Takvim Gazetesi yazarı Ergün Diler, Boğaz’da gerçekleşen esrarengiz toplantıların nedenini açıkladı.
İşte Diler’in yazısının o bölümü:
Ve BOĞAZ‘da toplanmaya devam eden patronlar şimdi DIŞARISIYLA birlikte CHP‘yi dizayn edip AK Parti’nin, daha doğrusu Başbakan Erdoğan’ın yolunu kesmeye çalışıyorlar… GİZLİ ve AÇIK gündemleri bu! Ankara’da kaybettikleri mevzileri geri almanın derdindeler!
Artık bunu darbe ile, cunta ile, finansal krizlerle yapamayacaklarını anladılar!
Geriye sadece gerçek bir PARTİ haline gelmesi gereken CHP kaldı!
Belki ilk ben yazdım, bilemiyorum!
Ama CHP’de Kemal Bey için zor günler başladı! Deniz Baykal ve Muharrem İnce’nin çıkışları bunun ilk işaretleri!Arkası gelecektir! Çünkü Kemal Bey de içinde doğduğu kabın dışına çıkıp bakmayı bilemedi! “Beni kim neden getirdi?” sorusuna cevap bulamayacağı için muhtemelen giderken de “Ne oldu şimdi?” sorusu havada kalacak! İnanın şu günlerde Londra, New York ve İstanbul hattında etkili kişiler biraraya gelerek “MHP’yi de içine alarak etkili miktarda İslami SOS’la CHP’yi nasıl büyütebilirizi” tartışıyor!
Bütün bunlar için içeridedışarıda buluşuyorlar!
Peki, sizce bunu bizim İSTANBUL sermayesi “LAİKLİK ELDEN GİDİYOR?” diye mi yapıyor?
Elbette hayır! CHP’ye yükledikleri misyonu ne yazık ki CHP’liler de bilmiyor!
Olay çok başka ve uzun!
Anlatmayı deneyelim yine de!
Halen demir çağında yaşıyoruz ve Çin tek başına dünya demir üretiminin 2/3’ünü tüketiyor. Demir filizini ise AAC, Rio Tinto, BHP Billiton ve Brezilya’dan bir firmadan temin ediyor.
Firmaların tamamı Rothschildler’in kontrolünde. Demir filizi akışı durduğunda ise Çin ekonomisi çöker.
Peki ÇİN’i kim bu hale getirip dev yaptı? Çin ucuz işçilik kaynağı! ABD’li bazı işadamları bu şartlardan yararlanmak istedi! Çin ekonomisi, sağlıksız koşullarda çalışan emekçiler ve devletin desteği ile dış ticaret fazlası veren bir numaralı ülke oldu.
Yani 10 liralık mal üretiyor, bunu 20 liraya satıyor, elde kalan 10 lirayı da yani ‘kar’ı da mal sattığı ülkelerin bankasında tutuyordu!
Bu para öyle bir hale geldi ki başta ABD olmak üzere bazı BATILI ülkeler BORÇ batağına sürüklendi! İşte bu paraları daha çok YAHUDİ BARONLARIN sahibi olduğu bankalar işletti! Ve zamanla “Bu kadar para bizdeyse biz imparatoruz!” dedi! İşte bu çıkıştan sonra Amerika, Afganistan’a ve Irak’a girdi! Amaç aslında Çin’in ve arkasındaki BARONLARIN büyümesine “DUR!” demekti! Ama öyle de kolay değildi bu iş! ÇİN’in karşısına dikilen güç Türkiye’yi yanına almak zorundaydı!
Ya da Çin, ABD’ye kafa tutacaksa Türkiye’siz olamazdı!
Bizim BOĞAZ’da toplanan kalabalık kimse bilmese de bu BARONLARIN adamlarıydı! Onlarla çalışıyor, onlarla kazanıyorlardı!
Yani laiklik ve Cumhuriyet kimsenin umurunda değildi! Bu, halkı motive etmek için kullandıkları bir sopaydı! O kadar!
Eğer samimi olsalar PARALEL YAPI ile gece gündüz bir arada olmazlardı!
Hatta CHP’yi düne kadar mesafeli oldukları İSLAM’LA bir araya getirmek için gece yarılarına kadar toplanmazlardı! “Katkı olsun” diye de YABANCILARI davet etmezlerdi!
Oslo, Gezi, 17 Aralık, 30 Mart seçimleri hep bu kavganın son şekliydi!
Şimdi CHP’yi değiştirerek gelecekler!
Kendi cepleri için…
MİT Yasası’ndan bu yüzden rahatsızlar!
Düne kadar her oyunları tutuyordu!
Şimdi istihbarat MİLLİ olunca şaşırdılar!
Türkiye’de olan; onların adamlarıyla, bizim adamlarımızın çarpışmasıdır!
Siz kimin bizden, kimin ise onlardan olduğunu çok iyi biliyorsunuz!
Değişime hazırlanan CHP yerli görünümlü yabancı olacak!
Boğaz’daki mesailerin nedeni bu!
Ömründe “Cenaze namazı” kılmamış olanların bu çabasını anlıyorum ve “Boşa uğraşıyorsunuz!” diyorum!
BB Partisinin Alperenlerinin ayağını kaydırarak başlayan süreçte partinin içinin boşaltılmasıyla sonlanmış gibi görünüyor. Destici’nin dönüp yüzüne bakan yoktur. Olmayacakta! Nasıl kullanıldığını ileriki tarihlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimleri geçtikten sonra daha iyi anlayacaktır. Şimdi sıra Ülkücülerde! Devlet Bahçeli’nin etrafındaki ihanet şebekesi tarafından sigara dumanıyla öyle bir hava oluşturuluyor ki; Devlet Bahçe’linin olup biteni görmesi adeta imkansız hale getirilip partinin içi boşaltılıyor. MHP’nin pilinin bitirilmesi için odaklanan güçleri görememesi Devlet Bahçeli ve ekibinin de sonu olacak gibi, Cemaatle yatağa girenin sabah her şeyini kaybetmiş vaziyette uyanması an meselesidir. Feto’nu taktiği olan; paçalarından tutup çekene kadar farkına varmadan kılcal damarlarına kadar girebilen İblisin umarım en kısa zamanda Ülkücülerde farkına varırlar