Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesi Türkiye’yi yasa boğdu. Yaşanan terör akıllara bundan 3 ay önce Paris’te 12 kişinin hayatını kaybettiği, Charlie Hebdo saldırısını getirdi. Bakın o saldırı sonrası okyanus medyası ve muhalefet partileri, Paris ile nasıl tek vücut olmuştu ve savcı şehit olduğunda ise nasıl bir tavır takındılar?
Fransa’nın ünlü karikatür dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan ve 12 kişinin hayatını kaybettiği saldırı Türk medyasını ayağa kaldırmıştı…
Konuyla ilgili paralel yayınlara başlayan paralel medya hep bir ağızdan “hepimiz Charlie’yiz” diyordu. Yürekler Paris’te atıyor ve terör lanetleniyordu. Aynı kalemden çıkmışçasına yapılan haberlerle, “Hepimiz Charlie’yiz” söylemine karşı çıkanlar dışlanıyordu. Destek o denli bir noktaya geldi ki paralel medyanın amiral gemilerinden Cumhuriyet Gazetesi özel bir Charlie Hebdo eki çıkardı.
Cumhuriyet Gazetesi’nin de aralarında olduğu paralel medyanın terör karşıtı bu tavrı ve Paris ile bu denli birlik beraberlik içinde olması göz yaşartmıştı. Ta ki sadece üç ay sonra İstanbul Adliye Sarayı’nda Savcı Mehmet Selim Kiraz’a yapılan saldırıya kadar. Çünkü Paris’teki saldırıya terör diyen paralel medya Savcı’yı şehit eden teröristlere eylemci diyecek kadar Türkiye’ye Fransız kaldı. Hatta bazıları daha da ileri giderek, “devlet yaşatmak için çaba göstermedi” diye başlık attı.
Paralel medyanın bazı gazeteleri teröristleri masum eylemci gösterecek kadar ileri giderken ana muhalefet partisi CHP de benzer tavrıyla dikkat çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da üç ay önce Charlie Hebdo saldırısının hemen ardından Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’e bir mektup göndermişti. Kılıçdaroğlu, “Tüm dinler tarafından lanetlenen bir eylem karşısındayız. Fransa’nın, aynı zamanda da Avrupa ve tüm insanlığın acısını yürekten paylaşıyorum” demişti. Sonrasında yaptığı açıklamalarla da sürekli olarak saldırıyı lanetlemişti.
Kılıçdaroğlu, Savcı Mehmet Selim Kiraz şehit edildiğinde ise aynı duyarlılığı göstermedi. Sosyal medya üzerinden Başbakan ve hükümeti hedef alan mesajlar yazdı.. Ancak Başbakan ve bakanların da katıldığı Şehit Savcı’nın İstanbul’daki cenaze törenine bile gelmedi.. Terörü engellemek için çıkarılan iç güvenlik paketini engellemek için birlikte hareket eden MHP ve HDP’den de şehit savcının cenaze törenine katılan olmadı. HDP, savcıyı şehit eden teröristlerin ailelerine de başsağlığı dileyerek büyük tepki çekti.
Paralel destekli muhalefet ve medyanın terör, Paris’te değil de Türkiye’de olunca neden çifte standart uyguladığı merak ediliyor.