Edirne sınırındaki mültecilere yönelik gazeteci görünümlü yabancı gazetecilerle, PKK ve HDP’lilerin ortak provokosyonun ayrıntıları ortaya çıktı.
Son günlerde, mültecilerin kendi yaşam koşullarını iyileştirmek ve yeterli imkanlara kavuşmak ümidiyle Avrupa’ya yönelmesi üzerine, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan sınır kapılarında mülteci krizi yaşandı. Bu kapsamda Türkiye’deki bir çok sivil toplum kuruluşu, yaşanan bu göç hareketliliğini sosyo kültürel anlamda analiz etmek, ve mültecilerin bu yolculuklarında onlara yardımcı olmak üzere sahada görevler almaya başladı. Bölgede görev alan kuruluşlardan biri de, (UHİM) Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi.
UHİM heyeti Edirne’de yaşanan mülteci hareketliliğini bölgede inceledi. Heyet, Edirne Sarayiçi’nde bulunan ve son günlerde uluslararası medyada da sıklıkla gündeme gelen Suriyeli mültecilerin durumu ile ilgili olarak sürdürdüğü inceleme, gözlem ve görüşmelerde, heyet sözcüsü UHİM Gençlik Direktörü Sezai Esen kamuoyuna şu açıklamalarda bulundu:
“Suriye’de yaşanan iç savaş son yılların en büyük mülteci krizine yol açtı. Avrupa devletleri yıllardır sırt çevirdiği ve görmezden geldiği bu sorunu, şimdi de kendi çıkarları çerçevesinde manipüle etmeye çalışıyor. Türkiye içsavaş sonrasında büyük bir fedakarlıkla 2 milyondan fazla insana kucak açarken, Avrupa devletlerinin tamamında bu sayı 100 bin civarında kalmıştı.
Buna karşın son günlerde, Avrupa devletlerinin Suriyeli göçmenlere kapılarını açtığı ancak Türkiye’nin mültecilerin ülkeyi terk etmesine izin vermediği şeklinde Avrupa medyasında son günlerde suni bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu durumun doğal bir neticesi olarak Edirne’de birikmeye başlayan Suriyeli mülteciler üzerinden Türkiye’ye karşı büyük bir provokasyon yürütülüyor. Avrupa ülkelerine iltica etme umudu ile Edirne’de bulunan göçmenlerin neredeyse tamamı, iç savaş sebebiyle Türkiye’ye sığınan ve birkaç yıldır kamplarda değil Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşamını sürdüren insanlardan oluşuyor.”
Heyet sözcüsü Esen, açıklamalarının devamında şu ifadelerle dünya kamuoyunu duyarlı olmaya davet etti.
“Suriyeli göçmenler Avrupa devletlerinin kapılarını kendilerine açtığı zannıyla hareket ediyorlar.
Bu suni algı Avrupa medyasının manipülatif haber anlayışı ile oluşturuluyor.
Avrupalı basın mensuplarının Suriyeli mültecilere bu yönde telkinlerde bulunduğu anlaşılıyor.
Göçmenlerin Avrupa’ya geçmesini Türkiye’nin engellediği şeklinde bir algı oluşturularak tepkinin Türkiye’ye yöneltilmesi amaçlanıyor.
Bugüne kadar Türkiye’nin 2 milyonun üzerinde sığınmacıya 3 yıldır evsahipliği yaptığı unutturulmaya çalışılıyor.
Bugüne kadar Avrupa’nın mülteci sorununu görmezden geldiği, göçmenlerin açık denizlerde ölüme terk edildiği unutturulmaya çalışılıyor.
Avrupa devletlerinin mültecileri ırk, din, eğitim ve yaş durumuna göre seçerek aldığı görülüyor.
Avrupa devletlerinin özellikle genç işgücü ihtiyacını karşılamak için mültecilik sorununa kendi çıkarları doğrultusunda baktığı görülüyor.”
EDİRNE’DE BÜYÜK PROVOKASYON
Uhim Heyeti’nin, Edirne’deki mülteci toplanma noktalarında yaptığı saha araştırmalarında bir gerçek daha gün yüzüne çıkarıldı. Bölgede bulunan İtalyan ve İngiliz gazetecilerin, üst düzey ajitasyonda manipülatif yayınlar yapması dünya kamuoyunda gözlerin Türkiye’ye çevrilmesine neden oldu.
Edirne’deki mülteci toplanma bölgelerinde eylemleri organize eden yabancı gazetecilerle provokatör kamp liderlerinin olayların büyümesi için yoğun çaba sarf ettiği gözler önüne serildi. Provokatörlerin bölgedeki mültecilere düzenlediği algı operasyonu sebebiyle, Mültecilerin bir çoğu; Türkiye’de yaşamın pahalı olduğunu, çalıştıkları işletmelerden maaşlarını alamadıklarını, eğitim ve sağlık imkanları olmadıklarını ifade ediyorlar.
Edirne Sarayiçi’nde bulunan mülteci toplanma noktasında sadece Suriyeli değil Türk, Kürt, Iraklı, Türkmen vb etnik gruplarda Avrupa’ya geçmek üzere bulundu.
İNSAN TACİRLERİ İŞ BAŞINDA
Mülteciler arasında söylentiler çıkaran insan tacirleri, Türk hükümetinin her bir mülteciden para aldığı algısını oluşturarak, Türkiye’nin para yüzünden sınır kapılarını açmadığı propagandası yapılmaya çalışıldı.
Suriye’de Beşşar Esed rejimiyle ortak bağlantıları olan insan tacirlerinin, İstanbul Aksaray merkezli olarak bu mültecilere 1500 ila 2000 dolar karşılığında pasaport hazırladıkları dile getirildi.
PKK VE YPG Mensubu Provokatörlere “HDP ZİYARETİ”
Edirne Sarayiçi’nde bulunan mülteci toplanma noktasında İlk gün bazı HDP’li yetkililerin heyet olarak bölgeyi ziyaret ederek yetkililerden bilgiler almışlar, ve yine mülteciler arasında provokasyonları yönlendiren pkk ve ypg unsurlarıyla görüşmeler sağladıkları gözlemlenmiştir. Bu görüşmelerden sonra provokasyonlar dozu gittikçe artmış, bölgeyi incelemeye gelen Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, Edirne Emniyet Müdürü Adnan Armağan Erdoğan ile Jandarma Komutanı Albay Kamuran Ersan provokatör gruplar tarafından yuhalatıldı.
Mültecileri organize eden provokatörler polise taş atma girişimde bulundu. Yoğun tahriklerle polisi üzerlerine çekip, dünya kamuoyuna’da “Türk polisi mültecilere şiddet uyguluyor” algısı oluşturma amacı gözler önüne serildi.
ajan oldukları o kadar aşikar ki biz ajanız diye bağırıyoorlar resmen. Gezi sürecinden beri ülke ajan kaynar oldu bunlar nasıl giriyorlar neden ülkeye alınıyorlar bilmiyorum. Gazeteciyim diyen herkes elini kolunu sallaya sallaya türkiyeye giriyor ama avrupaya gidecek bir türkden bin tane evrak isteniyor. Yabancıların ülkemize girişlerini çok daha zorlaştırıcı kurallar getirmeliyiz. Bu ülkedeki bu yabancı aşkı sevdası hala ne yazık ki devam ediyor..Devletin artık vize konularında çok daha sıkı kurallar getirmesi şart.