Takvim gazetesinde Ergün Diler’in “NATO bombası” başlıklı yazısı şöyle…
Sanıyorum geçtiğimiz hafta artık silahların kullanılacağı bir döneme girdiğimizi anlatmıştım. Dünya yeni dengesine giderken bunlar artacak. Maalesef artacak. Çünkü DÜNYA SAVAŞI defalarca aktardığımız gibi TERÖR üzerinden gidiyor. Mesajlar bu yolla veriliyor ya da alınıyor. Terör ve teröristler paravan! Çok kişi gerçeğin farkında değil. Kullanılan, kullanıldığıyla kalıyor. Kalacak da…
Önceki gece İNGİLTERE sarsıldı. Manchester şehrinde ABD‘li şarkıcı Ariana Grande’nin konser verdiği ‘Manchester Arena’da patlama yaşandı. Korkunç saldırıda 22 kişi hayatını kaybetti, 59 kişi yaralandı. İngiltere polisi saldırının bir erkek tarafından yapıldığını açıkladı.
“Terörist öldü!” dedi. Sonrasında tanıdığımız açıklama geldi: “Saldırganın tek başına mı yoksa bir örgüte bağlı olarak mı hareket ettiği araştırılıyor…” Bu iş böyledir!
Devletler aslında gerçekleri bilir, ancak asla paylaşmazlar. Eğer gücü yetiyorsa gider başka bir yerde cevabını verir. Ama gücü yetiyorsa! Masum insanlar hedef alındı! Gençler öldü. Vahşeti yapan DEAŞ! İnanırsan! ASALA, PKK, DEAŞ, EL KAİDE gibi onlarca terör örgütü ismi sayabiliriz! Eğer büyük devlet ya da devletler arkasında olmasa bunları yenmek çok mu zor? Değil elbette! Ama BÜYÜKLER koruma kalkanı oluşturunca savaşı terörle-teröristle değil BÜYÜK DEVLETLERLE yapıyorsun. Son saldırı bunun tipik örneği. Olay yerine bırakılmak istenen kimlik kartı DEAŞ olsa da buna inanacak değiliz. Çünkü gerçek başka!
Yine geçtiğimiz hafta “NATO‘nun gizli orduları harekete geçti” şeklinde not paylaşmıştım. Bu işin arkasında bu operasyonel birimler var. Açalım biraz daha. Anlaşılır ve akılda kalıcı olsun…
NATO yani ABD aldığı bir kararla GİZLİ ORDULARA AVRUPA İÇİNDE HAREKETE GEÇME EMRİ VERDİ… Arkada PENTAGON vardı… Yani silah sanayi, çelik sanayi, teknoloji şirketleri… Emir alan birimlerden ilki önceki gece Manchester’da ortaya çıktı!
ÖZEL KANAT ilk mesajı burada verdi! Yapan da saldırıya uğrayan da işin gerçeğini biliyor. Ama CANLI BOMBA ve DEAŞ kaçınılmaz olarak ortaya atılıyor!
Oyunun kuralı bu… Çünkü herkesin inanacağı bir YALAN‘a ihtiyaç var.
Hem de zaman kaybetmeden inanacağı yalana! Alt yapısı yıllardır yapılıyor! Ama akıllı biri çıkıp “Koskoca BRİTANYA ne olduğu belirsiz olan ve Ortadoğu’da eylem yapan bir terör örgütünü durduramıyor mu?” diye sorsa kimse cevap veremez!
Çünkü tabela DEAŞ yazsa da arkada düğmeye basan başkası! Konunun DEAŞ ile hiç ilgisi yok. Ama bizlere bu söylenmeyecek tabii…
Açalım…
Pentagon ile BAŞKAN Trump, Ortadoğu’da Amerikan askerinin ciddi bir şekilde etkili olmasını istiyor. Düne kadar böyle sonuç aldılar! Ancak ABD, dünyadaki her ülkeye operasyonunu İngiltere ile ortak yaptı. ABD askerini gördüğünüz her yerde İngiliz askeri de vardı. Ama çok ama az! Vardı!
Konu Ortadoğu olunca işler karıştı!
Anlaşma sağlanamadı!
İngiltere lojistik destekle bölgede eski hakimiyetini geri almak istiyor.
ORTAKLARI üzerinden giderek! İşte buna itirazı olan PENTAGON! Trump ve ekibi de bölgede İNGİLTERE‘yi yanında görmek istiyor! Tek arzuları bu! Kendilerince haklı nedenleri var!
Yükselen ABD KARŞITLIĞINI böylece durduracaklarını düşünüyorlar!
Eğer İngiltere bölgede ABD ile yan yana gelmeyi elinin tersiyle iterse buna benzer saldırılar olacaktır! Çünkü GİZLİ ORDULAR uyandırıldı!
CANLI BOMBA ile sonuç alınır mı emin değilim. Ama ABD bunu deneyecek!
Pentagon, İngiltere ortaklığa razı oluncaya kadar bu yolla gelecek!
Saldırıların olacağını İngiltere de Kraliçe de biliyordu!
MI6 Başkanı Alex Younger, saldırıdan birkaç dakika sonra Kraliçe II. Elizabeth’i özel hattan aradı. Kraliçe, telefonu açar açmaz saldırının yerini sordu. Beklenen bir saldırıydı bu! Pentagon’un verdiği mesaj çok daha derindi! Konser alanını patlatarak Kraliçe’ye “Kimse ülkenizde can güvenliğine sahip değil. Bizimle anlaşın. Yoksa devamı var” diyordu!
Elbette İngilizler’in bir cevabı da olacaktı.
Bunu da yakında görürdük. Kavga TERÖR üzerinden gittiği için Pentagon’un da canı yanabilirdi! İhtimaldi! Bakıp izleyeceğiz…
İngiltere’de seçimlerden 15 gün önce düzenlenen bu saldırı, Pentagon’un en net mesajıydı. ABD için İngiltere’de iktidarda kimin olduğunun önemi yok. ABD, Kraliçe’nin kendileriyle ortaklık yapıp yapmadığına bakar.
Kraliçe, elinde olmayan sebeplerden dolayı Pentagon’a doğru itilmek isteniyor.
Saldırının ana fikri bu!
Açıklamalara bakın!
Bombanın türü araştırılıyor… Gerçek hiçbir zaman açıklanmayacak. Çünkü BOMBA Londra’daki NATO üssü Comnavactuk’ta hazırlandı. Canlı bomba olarak lanse edilecek kişi bile o an orada olduğunun farkında değildi muhtemelen.
Çünkü NATO’nun gizli orduları, 2010 yılından itibaren yeni bir yönteme geçti.
Canlı bomba üzerindekinin bomba olduğundan habersiz, uzaktan kumanda ile yok ediliyor. Bombanın kendi çantasında olduğunu bile öğrenemeden paramparça oluyor. Bunu daha önce IRAK’ta araçlar üzerinden yaptılar. Şoför bomba yüklü araçla hedeflenen yere dalıyordu! Kimse de “Neden hiçbir şoför patlamadan önce aracı terk etmez?” diye sormuyordu!
Çünkü araç sürücüleri bomba taşıdığını bilmiyordu! Uzaktan patlatılarak onlar da kurban ediliyordu. İşte bu model şimdi CANLI BOMBALARA taşındı. Yürüyen herkesi CANLI BOMBA yapabiliyorlardı!
NATO’nun yeni konsepti buydu!
NATO, özel şirket kuryeliğiyle bu sistemi yönetiyor. Yüzde 100 başarılı bir yöntem.
Çünkü canlı bomba olan kişi, gerçeği öğrenemeden hep yok oluyor!
Londra’daki Comnavactuk Üssü, bir süredir İngilizler’le çatışma halinde.
Özellikle Pentagon’un ısrarına karşı, KRALİÇE Ortadoğu’ya asker göndermek istemiyor! Direniyor! İşte bu saldırılar bu nedenle artacak! Amaç İngilizler’i ve karar vericileri “Artık biz de DEAŞ ile mücadele edelim!” noktasına getirmek… Terörle savaşmak için terörü kullanmak! OYUN BU!
Trump’ın İngiltere ziyareti, Kraliçe’nin bir telefonuyla daha da öne çekilebilir!
Suudi Arabistan, İsrail, Brüksel, Vatikan ve sonrasında Londra olabilir! Trump, Kraliçe’den yakınlık bekliyor. Çünkü Trump, Kraliçe’ye yakınlığını açık şekilde ifade etti. Tabii burada sıkıntı başlıyor! Kraliçe yeni dengeye gelecek mi gelmeyecek mi? ABD ile ittifaka nasıl bakacak? Ve bunu içeriye nasıl anlatacak?
Bunları yaşayarak göreceğiz. Ama cevap bekleyen sorular bunlar! Ve bu cevaplar DÜNYA DÜZENİNİ tayin edecek…
Özellikle bizde nedense ABD ile İngiltere’yi hep kardeş olarak, dost olarak görürler.
Oysa en büyük rakip bunlardı. Ama anlatılmaz nedense! Yanlışta ısrar edilir. Ve aktarılmaz…
Neyse…
İngiliz Lordlar Kamarası, tamamen Kraliçe’ye bağlıdır. Oranın açıklamaları, Kraliçe’nin düşünceleridir. Bir süre önce Lordlar Kamarası, Trump’ın Ortadoğu politikalarının tehlikeli olduğunu ve güvenilmez bir ortak profili çizdiğini açıkladı. Bu çok önemli bir mesajdı.
Birlikte yol alınamayacağı ilan ediliyordu.
Önemliydi. ABD’nin cevabı gerekiyordu.
Ne yapacakları bilinmiyordu! İŞTE MANCHESTER bunun cevabı oldu!
Tayyip Bey Washington’a gitmeden önce Binali Bey Londra’da ABD DIŞİŞLERİ BAKANI Tillerson ile bir araya geldi.
Eller tutulsa da kameralar kapatılınca hemen ayrıldı! ABD bölgede kendine ortak bulmakta sıkıntı çekiyordu. Türkiye zaten GÜVENSİZLİĞİNİ her adımda gösteriyordu.
İngiltere yeni bir cevap verdiği an tekrar yeni bir cevapla karşılaşacaktı!
Manchester’daki saldırının asıl şifresi buydu! Dikkatli takip edenler bunu görür!
Bakın! NATO’nun gizli ordularının merkezi 50 yıldır olduğu gibi yine Brüksel… Başkan Trump’ın Brüksel’e geçmeden önce yapılan bu saldırının tesadüf olduğunu düşünebilir miyiz! ASLA VE KAT’A! Planlı bir savaşın planlı bir adımıydı bu! Amerika her ne kadar büyük bir devlet de olsa buralarda yani ORTADOĞU’da İngiliz aklına ihtiyaç duyuyordu. Kraliçe, PENTAGON ile çalışmak istemiyordu. Türkiye de öyle.
Başkaları da vardı! Mesela ÇİN! Ama ABD silahla herkesi yola getireceğini düşünüyordu. En büyük gücünü kullanarak rakiplerini masaya çekmek niyetindeydi.
Bu mesajların alınıp alınmadığını yakında yaşanacak olaylarla göreceğiz…
Mücadele büyük mü büyük! Paylaşım savaşı inanılmaz boyutlarda! Her kavganın altında yatan ama bize söylenmeyen gerçek İPEK YOLU’nun kontrolü!
Bu akıl İngilizler’in! Pentagon ‘ABD KARŞITLIĞINI AZDIRMADAN’ silahla bunu nasıl başaracak bilmiyorum. Hiç ama hiç kolay değil… Fakat deneyeceklerini biliyoruz! Vazgeçmeyeceklerdir… Aslında büyük kavga ikisi arasında! Her yerde bunu görebiliyoruz. Türkiye’de de İpek Yolu’nda da… Kavganın şiddeti ve boyutu ne olursa olsun TÜRKİYE VAZGEÇİLMEZDİR!
Bunu biz değil onlar söylüyor! Her şey iyi olacak…
Her hikmetin bir külfeti vardır!
