Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Memur -Sen ve Eğitim Bir-Sen’in programında konuştu.
Erdoğan, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen’in düzenlediği, “Medeniyetimiz ve Büyük Türkiye Yolunda Eğitim, Fetih ve Gençlik” temalı Türkiye Buluşması’nda katıldı.
Toplantıda Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu konuşmasından sonra Gençlik ve Spor Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı’ndan sonra Başbakan Erdoğna kürsüye çıktı.
ERDOĞAN’IN TARİFİ İLE FETİH
Başbakan Erdoğan, “Bugün 29 Mayıs” dedi ve İstanbul’un fethini hatırlattı. Daha sonra Eğitim Bir-Sen’in kurucusu Mehmet Akif İnan’ı andı.
Erdoğan “Fetih asla ve asla işgal değildir, zorla almak, gaspetmek hiç değildir. Fetih açmaktır, engelleri ortadan kaldırmaktır, hem kapılardaki hem gönüllerdeki mühür ve giriftleri kırıp atmaktır. Fetih surları aşmak değil, gönül surlarını aşarak kalplere ulaşmaktır.
Başbakan Erdoğan’ın konuşması şu şekilde:
FETİH RUHUNU ANLAMAYANLAR NE İNSAN SEVGİSİNİ ANLAR, NE MEDENİYETİMİZİN RUH KÖKÜNÜ ANLAR
Ne diyor Fatih fermanında “ben ki Sultan Mehmed Han, halkımın tamamına ve devletimde üst düzeyde bulunanlara malum olsun ki iş bu fermanımla Bosna rahiplerine lütfumu arttırıp yeri ve göğü yaratan Allah’ın hakkı için ulu peygamber hakkı için, 1024 peygamber hakkı için ve kuşandığım hakkı için şöyle buyurdu: Bu kişilerin yaşadıkları yerlere ve kiliselerine kimse mani olmayacak, sıkıntı vermeyecek ve herkes yerinde kalacak. En başta yüce hazretin bulunmak üzere vezirlerimden ve kullarından ve halkından hiç kimse bu kişilere canlarına, mallarına ve kiliselerine taarruz etmeyecek ve onları incitmeyecek. 1463 yılının Mayıs’ında yazıldı bu ferman. İşte Fetih budur. Fetih insana saygıdır. Fetih ruhunu anlamayan ne insan sevgisini anlar, ne bizim medeniyetimizin ruh kökünü anlar, ne de barışı, diyalogu, hoşgörüyü anlar.
İSTANBUL’UN FETHİNE ZULÜM GİBİ BAKANLAR GİDİP TÜRK BAYRAĞI YAKTILAR
Bundan bir yıl önce İstanbul’da bazı kendini bilmezler, bazı densizler gittiler duvarlara “zulüm 1453’te başladı” diye yazdılar. Maalesef. İşte bu zihniyet barışı savunamaz. Bu zihniyet hakkı, adaleti, dayanışmayı, dostluğu savunamaz. Bu zihniyet Fethi de anlamamış, Fetih medeniyetini de anlamamış bir zihniyettir. Onun için bunlar Molotof kokteyllerle cam çerçeve indirirler. İstanbul’un fethine zulüm gibi bakanlar işte bu zihniyetlerinden dolayı gittiler Türk bayrağını yaktılar. Bira şişeleriyle T.C. yazdılar. Medeniyet tasvir ettiğimiz bir gençlik bunları yapmaz.
SEÇİLME YAŞI DA 18 NEDEN OLMASIN
Biz göreve geldik seçilme yaşı 30’du. Bunu 25’e indirdik. Seçme-seçilme yaşını 18. Avrupa’nın birçok ülkelerinde böyle. 25 yaptığımızda baktık ki MHP’nin bir tane temsilcisi mecliste basın toplantısı yapıyor. İki genci sağına-soluna almış söylediği ney; “çoluk-çocuğa mı bırakacağız parlamentoyu?” Size güvenmeyen, size inanmayan diyenlere sormak lazım; “sana mı bırakacağız ya!”
