MEDYAGUNDEM.COM- Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler “Başörtüsü füruattır” sözünün perde arkasını yazdı bugün. 28 Şubat’ın tüm şiddetiyle estiği ve başörtülülere tam bir zulüm yapıldığı süreçte Fethullah Gülen’in Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök’e verdiği röportajda “Başörtüsü teferruattır” dediğini gelen tepkiler üzerine bunu “füruat” olarak düzeltildiğini yazan Güler, “Hocaefendi, füruat açıklamasını bir ‘içtihat meselesi’ olarak değerlendirdi. Peki biri de çıkıp, ‘dershaneler füruattır’ derse. Tartışmalar son bulur mu acep? Bu içtihada saygı duyulur mu?” diye yazdı.
Güler’den bölümler şöyle:
O GÜNLERİN KAN DONDURAN HÜRRİYET MANŞETLERİ
O günlerin Hürriyet Gazetesi’ni arşivlerden bir tarayın.
Kan donduran manşetler, köşe yazıları, iftiralar ve dahası…
İstisnasız her gün.
Başörtüsü düşmanlığı zirvede.
Ertuğrul Özkök bayraktarlığını yapıyor!
En kesif eleştirilerini, her biri kurşun gibi kelimeler ve dahi uydurduğu kavramlarla tedavüle sokuyor.
Sadece Hürriyet de değil!
Neredeyse tüm medya!
En ağır hakaret ve en çirkin yaftalamalar, laiklik müdafaası kılıfıyla dindarlar üzerine boca ediliyor.
Haysiyet cellatları, başörtüsü mücadelesi veren yüz binlerce genç kıza en ağır küfürleri edecek kadar iğrençleşiyor.
Başörtülü kızlar, el ele tutuşup eylem yaptıkları için idamla yargılanıyor, coplanıyor, gözaltına alınıp hakarete uğruyor.
O GÜN BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERENLERİ YIKAN RÖPORTAJ
Hürriyet dahil o günün “Ergenekon” medyası, sessiz bir eylemi dahi “Şeriat ayaklanması” olarak nitelendiriyor.
Gerdikçe, geriyor.
Ama her şeye rağmen hiçbir şey, bu mücadeleyi veren Anadolu insanını yıldıramıyor.
Ancak başörtüsüne özgürlük mücadelesi verenler o gün Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan bir röportajla adeta yıkılıyor.
Dahası kahroluyor!
Yanlış hatırlamıyorsam, 27 Ocak 1995 günü.
Ertuğrul Özkök, Fethullah Gülen Hocaefendi ile bir röportaj yapıyor.
GÜLEN’DEN “BAŞINIZI AÇIN” ÇIKIŞI
O röportajda Hocaefendi, “başörtüsü teferruattır” diyor.
Yani; bu genç kızlar başlarını açabilirler diyor.
Ocak ayının o soğuğunda içeri alınmadıkları için üniversite önlerinde tir tir titreyerek bekleşen genç kızlar donup kalıyor.
Beklenmedik bir anda, beklenmedik birinden, beklenmedik bir açıklama.
Zira onlardan bazıları Hocefendi’nin daha önceki çok net açıklamaları nedeniyle bu mücadeleyi yürütüyorlardı.
GÜLEN’E REDDİYELER HAZIRLANDI
Hocaefendi, bu sözlerinin ardından başta Bediüzzaman’ın talebeleri olmak üzere en sert eleştirilere maruz kaldı.
Dahası reddiyeler hazırlanıp dağıtıldı.
Hocaefendi’nin daha önceki açıklamaları ortaya konarak bu dönüşümün nedeni sorgulandı.
Tepkiler o kadar büyüdü ki; Hocaefendi bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
“Teferruat demedim, füruat dedim” diye.
Füruatın öyküsü budur.
Sorgulanmayacağını, eleştiremeyeceğini, ne söylersem onu kabul etmek zorundalar düşüncesiyle, mantığıyla bu toplumun manevi değerlerine karşı sürekli direnç kırıcı rolünde olanları da, bu ülkenin dirençli bir toplum olmasına vesile olan Başbakanımızın da direncini kırmaya çalışanları da Allah’a havle ettik.
Dini sakal cübbe sarık şalvar anlayanlar bu fıkhi icazeti anlayamaz. Her yerin toz duman olduğu, insanların ağlatıldığı bir zamanda asıl amaçları olan kız çocuklarının okutulmaması için bu baskıya. diyanet susarken din işleri fetva vermezken, alimler izine ayrılırken, kanal kanal gezen sahte şeyhler olayı tırmalarken.ALİM bir adam çıkıyor. VE BU GÜNLERİ GÖREREK TÜRK TARİHİNİN EN KRİTİK FETVASINI VERİYOR.AÇIN OKUYUN KARDEŞLERİM DİYOR..Daha yarını göremeyen ahmak kafalılar da saldırıyor.. O gün kızını örtüden dolayı okuldan alan kardeşim bu gün başörtülü veya örtüsüz hanım doktor arama HAKKIN YOKTUR… O gün kızını kardeşini okutmayan kardeşim bu gün gerek kamuda gerekse bazı kritik mesleklerde örtülü veya örtüsüz hanım ARAMA HAKKIN YOKTUR.O gün kızını örtüden dolayı okutmayan arkadaşım. şimdi kızın evde hamur açacağına 21.nci yüzyıla insan yetiştiren bir öğretmen olsaydı daha iyi değilmiydi.İşte dini anlamak işte geleceği görmek işte vatanseverlik. HOCAM ALLAH SENDEN RAZI OLSUN..