Türkiye’nin önde gelen reklam firmaları Taksim Gezi Parkı’nda başlayan olayların medyada geniş yer bulup ülke geneline yayılması ve dünya medyasına taşınması için adeta düşman gibi çalışma yürüttü.
Reklam ajanslarının, Taksim Gezi Parkı’nda başlayan olayların medyada geniş yer bulup ülke geneline yayılması ve dünya medyasına taşınması için organize çalıştığı belirtiliyor. Gösteriler için kamuoyu oluşturup, gençleri ilgisini çeken sosyal medya kampanyaları düzenleyen reklam ajansları, ilginin düşmemesini ve gösterilerin süreklilik içinde devam etmesi için de kamuoyunu etkileme gücünü kullandığı kaydediliyor.
Turizme darbe vurdular
Gezi Parkı olaylarında reklam sektörünün önde gelen firmalarının üstlendiği rol tartışılıyor. Gösterilerin, yolları kapatma ve polisle çatışma boyutuna taşınması üzerine, başta turizm sektöründeki yabancı tur firmalarının Türkiye’ye yönelik turizm ilanları olmak üzere, Türkiye’ye yönelik ticari adım atma hazırlığındaki firmaların girişimlerini askıya alması, gözlerin reklam sektöründeki şirketlere çevrilmesine yol açtı.
ElmaAltShift, MediaCat, SikkoDigital, Pazarlamasyon, ElmaElma ve alametifarika gibi reklam ajansları Gezi Parkı eylemlerine, resmi sosyal medya hesaplarından açıkça destek verip, takipçilerine çağrılar yaptı. #DirenGeziParkı adlı başlığı altında toplanan reklam ajansları, 3 gün boyunca Twitter’ın Türkiye ve dünya etiket listesinin bir numaralı başlığının #DirenGeziParkı olmasını sağladı.
Bu arada reklam firmalarının, bu çalışmalarında resmi hesaplarının yanı sıra “twitter fenomenleri” olarak anılan, ancak kimliği bilinmeyen ve bu ajansların oluşturduğu sanal kişilikler olduğu belirtilen Taci Kalkavan, Kutup Zencisi, Argostroloji ve Pucca gibi twitter hesapları, bir hafta boyunca, gösterilerle ilgili açılan etiketleri TT listesine soktu. Bu hesaplardan, tüm takipçilere, sürekli olarak, eylemlere katılmaları çağrısı yapıldı.
Sanal fenomenleri devreye soktular
Daha önce birçok kez viral reklamların yayılmasını sağlayan Taci Kalkavan, Kutup Zencisi, Argostroloji, Pucca gibi twitter dünyasının sanal ünlülerinin “eylemlere katılın” çağrılarının yanı sıra, reklam ajansları, eylemlerin gençler arasında kabul görmesi ve yayılması için yaratıcı slogan üretimini aralıksız sürdürdü. Bununla da yetinmeyen reklam-pazarlama sektöründeki firmalar, facebook, twitter ve linkedn gibi paylaşım ortamları üzerinden art direktörlerini devreye soktu.
MediaCat desteği
Eylemlerle ilgili gençlerin ilgisini çekecek, yaratıcı afiş üretimini de başka bir elden eş zamanlı olarak yürüten reklam sektörünün önde gelen firmaları için sektörün önde gelen yayın organı MediaCat, #GeziyeYaratıcıDestek adıyla hastag açtı. Taksim Gezi Parkı eylemleri için üretilen sloganları tek çatı altında toplayan MediaCat, resmi twitter hesabı üzerinden de Taksim’deki olaylarla ilgili yüzlerce twet attı.
“Kadın hakları ve azınlık hakları kısıtlanıyor” yalanı
ABD’de yayımlanan NewYork Times gazetesine ilan verilmesiyle de ilgilerinin bulunmadığını savunan Enes Taşkıran, “Verilen ilanın parasını temin için asla insanları örgütlemedik. İlanla bir ilgimiz yok. İlanı veren kişileri de tanımıyorum” dedi.
Türkiye’de kadınların haklarına kısıtlama getirildiği, azınlık haklarının ve konuşma özgürlüğünün kısıtlandığı, seçimle iş başına gelen yöneticilerin tutuklandığı gibi iddiaların sıralandığı gazete ilanının, proje fikirlerine kitlesel finansal destek sağlayan Indiegogo platformu tarafından verildiği belirtiliyor. Murat Aktihanoğlu, Oltaç Ünsal ve Duygu Atacan isimli ABD’de yaşayan bazı Türk vatandaşlarının önderliğinde gelişen bu projenin, Indiegogo platformunun en hızlı büyüyen projesi haline dönüştüğü belirtiliyor.
Gazete ilanını verenler, ilanın finansmanı için 50 ülkeden destek aldıklarını, 53 bin 800 dolar olan ilan bedelini 21 saatte toplamayı başardıklarını ileri sürdü.
İftira dolu ilan
AK Parti Hükümeti’nin hazırladığı ve 12 Eylül 2010 günü yapılan referandumla birlikte yürürlüğe giren Anayasa paketinde, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık hükümler yer almasına rağmen, reklamcılar, NewYork Times gazetesine verdikleri ilanda, kadın haklarının kısıtlandığını ileri sürdü. Ayrıca, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın öncülüğünde, mallarına el konulan azınlık vakıflarına bu malların iadesi için tarihi adımları atılmış olmasına rağmen, gazeteye verilen ilanda, azınlık haklarında da geriye giriş olduğu savunuldu. (HABER10)
