Kudüs’te cuma namazı sonrası yaşanan olaylarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı üçe çıktı.
İsrail güçlerinin, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün farklı bölgelerinde kılınan cuma namazından sonra cemaate müdahale ettiği olaylarda hayatını kaybeden Filistinli sayısı üçe çıktı.
İsrail polisiden alçak saldırı
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan el-Makasid Hastanesi idaresinden yapılan açıklamaya göre, İsrail polisinin işgal altındaki kentin Tur bölgesinde cuma namazı sonrası Filistinlilere yönelik müdahalesinde yaralanan ve hastaneye kaldırılan 17 yaşındaki bir Filistinli gencin daha hayatını kaybettiği belirtildi. Hastanenin açıklamasında hayatını kaybeden Filistinlinin kimliğine ilişkin bir bilgi yer almadı.
Filistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da işgal altındaki Doğu Kudüs’e bağlı, ayrım duvarının diğer tarafında kalan Ebu Diys Mahallesinde de bir Filistinlinin hayatını kaybettiği aktarıldı. Açıklamada hayatını kaybeden Filistinlinin kimliğine ilişkin bir bilgiye yer verilmedi.
İsrail polis sözcülüğünden yapılan açıklamada ise, “Tur bölgesinde yaşanan olaylarda polisin müdahalesi sırasında Filistinli bir genç hayatını kaybetti. Polis olayla ilgili soruşturmasını sürdürüyor.” denildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada başka bir Filistinlinin hayatını kaybetmesini, “Ras el-Amud bölgesinde yaşanan olaylarda kafasından yaralanan bir Filistinli şehit oldu.” ifadeleriyle duyurmuştu.
KUDÜS VE BATI ŞERİA’DAKİ OLAYLARDA 391 KİŞİ YARALANDI
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Kudüs ve Batı Şeria’da şu ana kadar yaşanan olaylarda yaralı sayısının 391 olduğu belirtildi.
Açıklamada, Kudüs’te yaşanan olaylarda 109 Filistinlinin, Batı Şeria’nın farklı noktalarında yaşanan olaylarda ise 282 Filistinlinin İsrail askerlerinin kullandığı ses bombası, gerçek, plastik mermi ve göz yaşartıcı bomba ile yaralandığı aktarıldı.
İsrail polisi de yaptığı açıklamada, Kudüs’te yaşanan olaylarda 4 İsrail polisinin yaralandığını kaydetti.
Öte yandan namaz sonrası İsrail polisinin müdahalesiyle Kudüs’te başlayan olaylar büyük oranda duruldu. Kudüs sokaklarında sessizliğin hakim olduğu gözlenirken, işgal altındaki Batı Şeria’da ise olaylar devam ediyor.
İsrail polisi, 14 Temmuz Cuma günü Mescid-i Aksa’da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüş, olayda yaralanan 2 İsrail polisinin ise kaldırıldıkları hastanede öldüğünü açıklamıştı. Olayın ardından Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif’in iki kapısını pazar günü açmış, ancak kapılara metal arama dedektörleri yerleştirmişti.
İsrail, Mescid-i Aksa’nın kapılarına kurduğu metal dedektörler vasıtasıyla Aksa Vakfı tarafından kontrol edilen Harem-i Şerif’te egemenlik sağlamak istiyor.
Filistin halkı, metal dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor. İsrail’in, Aksa’yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfı’na danışmadan attığı bu tek taraflı adımın kabul edilmesi halinde bunu daha ileri adımların takip edeceğini belirten Filistinliler, böylece Aksa’nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsis edilmesinden ve ellerinden alınmasından endişe ediyor.