MEDYAGUNDEM.COM- Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde “kışkırtma”, “provokasyon”, “yalan”, “dezenformasyon”, “manipülasyon”, “terör yayıncılığı” ve “darbecilik” özgür gazetecilik sayılır.
Düşünün ki Türkiye o gelişmiş Batı ülkelerinden de daha özgür ki, bu ülkede alenen gazeteci kılıklı teröristler resmen terör estiriyorlar.
Onların başını da Soner Yalçın isimli militan/provokatör çekiyor.
İsrail dışarıdan vuruyor o da içeriden.
Oda TV isimli yalan ve karanlık yuvasından küfrediyor, yalan yazıyor, her fırsatta toplumu sokağa dökmenin, Alevileri kışkırtmanın, Türkiye’de “iç savaş” çıkarıp iktidarı devirmenin planlarını yürütüyor. Dün askere güveniyordu Soner Yalçın, bugünse toplumu karıştırmanın ve bir “iç savaş” yaratmanın derdinde.
Kendisini “antiemperyalist” olarak lanse eder, ama 31 Mayıs’tan bu yana ABD, İsrail, İngiliz safında tam bir emperyalist uşağı gibi davranıyor. “Efendileri” Türkiye’ye vurdukça Soner Yalçın burada “oh olsun” çekip, amigo gibi toplumu gaza getirmeye çalışıyor.
Nasıl “antikapitalist” İhsan Eliaçık bir kapitalist projesi ise Soner Yalçın da tam bir “emperyalist uşağı” olarak kendisine yüklenen karanlık görevi yerine getiriyor.
Her melanetin altında o var.
Sitesinden açıkça sivil hükümete “darbe” çağrısı yapıyor, Başbakan Erdoğan ve ailesine küfrediyor, tıpkı Neocon ve siyonistler gibi davranıyor.
TRT’de bir programda hamile kadınlarla ilgili söylenen sözlerden sonra Yalçın toplumu sokağa dökecek bir kampanya başlattı. Sitesinden attığı hamileler için direniş ve eylem manşetleri Soner Yalçın’ın nasıl bir “asker” olduğunu ele veriyor.
Ve Türkiye artık “terörist” diye nitelenmemesi için hiçbir neden kalmayan bu provokatörü izliyor.
Savcılar izliyor, polis izliyor, medya izliyor, adam sanki dingonun ahırındaymış gibi yakıp yıkıyor, terör estiriyor.
