan bir bölümünü nizami şekilde topladık ve Edirnekapı’daki depomuza tutanakla teslim ettik.
“NEDEN YAKIYORSUNUZ”
Diğer zabıtaların ifadeleri şöyle: Zabıta komiseri Hüseyin Aladağ (43): Ali Rıza komiserimizle Murat Sarı komiserimiz, Emniyet Müdürü Ramazan Bey’le görüştüler. Aralarında geçen konuşmayı duymadım. Sonra bizi yanlarına çağırdılar ve “Çadırları alın, yukarı götürün” dediler. Çadırları yukarı götürüp döndüğümde bazı çadırların yandığını gördüm. Kim tarafından yakıldığını görmedim. “Neden yakıyorsunuz” diye sordum, cevap alamadım.
Zabıta memuru Rıza Tepe (44): Amirlerimiz çadırları toplayıp girişteki şantiye binasına götürmemiz talimatını verdi. Çadır toplama işini bitirdikten sonra yanan çadırların yanına gittiğimde TOMA yangını söndürmüştü.
Sözleşmeli zabıta personeli Tolga Kurul (35): Çadırların kalanını orta kısımda topladık. Sonra bir polis gelip Ramazan müdürün bizi çağırdığını söyledi. Murat Sarı komiserimle beraber yanına gittik. Ramazan Bey bize “Götürmekle uğraşmayın, çadırları olduğu yerde yakın” dedi. Bana gösterdiğiniz görüntülerdeki kırmızı kravatlı, takım elbiseli kişi, emniyet müdürü Ramazan Bey’e benziyor.
“CAN GÜVENLİĞİMİZ YOKTU”
Sözleşmeli zabıta personeli Hasan Hüseyin Yılmaz (30): Ben çadırları toplarken, ortadaki çadırların yandığını gördüm. Murat Sarı amirim, “Çadırları yakın” talimatı geldiğini söyleyince, çadırları atmaya başladım. Birkaç çevik kuvvet polisinin de ateşe çadır attığını gördüm.
Zabıta amiri Ali Rıza Tarğay (50): 19 kişilik ekibimle olay yerine gittim. Ramazan Emekli, Beyoğlu Emniyet Müdürü ve Çevik Kuvvet’in başındakilerle küçük bir ekiple toplantı yaptık. Bizim ekipteki Murat ve Hüseyin komiserlerle emniyet müdürleri, çadırların bulunduğu alana gitti. Ben sadece çadırların yandığını gördüm, olaya dahlim olmadı. Görüntülerdeki zabıta yelekli sivil şahısların hepsi zabıta hizmet personelidir.
O MÜDÜR 17 ARALIK SONRASI GÖREVDEN ALINDI
Emekli, ikinci sınıf emniyet müdürü. İstihbarat kökenli. Uzun süre İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube’de teknik takip birimlerinde çalıştı. Celallettin Cerrah döneminde Narkotik ve İstihbarat’tan sorumlu Şammaz Demirtaş tarafından emniyet amiri rütbesiyle Narkotik Şube kadrosuna alındı. Rize Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Demirtaş, Emekli’yi Rize Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü yaptı. 2010’da İstanbul’a döndü. Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü oldu. 2011’de EGM Personel ve 2012’de EGM Haberleşme Dairesi Başkanlığı yaptı. Aynı yıl Beyoğlu, Şişli ve Kağıthane’den Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine atandı. 17 Aralık sonrası Paralel Yapı bağlantısı nedeniyle görevden el çektirilen Coşkun Çakar’ın eniştesi olan Emekli, 17 Aralık sonrası görevden alınıp İstanbul Emniyet Müdürlüğü kadrosundan çıkarıldı ve Adile Mermerci Polis Okulu’na tayin edildi. Emekli, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube’de görev yaptığı dönemde, paralel yapının medya temsilcileriyle samimi ilişkileriyle de biliniyordu.
‘EMİRLE ATEŞE VERDİK’
Sözleşmeli zabıta personeli Murat Yüce (36): Göstericiler müdahaleyle dağılınca biz de çadırları toplamak için girdik. Dördüncü seferimi yaparken, emniyet müdür yardımcısı Ramazan Bey’in, amirimiz Murat Sarı’ya, “Arkadaşların uğraşmasına gerek yok. Yakın gitsin” dediğini duydum. Bunun üzerine biz de polislerle birlikte, çadırları ateşe atmaya başladık.
PARALEL KUNDAK!
Çadırların yakıldığı Gezi Parkı’nda, olayın perde arkası ifadelere yansıdı. Zabıta mumurları, “Biz çadırları taşıyorduk. Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Emekli, ‘Taşımanıza gerek yok. Çadırları yakın’ talimatını verdi” dediler. Talimatı veren Emekli’nin ise, 17 Aralık sonrası Emniyet Müdürlüğü kadrosundan çıkarıldığı ortaya çıktı. (SABAH)
Memmed Baransu tıpkı Uludere olayında olduğu gibi, çadır olayında da hemen anında devleti, hükümeti, hükümetten Sayın Efgan Ala’yı suçlamıştır. Çadır yakma emrinin Sayın Efgan Ala’nın emriyle yerine getirildiği gibi saçma sapan iftira atmasının ardında ki gerçek paralel yapılanmanın militanlarını gizlemeye yönelik olduğu ortaya çıkmıştır. Memmed Baransu’nun bu konuda kanun, hukuk önünde hesap vermesi gerekmez mi?