Her seçimden sonra yazdığı nedamet mektuplarıyla gündeme damga vuran Aydın Doğan’ın 2019 seçimlerinden sonrası için şimdiden yazıp özel kasasına koydurduğu mektubu ele geçirdik! İşte Aydın Doğan’dan 4 yıl sonraki geleceğe yazılan mektup…
Sayın Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Millet olarak Kurban Bayramını kutladığımız bugünlerde size böyle bir açık mektup yazmak durumunda kaldığım için gerçekten üzgünüm. Ama hayatta karşılaştığınız bazı şeyler, yaptığım büyük hatalarım ne yazık ki, insanın duygularını ertelemesine imkân bırakmıyor. Bu mektubumu işte böyle bir eziklik ve pişmanlığın bende yarattığı üzüntüyle yazıyorum.
Başkanlık referandumu konusundaki tutumumda kimsenin de öngöremediği gibi yanıldım. Alınan sonuç, sizin için bir başarı tablosudur. Bu başarıda nacizane “Muhtar bile olamaz” manşeti attırdığım günden bu yana benim de katkımın olduğunu söylemek umarım haddimi aşmak olmaz. Çünkü artık bunu itiraf etmek zarureti içindeyim, ne yaptıysam sizi engelleyemedim. Bu kez gerçekten affınızı diliyorum.
Maksadımız aslında grup olarak asla başkan seçilmemeniz değildi. Sayın Ahmet Davutoğlu biraz daha Başbakan kalsa daha mı iyi olurdu acaba diye düşünmüştük. Çünkü Türkiye’nin önündeki olumsuz koşullar göz önüne alındığında, ülkenin bir an önce bir yumuşama dönemine girmesinin elzem olduğuna inanmıştık.
Aslında tüm gayemiz kucaklaşma, uzlaşma, birbirimizle sarmaş dolaş olma, aydınlık yarınları paralel örgütsüz, devlete sızan çetelerden arındırılmış, şeffaf bir ülke olmaktı. Affınıza sığınarak şunu belirtmek isterim… Beni aslında siz yanlış anladınız.. Türkiye’de bir tek ben kalsam paralel örgütle tek başıma mücadele ederim. Ama bunu bir türlü anlatamadık, bu konuda bir eksikliğimiz oldu.
Hatta paralel örgütle mücadeleye o kadar inanıyorum ki Eyüp Can, Candaş Tolga Işık ve Bülent Mumay’ın dün sabah itibariyle işlerine son verdim.
Sayın Devlet Başkanım Recep Tayyip Erdoğan,
Kelkit’te yüzde 70 ile seçilmeniz büyük bir iyimserlik yaratmıştır. Bir Kelkitli olarak Devlet Başkanımıza en derin saygılarımı bir kez daha belirtmekten memnuniyet duyarım.
Ancak şahsı devletinize büyük sorumluluklar düştüğü de tartışılamaz. Toplumun bütün kesimlerini ikna edecek somut adımlar atmanızı, 83 milyonu kucaklamanızı gerçekten büyük bir arzuyla diliyorum.
Hürriyet olarak, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak, devlet içindeki her türlü illegal yapılanmayla hukuk içinde mücadele etmek, ülkemizin çoksesliliğini yaşatmak, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere tüm özgürlük alanlarını genişleterek demokrasiyi güçlendirmek, nefret ve ötekileştirme söylemlerine itibar etmeyerek birleştirici ve kaynaştırıcı bir rol oynamak ve terörü ortadan kaldırmak için atılacak her adımın yanında olacağımızı belirtmek isteriz.
Sayın Devlet Başkanım Recep Tayyip Erdoğan,
Bu mektubu size sadece pişmanlık içindeki kendi kendini mağdur etmeyi başarmış bir vatandaş olarak son kez yazıyorum. Çünkü bir daha size mektup yazacak yüzüm kalmadı. Son mektubumda gerçekten beni affetmenizi istirham ediyorum, ferman devletimin…
Bu beklenti ve temennilerle Devlet Başkanlığınızın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dileriz.