Başbakan Erdoğan’a sunulan rapora göre, sosyal medyadan yemeğe, ulaşımdan içeceğe kadar Gezi eylemlerinin organizasyonunda reklam ajansları, yabancı vakıflar, bir süpermarket zinciri ve bira firması rol aldı.
Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesine itiraz olarak başlayan ve giderek Hükümet’e karşı direnişe dönüştürülen eylemin arkasında, dünya üzerinde gerçekleyen sosyal dönüşüm hareketlerindekine benzer bir organizasyon yapısı tespit edildi. Tespitler bir raporla hafta başında Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Eylemci sayısının azalmaması, eylemlerin uzun soluklu olması, meydanın kamuoyuna daha “sempatik” gösterilmesi için sosyal medyada paylaşımlarla motivasyon sağlanması, eylemcilere gıda, lojistik ve para yardımı yapılması gibi görevleri için 5 koldan ittifak kurulduğu raporda şöyle yer aldı:
Gezi Parkı ile ilgili ilk direniş mesajı 25 Mayıs’ta başlatıldı. Olayların başlamasının ardından başta reklam ajansları olmak üzere birçok firma, sosyal medyada sürekli bir bilinç oluşturmak için harekete geçti. Sosyal medya fenomenlerinin aracılığı ile yalan haberler, ölüm haberleri ve direniş çağrıları yayıldı. Raporda Dolmabahçe Ofisi baskın girişimi için toplu and içildiği ve “Gerekirse birkaç kişi ölsün” talimatı verildiği tespit edildi.
İkinci görev paylaşımı meydanda yemek ve gıda sorunu yaşanmaması için belirlendi. Meydana sürekli yemek servisi yapılırken, bu sivil toplum kuruluşları ve “gönüllü” girişimler ile belediyenin desteği olarak ilan edildi. Oysa yemekler daha önce terör örgütlerine yardım eden yabancı vakıflar tarafından sağlandı.
Sulardan, içeceklere, temizlik malzemelerine, aydınlatma malzemelerine kadar her türlü yardım uluslararası bir sermayenin sahibi olduğu süpermarket zinciri tarafından temin edildi. Taksim’e kamyonlar gönderildi, meydana yakın yerden eylemcilere bu maddeler ulaştırıldı.
Gezi Parkı’nda sesi yüksek çıkan ve kitleyi harekete geçirmek için uğraşan kitlelerin de bazı yerlerden toplu halde Taksim’e taşındığı belirtildi. Taksim’e giden taksiciler ile yapılan görüşmelerde eylemcilerin taksi fişlerine yoğun ilgi gösterdiği dile getirildi.
Gençlerin istediklerinde en kolay şekilde ulaşabildikleri biraları da alana kamyonlarla sevkiyat yapan bir bira firmasının sağladığı belirlendi.
Gezi koalisyonu
Hükümet’e karşı direnişe dönüştürülen Gezi Parkı eyleminin arkasından yerli-yabancı büyük bir koalisyon çıktı. Eylemi fişekleyen para baronları küresel ittifak kurdu; reklam ajansları harekat başlattı. Sosyal medya kışkırttı, Türk medyasına reklam sopası gösterildi. ‘Eylemler devam etsin’ diye büyük firmalar kamyonlarla yiyecek-içecek taşıdı…
Dış mihrakların eli Gezi Parkı eylemlerine uzandı. Protestoların, para baronlarının tezgahı olduğu ortaya çıktı. Yapılan uluslararası koalisyonla Gezi Parkı kullanılarak Türkiye’yi istikrarsızlaştırma çalışmaları sürdürüldü. Meydanlarda gençlerle polisi karşı karşıya getiren psikolojik savaşta, firmaların yaptırım kararlarına ilk tepkiyi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. Erdoğan, 3 Haziran’da K.Afrika gezisi öncesinde “Reklamları iptal edenler bedelini ağır öder” diye uyardı.
Yüzde 90’ı yabancı olan bu firmalar, 4 büyük reklam ajansıyla çalışıyor. New York merkezli Omnicom Group ve İnterpublic Group, Londra merkezli WPP ile Paris merkezli Publicis Groupe. Bu 4 kuruluşun yıllık gelirleri 16 milyar dolara ulaşıyor. Gösterilerin kitlesel eyleme dönüşmesi için kamuoyu oluşturma çabasına girişen reklam ajansları, sosyal medyadan gençlere seslenerek dikkatlerini çekmeye çalıştı.
CREATiF ŞiRKETLER
Fırsatçı bazı reklam ajansı, sosyal medya ajansı, yayınevi, twitter ve blog yazarları, organize bir şekilde #direngeziparkı hastag’i ile toplumu kışkırtmaya başladı.
Yüzbinden fazla takipçisi olan Alemşah Öztürk, Mehmet Ali Alabora, Cem Batu, Ari Levi, Uğur Şeker, Yüce Zerey gibi sosyal medyada popüler isimler kışkırtıcı paylaşımlar yaptı. ElmaAltShift, MediaCat, Netfrog gibi yayın ve oluşumlar, bazı global ölçekli şirketlerin sosyal medya yöneticileri de bu faaliyetlere destek verdi. Bu şirketler çarpıcı sloganlar ve afişler üretip, gençleri Taksim’e çağırdı. Alametifarika’nın kurucusu Serdar Erener’in çalışanlarını bizzat yönlendirdiği iddia edildi.
McCann Ericson ajansının ise http://www.dunyaduysun. org/ adlı bir site yaparak Türkiye’nin yurt dışındaki imajına olumsuz etki edecek gelişmeleri abartarak aktardığı iddia edildi. Öykü ajans Necati Özkan, Vietnam gibi bazı ajanslar ve yöneticilerinin de benzer içerikte paylaşımları yaydıkları gözlendi. Sosyal Medya ajansları da Erdoğan’ı ” diktatör” gibi göstermek için 18 bin twit attırdı. 4129, Promoqube, Projecthouse, Plasenta, C Section, Rabarba, NetForg gibi bazı ajansların yöneticileri ve çalışanları aktif olarak sokak eylemlerini kışkırttı.
KAMYON DOLUSU
Hükümet’e karşı direnişe çevrilen eylemlerdeki koalisyon, bir rapor ile Başbakan Erdoğan’a sunuldu. Ayrıntıları AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu’nda da konuşuldu. Rapora göre; 8 Alman vakfı protestoların bitmemesi için eylemcilere kol kanat gerdi. Daha önce terör örgütlerine yardım yaptığı ifade edilen bu vakıflar eylemcilerin gıda sorunu yaşamaması için Taksim Meydanı’na sürekli yemek servisi yaptı. Migros’un kamyonları kişisel ihtiyaç maddelerini Taksim’e boşalttı. Alkollü içecekleri ise Anadolu Grubu karşıladı. Bu grup da kamyonlarla sevkıyat yaptı.
KÜRESEL OYUN
Gezi Parkı’nda çadır açarak 19 gündür masumane bir eylem gerçekleştiren gençler, ne yazık ki, küresel güçlerin çirkin oyununa getirildiklerinin farkına varamadı.
* Uluslararası reklam tekellerinin Türkiye’deki uzantıları olan ElmaAltShift, MediaCat, SikkoDigital, Pazarlamasyon, ElmaElma ve Alametifarika gibi reklam ajansları, #DirenGeziParkı başlığı altında toplanarak, internet gençliğini hedef seçti; çarpıcı slogan ve afişler üretti. Taksim’de toplanan gençleri gaza getirdi. Alametifarika’nın kurucusu Serdar Erener’in çalışanlarını bizzat yönlendirdiği iddia edildi.
KÜFÜR ALEMİ
Sosyal paylaşım alanları, iletişim ajansları için uygun ortam oluşturdu. Ajanslar 3 gün boyunca Twitter’ın Türkiye ve dünya etiket listesinin bir numaralı başlığının direngeziparkı olmasını sağladı. Sahte sanal kimlikler oluşturuldu. Takipçilere sürekli olarak eylemlere katılma çağrısı yapıldı. Bazı şirket yöneticileri ise eyleme karşı çıkanlara ağıza alınmayacak küfürler yazarak gençleri kışkırttı.
OTPOR TEZGAHI
Sırbistan merkezli, CIA desteğiyle kurulan Otpor örgütü, 6 ay önce ODTÜ’deki olayları tezgahladı. Başarısız olunca da Gezi Parkı’nı kullandı. Arap Baharı, Otpor’un en bilinen organizasyonlarından… Sosyal medyayı kullanarak hedef ülkede sivil darbe girişimi başlatmak isteyen Otpor, şiddetsiz ve silahsız amacına ulaşmak istiyor. Otpor isyan için medyayı ve sanal alemi kullandı. Otpor üyesi 3 isim, gençleri polisin karşısına çıkardı; taş attırdı, gaz sıktırdı.
DİKTATÖR YAKIŞTIRMASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘diktatör’ göstermek isteyen sosyal medya ajansları, bunun için tam 18 bin tweet attırdı. Promoqube, Projecmause, Plesenta ve Vietnam ajansları eylemleri kışkırttı. Medya, olayları yanlı gösterdi.
(SABAH-TAKVİM)