MEDYAGÜNDEM- Türkiye’de bir kısım, sözde “yerli basın”, “yerli işbirlikçiler”, köşelerinde, gazetelerinde, televizyonlarında, internet sitelerinde ya da sosyal medyada, Türkiye’yi akıllarınca aşağılarlarken, aslında yaptıklarının İsrail’in ekmeğine yağ sürme operasyonu olduğunun farkında olmadığımızı sanıyorlar herhalde.
Mesela Türkiye’de Mavi Marmara’da işledikleri katliam için İsrailli bazı isimler yargılanıyor, sözde yerli basının tetikçileri bakıyorsunuz, Türkiye’yi küçümsüyor, o yargılamayı hafife alıyor. Oysa Türkiye uluslararası hukuk normları neyse onu yerine getiriyor.
Nasıl mı?
İşte madde okuyun ve sözde yerli basının asla yazmadığı gerçeklerle ne demek istediğimizi daha iyi anlayın:
1-Eski Şili diktatörü Pinochet ülkesi dışında İngiltere ve İspanya’da yargılandı. İngiltere’de ev hapsinde tutuldu.
2- İspanya’da 1985 yılında kabul edilen bir yasa, İspanyol vatandaşı olsun olmasın, suç İspanya’da işlensin işlenmesin, terörizm, işkence, soykırım gibi suçların kurbanlarına İspanya’da dava açma hakkı veriyordu.
3- Eski İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni hakkında İngiltere’de bir mahkeme “Gazze’de işlendiği savaş suçlarından sorumluluğu olduğu” gerekçesiyle tutuklama emri çıkardı.
4- İsrail’in 1960 yılında yargıladığı Adolf Eichmann Almanya vatandaşıydı.
5- Yeni Türk Ceza Kanunu uluslararası suçlar başlığı altında soykırım ve insanlığa karşı suçları tanımıştır. Aynı kanunun 13. maddesi de bu suçların faillerinin –tabiiyetine bakılmaksızın—Türkiye’de yargılanacağını belirterek bu suçlarla ilgili olarak evrensel yargılamaya da başvurulabileceğine işaret etmektedir.
6- İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan Mavi Marmara davasında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashkenazi, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi ve İstihbarat Başkanı Amos Yadlin yargılanıyor. (Dava İsrail devletine karşı değil İsrailli devlet görevlilerine karşı açılmıştır)
7- İHH İnsani Yardım Vakfı, Mavi Marmara davasını Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail aleyhine yapılan başvuruyu kabul etti. İHH başvuruyu İsrail devletine karşı değil, insanlığa karşı suç işlemiş İsrailli kişilere ve sorumlulara karşı yaptı.
8- Filistin yönetimi, Uluslararası Ceza Mahkemesine İsrail’in 2008–2009 yıllarında Gazze’ye saldırısından sonra İsrailli yetkililerin Gazze’de işledikleri savaş suçlarını araştırması yönünde resmi bir başvuru yapmıştı. Mahkeme Savcısı Moreno-Ocampo, bu başvuruyu ele alabilecek hukuki temellerin var olmadığı ve zaten İsrail’in ve Filistin’in mahkemeyi tanımadıkları gerekçesiyle reddetmişti. Filistin yönetimi daha sonra mahkemenin yetkisini tanıdığını resmi bir belgeyle mahkemeye sundu. Filistin’in BM tarafından “üye olmayan gözlemci devlet” olarak kabul edilmesinden sonra Mahkeme Savcısı Moreno-Ocampo, başvuruyu yeniden ele alacağını açıkladı.(Başvuru İsrail devletine karşı değil İsrailli devlet görevlilerine karşı yapılmıştır)
9- Mevzuatında varsa; bir ülke başka ülkenin vatandaşını, nerede suç işlemiş olursa olsun yargılayabilir. Her ülkenin İsrail’li yöneticileri yargılama hakkı vardır.
10- İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesine taraf olmaması İsrail’li yöneticilerinin yargılanmasının önünde engel değildir.
medyagundem.com