Hakim Erkan Çanak’ın ‘terör örgütü üyesi’ bahanesiyle 3 ay boyunca usulsüzce dinlendiği ve skandal dinleme kararının altına ise, kozmik odayı arayan hakimin imzasının bulunduğu belirlendi.
Dink’in öldürülmesiyle ilgili adli soruşturmayı yürüten Hâkim Canak’ın sahte isimle ve 3 ay süreyle “yasa dışı” dinlendiği ortaya çıktı…
Dink cinayetinde şüpheli olarak ifade veren Akyürek’in dönemine yapılan dinleme kararının altındaki imza ise kozmik odayı arayan hâkime ait…
Milliyet’ten Tolga Şardan’ın haberine göre, Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de katledilmesinin ardından adli soruşturmanın hakimliğini yürüten Erkan Canak’ın cep telefonu aracılığıyla Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nce sahte isimle üç ay boyunca “yasa dışı” olarak dinlendiği ortaya çıktı. Dinleme kararının soruşturma sırasında “şüpheli” konumuda ifade veren Ramazan Akyürek’in daire başkanlığını yürüttüğü 2008’de alınması dikkati çekti. Kararın altında ise Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapan Hâkim Kadir Kayan’ın imzası yeralıyor.
Türkiye genelinde ortaya çıkarılan “yasa dışı telefon dinleme ve takibi” olaylarına bir yenisi daha eklendi. Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili adli soruşturmayı yürüten Hakim Canak’ın “sahte isimle” istihbarat dinlemesi uygulaması kapsamında usulsüz biçimde dinlendiği tespit edildi.
Milliyet gazetesinin ulaştığı bilgilere göre olay, HSYK müfettişlerinin bir süredir Ankara 11. ve 12. Ağır Ceza Mahkemeleri’nce verilen telefon dineleme kararlarına ilişkin yaptığı araştırmalar sırasında ortaya çıktı.
Arşiv kayıtlarından çıkarılan 2008/4328 numaralı kararda adı geçen ve hakkında dinleme kararı verilen kişinin gazateci Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili başlatılan ilk yargılamayı yürüten İstanbul Hakimi Erkan Canak olduğu anlaşıldı. Hakim Canak’la ilgili karara esas olan telefon dinleme talebinin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nca 1 Ağustos 2008’de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği ve aynı gün hakim Kadir Kayan tarafından karara bağlandığı ortaya çıktı. Talebin, “iletişimin dinlenmesi, tespit edilmesi, sinyal bilgilerinin değerşendirilmesi ve kayda alınması” işlemlerini kapsadığı belirlendi. Kayan, Seferberlik Tetkik Kurulu’nda gerçekleşen ve kamuouyunda yankı bulan aramayı yürütmüştü.
‘Selman Büyükburç’
Mahkeme kararına göre, Canak’ın EGM İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nca “Selman Büyükburç” ismiyle ve kendi kullandığı 0 506 8** ** *7 numaralı telefonu üzerinden dinlendiği tespit edildi.
Gerek Emniyet İstihbaratı’ndan gelen “istihbarat amaçlı önleme dinlemesi” talebi, gerekse bu talep doğrultusunda verilen kararda, Canak, İBDA-C örgütü üyesi olarak gösterildi.
İşte dinleme gerekçesi
Hakim Canak’la ilgilili dinlemeleri gerçekleştiren EGM İstihbarat Dairesi Teknik Şube Müdürü Yunus Yazar’ın imzasını taşıyan belgede, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması gerekçesi şöyle yer aldı: “Selman BÜYÜKBURÇ – GSM – 0506 8** ** *7: İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncılar-Cephesi) Terör Örgütü faaliyetleri kapsamında aşiri tepkisel görüşleri benimseyerek bu yönde yürüttükleri, kışkırtıcı propaganda ve faaliyetleri ile toplumu kaos ortamına çekmeye yönelik kışkırtıcı faaliyet ve eylemlerinin deşifre edilerek önlenmesi amacıyla belirtilen GSM numaralarının teknik takibi talep edilmektedir.”
Dinleme Akyürek döneminde
Hakim Canak’ın üç ay boyunca teknik takip altında olmasını sağlayan emniyet talebinin, halen Dink suikastının yeniden açılan soruşturmasında “şüpheli” olarak ifade veren Ramazan Akyürek’in “daire başkanlığı” döneminde talep edilmesi dikkati çekti. Bu amaçla EGM İstihbarat Dairesi’nden mahkemeye yazılan 1 Ağustos 2008 tarihli üst yazıda isim verilmeksizin “Dini motifli terör örgütü mensuplarınca kullanıldığuna dair istihbari mahiyette bilgiler elde edilen, ekte gerekçesi ile telefon numaraları belirtilen şahıs/şahısların, gerçekleştirmeyi planladıkları / planlayacakları eşlemlerin önceden tespit edilerek engellenmesi amacıyla 2559 sayılı PVSK’nın ek 7. maddesinde değişiklik yapan 5397 sayılı kanunun 1. maddesine istinaden irtibatlarının dinlenmesi, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, kayıda alınması hususunda hakimin kararına ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.