İstanbul’daki 1 Mayıs olaylarında kafasından yaralanarak bir süre komada kalan ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun “militan” dediği 17 yaşındaki Dilan Alp’in resmi suç kaydı çıkmazken; İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Dilan’ın 1 Mayıs’ta elinde molotof kokteyli ile görüntülendiğini açıkladı. Buna karşın özel bir televizyon kanalının kamera görüntülerine göre ise Dilan’ın elindekinin sirke olduğu iddia edildi.
EMNİYET: BU GÖRÜNTÜLERDEKİ KIZ DİLAN
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Dilan Alp’le ilgili bugün şu açıklamayı yaptı:
“Beyoğlu İlçesi Tarlabaşı Bulvarı’nda yaralandığı, Bahçelievler Medikal Park Hastanesi’nde tıbbi müdahalenin yapılmadığı, müşahade altında tutulduğu, şu an durumunun iyiye gittiği, HDK bileşenlerinden Türkiye Gençliği üyesi olduğu, olaylar sırasında polise taş, sopa ve sapan ile saldırıda bulunan ve sonrasında gözaltına alınan şahsın Söz Dergisi (TDP Türkiye Devrim Partisi) ile birlikte hareket ettiği, yaralanması sonucunda örgütler tarafından sahiplenildiği, yakın zamanda örgüt içerisinde faaliyet yürütmeye başladı.”
MERAL DÖNMEZ’E AİT OLDUĞU AÇIKLANAN GÖRÜNTÜLER
Yaralanan ikinci genç kız Meral Dönmez’le ilgili açıklama ise şöyle:
“Okmeydanı’nda yaralandığı, Bahçelievler Medikal Park Hastanesi’nde pansuman haricinde tıbbi müdahale yapılmadığı, müşahade altında tutulduğu, şahsın DHKP-C örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü, örgüt üyesi olmak suçundan yargılandıkları, mahkemece 6 yıl 8 ay hapis ile cezalandırıldığı, cezaevinde 12 ay yattıktan sonra tahliye edildiği, tahliyesinin ardından İstanbul’da Gençlik Federasyonu içinde sorumlu düzeyde faaliyet yürütmeye devam ettiği, 2008 yılı içerisinde Kocaeli Gençlik Derneği içerisinde örgütsel faaliyetlere başladığı, Kocaeli’de bulunduğu süre içerisinde örgüt adına birçok eyleme katıldığı, 2011 yılı içerisinde ilimizde sırasıyla Armutlu mahalli alan yapılanması ve Yürüyüş dergisi içerisinde faaliyet yürüttüğü, 3 Aralık 2011 tarihinde Kocaeli’de Gençlik Federasyonu tarafından füze kalkalı ile ilgili sürdürülen çadır eylemine destek vermek amacıyla Gülşah Işıklı(Polis memuru Zekeriya Yurdakul’u şehit eden Sultan Işıklı’nın ablası) ile birlikte gerçekleştirdikleri işgal eylemi nedeniyle tutuklandığı, Gençlik Federasyonu’na 14.03.2013 günü yapılan operasyonda yakalanan şahıslar arasında yer aldığı ve sonradan serbest bırakıldı.”
MOLOTOFA KARŞI SİRKE ŞİŞESİ TAŞIYORDU İDDİASI
Bu açıklamaya rağmen FOX TV kameraları tarafından yakalanan o görüntüye yakından bakıldığında, şişenin molotofkokteyli değil, sirke olduğu iddia edildi. Sirke genelde yoğun biber gazına karşı kullanılıyor.
Saynur Tezel’in programına çıkan Vali Mutlu, polisin çektiği görüntüleri izlettirerek, Dilan Alp’ın elindeki şişenin molotofkokteyli olduğunu iddia edip şunları söyledi: “Bakın marjinallerin gösteri alanına döner dedim, şiddet gününe dönüşür dedim, işçi kardeşlerimi provoke ederler dedim. Bütün bu yaralıların, Dilan’ın, Meral’in yaralanmasının nedeni onları provoke edenlerdir. Onlara bu çağrıları yapanlardır. Dilan’a neyin isabet ettiğine ilişkin net bir şey yok. Bahçelievler’de oturan çocuk Tarlabaşı’nda ne geziyor. Biz izin vermedik, gel demedik, kim dedi? Biz çocuklara acıyoruz ve seviyoruz. Doğru olanı yapan bir idareciyim. Faşist ithamını kabul etmem, susacak da değilim söyleyeyeyim. Gönlü yufka bir valiyi nasıl faşist diye itham edersiniz? Burada Dilan’ın eline molotofkokteyli verenler suçludur.”
Olaylarda yaralanan Meral Dönmez’in de daha önce katıldığı eylemler sırasında çekilen fotoğrafları basına dağıtıldı.
1 Mayıs’ta çıkan olaylar sırasında Tarlabaşı’nda başından yaralanan Dilan Alp’in, olaylar sırasında çekilen yeni görüntüleri ortaya çıktıç Emniyetin basına dağıttığı görüntülerde Alp’in elinde molotofkokteyli ile eyleme katıldığı görülüyor. Hastanede tedavisi süren ve durumunun iyiye gittiği belirtilen Dilan Alp’in 1995 doğumlu olduğu belirtildi. HDK bileşenlerinden Türkiye Gerçeği mensubu olduğu öğrenilen Dilan Alp’in olaylar sırasında polise taş, sopa ve sapan ile saldırıda bulunan ve sonrasında gözaltına alınan Söz Dergisi ve Türkiye Devrim Partisi mensupları ile birlikte hareket ettiği belirtildi. Dilan Alp’e yaralandıktan sonra örgüt mensuplarının sahip çıktığı öğrenilirken, örgüt içinde yakın zamanda faaliyet göstermeye başladığı ifade edildi.
Hastanede tedavisi süren Meral Dönmez’in ise (26) ise olaylar sırasında Okmeydanı’nda yaralandığı, pansuman haricinde tıbbi müdahale yapılmadığı ve halen müşahede altında tutulduğu belirtildi. DHKP-C terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği, öğrenilen Dönmez’in, örgüt üyesi olmak suçundan yargılandığı davada 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırıldığı, cezaevinde yaklaşık 1 yıl yattıktan sonra tahliye olduğu ortaya çıktı. Dönmez’in tahliyesinin ardından İstanbul Gençlik Federasyonu içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet yürütmeye devam ettiği, 2008 yılı içerisinde ise Kocaeli Gençlik Derneği içerisinde örgütsel faaliyetlerine başladığı ve Kocaeli’nde bulunduğu süre içerisinde örgüt adına birçok toplumsal eyleme katıldığı tespit edildi. Dönmez’in Yürüyüş Dergisi içerisinde de faaliyet gösterdiği öğrenildi.
Dönmez’in, 3 Aralık 2011’de Kocaeli’nde Gençlik Federasyonu tarafından füze kalkanıyla ilgili sürdürülen çadır eylemine destek vermek amacıyla, geçtiğimiz yıl Gaziosmanpaşa’da Zekeriya Yurdakul isimli polis memurunu şehit eden Sultan Işıklı’nın ablası Gülşah Işıklı ile birlikte gerçekleştirdikleri işgal eylemi nedeniyle gözaltına alındığı ortaya çıktı. Meral Dönmez’in, Gençlik Federasyonu’na 14 Mart 2013 günü yapılan operasyonda gözaltına alındığı ve sonrasında serbest bırakıldığı ifade edildi.
Öte yandan Meral Dönmez’in daha önce katıldığı eylemler sırasında çekilen fotoğrafları da basına dağıtıldı.
VALİ’DEN AÇIKLAMA
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, gaz bombası nedeniyle kafatasında kırık olan 17 yaşındaki Dilan Alp için dün ”O bir militandır” demişti. Bu açıklamanın ardından Emniyet Dilan’ın sicilini araştırmış ve herhangi bir suç kayıdı bulamamıştı.
Vali Hüseyin Avni Mutlu, bugün CNN Türk’ün canlı yayınında 1 Mayıs’taki polis müdahalesiyle ilgili eleştirilere yanıt verdi. Hüseyin Avni Mutlu, Dilan Alp’in elinde molotof kokteyliyle göründüğü video ekrana geldiğinde şunları söyledi: “Kendisini gizlemesi için, kendisini örtmesi için maske takan kimse, ben bunları milletimin vicdanına şikayet ediyorum. Bu çocukları bu hale getirenleri millete şikâyet ediyorum. Dilan yavrumuzun elindeki molotof kokteyli. ilk günler bu bilgileri geçmediniz.”
BİZ BU BİLYELERLE OYNARDIK
Sapan kullanımına dikkat çeken Vali Mutlu sözlerine şöyle devam etti:
“Biz küçükken bu demir bilyelerle oynardık. Şimdi bunu sapanlar atıyorlar. İstanbul’un her tarafı cam ve demir bilyelerle dolu. O çocukların içerisinde, o Dilan kızımızın hemen önündeki çocuğun elinde bir sapan var. Yani bunların elinde sapan var. Bunların elinde molotof var. Şimdi diyorsunuz ki, bir okul öğrencisini bu hale getirdiler. Vali Bey yanlış bilgi veriyor. Ben yanlış bilgi vermiyorum ki. İşte bir gün sonra bütün bilgi ve görüntülerle medyanın önündeyiz. Şimdi bizim çocuklar bu bilyeyi alıp oynaması gerekerirken sapanla polis memuruna atacak, polis memuru beyin ameliyatı olacak. Şu anda hastanede yatıyor polis memuru çocuğumuz. Bunları atan gençler radikal örgüt mensuplarına, polisimiz orada duracak böyle diyecek ki atın ben buradayım. Böyle bir şey var mı? Dünyanın neresinde böyle bir polis teşkilatı var. Ben bu şehrin valisi olarak bir öngörü içesinde başımıza gelebilecekleri, yaşanacak sıkıntıları söylemedim mi? Hepsini tek tek anlattım.”
“BEN FAŞİST DEĞİLİM”
Vali daha sonra konuşmasını şu sözlerle bitirdi;
“Biz çocuklara acıyoruz ve seviyoruz. Ben doğru olanı yapan bir idareciyim. Faşist ithamını kabul etmem. Susacak da değilim söyleyeyim. Asıl sıkıntı yaşatanlar benim verdiğim karara riayet etmeyenlerdir. İhtiyaç olmasaydı vatandaşımıza sıkıntı yaşamazdık. Benim verdiğim karara uymazsınız çıkıp meydanlara çağrı yaparsanız bu yaralanmalar ortaya çıkar. Hukuken benim kararımı uygulamak zorundalar. 1 Mayıs’tan önce beni mahkemeye verselerdi, şikayet etselerdi bu vali yürüyüş hakkımızı elimizden aldı diye.”