AB ülkeleri ABD Başkanı Trump’ın 7 İslam ülkesine getirdiği vize yasağını sert bir şekilde eleştirse de kendi uyguladıkları politikalar Avrupa kapılarının da sığınmacılara kapalı olduğunu ortaya koyuyor.
Avrupa Birliği (AB) yetkileri ve üye devletlerin liderleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın 7 İslam ülkesine getirdiği vize yasağını sert bir şekilde eleştirse de, kendi uygulamaları ve açıklamaları iddia ettiklerinin aksine Avrupa’nın kapılarının sığınmacılara kapalı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Suriyeli Nurşan bebek, savaştan kaçan anne babasının ona daha iyi bir gelecek sunmak için geldikleri Avrupa topraklarında hastalanarak öldü. 1 Şubat’ta yapılan sessiz bir törenle yabancısı olduğu Yunanistan’ın Halkida mezarlığında defnedilen bebek, daha 2 aylıktı.
Nurşan’la beraber son bir hafta içinde ağır kış şartlarının etkisindeki Yunanistan’da hayatını kaybedenlerin sayısı 4’e çıktı. Sığınmacıların, 20 yaşındaki bir Pakistanlı, 22 yaşındaki bir Mısırlı ve 46 yaşındaki bir Suriyeli olduğu belirtildi. Sığınmacıların, kaldıkları yazlık çadırda ısınmak için yaktıkları sobanın dumanından zehirlendikleri ifade edildi.
Onlar da Nurşan bebek gibi, sessizce “daya iyi yaşam” hayalleriyle toprağa verildi. Yunan adasında anne ve babasının gözyaşları içinde Nurşan bebeği defnettiği saatlerde, Brüksel’de Schengen’in 3 ay daha askıya alınması onaylanıyor, “sığınmacılar gelmesin” diye Libya ile zirve planlanıyor ve Avrupa Parlamentosunda (AP) ABD Başkanı Donald Trump’ın aldığı “vize yasağı” tartışılıyordu.
AVRUPA’NIN KAPISI TRUMP’A DEĞİL, SIĞINMACILARA KAPALI
Başta AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini olmak üzere, oturuma katılanlar Trump’ı çok sert ifadelerle eleştirdi. Mogherini, “Hiç kimse doğum yeri, dini veya etnik kökeni dolaysıyla haklarından mahrum bırakılamaz. Biz buyuz, kimliğimiz bu. Biz duvarlar yıkıldığı zaman kutlama yaparız.” derken, siyasi grupların liderleri yüksek sesle “Avrupa’nın kapısının Trump’ın yüzüne kapatılmasını” istedi.
Ancak uygulamalar, açıklamalar ve istatistikler aslında Avrupa’nın yüzünün sığınmacılara kapatıldığını açık bir şekilde gösteriyor.
BM’YE GÖRE, SIĞINMACILAR “ACINASI” VE “DEHŞET VERİCİ” ŞARTLAR İÇİNDE YAŞIYOR
Nurşan bebek ve diğer sığınmacıların gömüldüğü Yunanistan, onların yerleşmek istediği değil, diğer AB üyelerinin sınırlarını kapatmasının ardından mahsur kaldıkları ülke. Şu anda Yunan adalarında, 60 bin civarında sığınmacı bulunuyor. Birleşmiş Milletlere (BM) göre, kamplarda zorlu kış koşullarıyla mücadele eden sığınmacılar, “acınası” ve “dehşet verici” şartlar içinde yaşıyor.
AB ÜLKELERİ SIĞINMACI ALMA SÖZÜNÜ TUTMADI
Sınırlara çekilen dikenli tellerle, örülen duvarlarla ve Schengen’in askıya alınmasıyla Avrupa’nın kapılarını sığınmacıların yüzlerine kapatan AB ülkeleri, Yunanistan’daki sığınmacıları alma sözünü tutmuyor.
AB Komisyonunun 8 Aralık 2016 tarihli konuya ilişkin son raporuna göre, iki yıl içinde üye ülkelerin Yunanistan’ın yanı sıra İtalya’dan 160 bin sığınmacı alması gerekirken, bu sayı 8 bin 162’de kaldı.
AB ülkeleri, ayrıca Temmuz 2015’te Türkiye, Ürdün ve Lübnan’dan da 18 bin sığınmacı alma sözü verdi. Bunların 13 bin 887’si AB ülkelerine yerleştirildi. 18 Mart 2016’da Türkiye ile varılan anlaşma ve gönüllü yerleştirme programı çerçevesinde 54 bin sığınmacının alınması sözüne rağmen sayı 2 bin 761’de kaldı.
Sık sık ırkçı söylemlerle gündeme gelen Avusturya, kapılarından hiç kimseyi sokmadı. AB Komisyonunun zorunlu sığınmacı alma kotasına karşı referanduma giden Macaristan da hiçbir sığınmacı almayan başka bir ülke oldu. Diğer ülkeler ise kotanın çok gerisinde bulunuyor.
AB ÜLKELERİ 2016’DA 11 BİN SIĞINMACIYI SINIR DIŞI ETTİ
Sığınmacı almakta ağır hareket eden AB ülkeleri 2016’da 11 bin sığınmacıyı sınır dışı etti. Ayrıca AB Komisyonu, üye ülkelerin talebi doğrultusunda insani gerekçelerle vize verilmesi uygulamasına karşı teklif hazırladı.
Sığınmacı sayısının 1 milyonu aşmasıyla Schengen’i askıya almaya başlayan ülkeler, uygulamayı 3 ay daha uzattı. Almanya, Avusturya, Danimarka, İsveç ve Norveç bu şekilde kendini sığınmacılara karşı korumaya aldı. Kontrollerin 24 Eylül’de yapılacak Almanya’daki seçimlere kadar devam etmesi öngörülüyor.
MACARİSTAN DUVAR ÖRDÜ, BRÜKSEL SESSİZ KALDI
Trump’a karşı üst perdeden konuşan AB, üyesi Macaristan’ın Sırbistan ile olan sınırına duvar örmesini “ulusal bir sorun” olarak niteledi. AB Yüksel Temsilci Mogherini, Trump’a söylediği “Biz duvarlar yıkılırken kutlama yaparız.” sözünü, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’a söyleyemedi. Brüksel, duvar inşasını protesto eden Suriyeli bir sığınmacıya, 30 Kasım 2016’da 10 yıl hapis cezası verilmesi karşısında sessiz kaldı.
“MÜLTECİLERİ DENİZE DÖKÜN, BOĞULURLARSA BOĞULSUNLAR”
Yunanistan, Belçika Mülteci ve Göç Bakanı Theo Francken’in AB İçişleri Bakanları toplantısında “Mültecileri denize dökün, boğulurlarsa boğulsunlar.” dediğini iddia etti. Aynı Bakan mahkeme kararlarına rağmen Suriyeli bir aileye vize vermedi.
FRANSA’DA KAMPLAR ZORLA BOŞALTILDI, İTALYA’DA İŞKENCE EDİLDİ
Fransa’da Calais’deki kampta kalan sığınmacılar polis müdahalesiyle diğer kamplara taşınırken, Paris’teki sığınmacılara karşı sık sık operasyon düzenlendi. İtalya’da ise parmak izi alınması sırasında polisin, sığınmacılara işkence ettiği insan hakları kuruluşlarının raporlarına yansıdı.
MÜSLÜMANLARA “YA NORMAL DAVRANIN YA DA GİDİN” DENDİ
Trump’ı Müslümanlara karşı “saf ayrımcı” olmakla suçlayan Avrupa’da, ağırlığı Müslüman olan sığınmacılara ya da azınlıklara karşı sık sık ağır söylemlerde bulunuldu. Son olarak “ılımlı” Hollanda Başbakanı Mark Rutte, seçim kampanyası sırasında şiddete bulaşmayan ancak dini gerekçelerle kadın eli sıkmayan Müslüman erkeklere yönelik “Ya normal davranın ya da gidin.” diye seslendi.
ANLAŞMALAR YAPILDI AMA SÖZLER TUTULMADI
AB ülkeleri, sığınmacıların topraklarına gelmesini önlemek için anlaşma yapmaya da yöneldi. Ülkedeki duruma ve Taliban tehlikesine bakılmaksızın Afganistan’a yardım sözü verilerek, sığınmacıların iadesi anlaşması yapıldı.
Türkiye ile yapılan anlaşmayla, sığınmacılar gelmesin diye fiilen dondurdukları üyelik sürecinin yeniden canlandırılması, Türk vatandaşları için vizelerin kaldırılması, Suriyeli sığınmacılar için de 3+3 milyar avro yardım yapma sözü verildi. Ancak, AB bu sözleri tutmayarak, “güvenilirlik” sorununu bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye ile yapılan anlaşma sayesinde Yunan adalarına gelen sığınmacı sayısı günlük ortalama 80’e gerilerken, AB, şimdi Libya ile bir anlaşma yapmayı planlıyor. Üstelik bunu Trump’ı sert bir şekilde eleştirdikleri bir dönemde yapıyor. Cuma günü Malta’da yapılacak Liderler Zirvesi’nde, Libya ve diğer Afrika ülkelerine 200 milyon avro yardım yapılması ve Libya sahil güvenlik birimlerinin eğitilmesini öngören bir planın kabul edilmesi bekleniyor.
batı dünyasının gerçek yüzü hiç bu kadar deşifre olmamıştı düşük bütçeli ucuz bir hollywood komedi filminden sahneler izliyoruz her yerde soros un elinden artık bu kadarı geliyor herhalde ne de olsa 100 yaşına geldi numaraları da eskidi kendisi gibi wall street baronları kendilerine başka bir kahya bulmalılar