Ankara’daki hain saldırıyı TAK’a yıkarak kendini temizlemeye çalışan PKK’yı FETÖ ve CIA tarafından fonlana t24 sitesi ile İngiliz BBC Türkçe servisi aklamaya çalışsa da, TAK’ın PKK ile organik bağı net…
13 Mart’ta Ankara, Kızılay’da gerçekleşen ve toplam 37 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırıyı Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) örgütü üstlendiğini aktardı.
Peki TAK, PKK’nın paravan örgütü mü yoksa PKK’dan ayrılanların kurduğu bir yapılanma mı? Bu konuda TAK’ın kuruluşunda yer almış bir ismin arşivde kalan açıklamaları dikkat çekiyor.
TAK’ın Türkiye gündemine ilk geldiği saldırı Ankara saldırısı değil.
TAK daha önce 28 kişinin hayatını kaybettiği 17 Şubat’taki Ankara saldırısı ve 1 kişinin öldüğü Sabiha Gökçen Havalimanı’na düzenlenen havan topu saldırılarını da üstlenerek gündeme gelmişti.
Yine 2010 yılında yapılan Taksim saldırısının ardından da TAK’ın ismi çok tartışılmıştı.
O günlerde konuyu irdeleyen ilginç bir haber Taraf’ta çıktı. Bugünlerde yazıları Evrensel gazetesinde yayınlanan Sadık Güleç, 5 Kasım 2010 tarihinde Taraf’ta yayınlanan yazısında TAK üzerine ilginç bilgiler verdi. Güleç, 2005 yılında PKK’nın kurucularından olan ve örgütün uzun yıllar en tepesinde yer alan Nizamettin Taş ve Hıdır Sarıkaya ile TAK üzerine yaptığı görüşmeyi aktardı. 2005 yılı, söz konusu isimlerin PKK’dan henüz yeni ayrıldığı dönemdi. Ve PKK’nın iki üst düzey isminin açıklamaları TAK’ın bizzat PKK tarafından üstlenilmesinin zor durumda bırakacağı şehir eylemleri için kurulduğunu gösteriyordu.
Güleç, Taraf’ta PKK-TAK ilişkisi üzerine konuşmasını şöyle aktardı:
“Taksim saldırısını üstlenen TAK’ın kuruluş sürecini 2005 yılında Kuzey Irak’ın Erbil şehrinde bizzat bu örgütün kuruluş sürecinde yer alan PKK’dan ayrılmış Nizamettin Taş ve Hıdır Sarıkaya’dan dinlemiştim. Sarıkaya’ya TAK’ın yöneticiliği teklif edilmişti. Taş, TAK’ın Öcalan’ın idamını engelleyecek bir örgüt olarak kurulduğunu aktarmıştı. Metropollerde sivillere yönelik büyük eylemler yapılacak, Öcalan’ın idam sürecinin başlaması halinde bunun daha da yaygınlaşacağı mesajı verilecekti. Ancak bu aşamada Nizamettin Taş gibi yöneticiler PKK’nın güçlü diplomatik ve kitlesel ilişkilerine dikkat çekerek, eylemlerin PKK adına üstlenilmesinin zarar vereceğini söylemişlerdi. Bu nedenle eylemler PKK’dan ayrı gibi duran bir başka örgüt adıyla yapılacaktı.
Örgüt kurulmuş seçilen militanlar özel kamplarda eğitilmeye başlanmıştı. Adı ise başlangıçta Kürt İntikam Tugayı olarak düşünülmüş daha sonra Kürdistan Özgürlük Şahinleri olarak değiştirilmişti. Örgütün başına getirilen Nasır, direkt Cemil Bayık’a bağlanmıştı. Ama eylem direktifleri verilmesine rağmen Nasır nedeni anlaşılmayan bir şekilde bunu uygulamamıştı. Ardından görev Hıdır Sarıkaya’ya verildi. Sorguya alınan Nasır’ın Kuzey Irak’daki kampa Talabani peşmergelerinin düzenlediği saldırıda öldürüldüğü açıklandı. Sarıkaya’nın anlatımlarına göre TAK şöyle çalışacaktı: ‘Bana, tamamen bir terör dalgası yaratacak özel bir terörist güç kurduklarını söylediler. Bunun PKK’den bağımsız bir güç olacağını, sadece Bayık ile ilişki içinde ve sonsuz yetkili olacağını ifade ettiler.’
TAK resmî olarak 2003 yılında kuruldu. Örgütün başına ise Bahoz Erdal olarak bilinen Suriye Kürtlerinden Feyman Hüseyin getirildi.”
SABİHA GÖKÇEN SALDIRISINDAN SONRA 2 AÇIKLAMA
Aralık 2015’te Sabiha Gökçen Havaalanı’na düzenlenen saldırının ardından TAK ve PKK’dan karşılıklı olarak birbiriyle ilişkili olmadıkları açıklaması gelmişti.
PKK’nın savaş tarzını ‘fazlasıyla hümanist‘ olarak niteleyen TAK, “PKK ve diğer Kürt direniş örgütlerinin yürüttükleri savaştaki hedef perspektifleri, eylem tarz ve taktikleri konusunda mevcut TC faşizminin Kürt halkına karşı yürüttüğü savaş tarz ve yöntemleri karşısında çok fazlasıyla ‘hümanist’ bir karakter taşımaktadır. Bu bağlamda bu direniş örgütlerinin hedef perspektifleri, eylem tarz, taktik ve biçimleri bizi bağlamadığı gibi TAK olarak kendimize biçtiğimiz misyon doğrultusunda kendi bağımsız eylem strateji, taktik, tarz ve yöntemlerimizi belirleyip uygulayacağız.” demişti.
PKK ise TAK’la ilgili “TAK içindeki bazı unsurların bizden kopmuş olmaları nedeniyle bu tür değerlendirmeler yapılıyor. Aramızda hiçbir ilişki yok. Anladığım kadarıyla, Öcalan’a bağlı ve sadıklar” demişti.
Örgütün PKK ile ilişkisinin ne düzeyde olduğu daha çok konuşulacak gibi.
İşte Taraf’ta yayınlanan Sadık Güleç imzalı o açıklama:
