İngiltere’de oyların yüzde 37’sini alan Cameron parlamentoda da yüzde 51’lik bir milletvekili çoğunluğu elde etti. Yüzde 12.6 oy alan bir parti sadece bir milletvekili çıkarabildi. İngiltere’de kimse “böyle demokrasi olur mu?” diye ses çıkarmıyor, kimse İngiliz demokrasisini tartışmıyor. Türkiye’de Ak Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yıllardır yürütülen saldırıların İngiliz örneğiyle boşa çıkıyor.
MEDYAGUNDEM.COM- İngiltere’de seçmen, bütün anketleri yanılttı. Koalisyon beklenen genel seçimden, iktidardaki Muhafazakâr Parti büyük bir zaferle çıktı. Halk koalisyona ‘hayır’ dedi.
İngiltere’deki seçimin ortaya çıkardığı gerçek Türkiye’deki tartışmaların ne kadar çifte standartlı olduğuna dairdi..
Başbakan David Cameron’un partisi, yüzde 37’lik bir oy oranıyla 331 vekil çıkardı, 650 vekilli parlamentoda çoğunluğu ele geçirdi.
Seçime katılım oranı yüzde 66 olarak gerçekleşti.
Hükümet kurma görevini İngiliz Kraliçesi verdi.
Son güne kadar Muhafazakâr Parti’yle başabaş giden ve koalisyon hesapları yapan İşçi Partisi ise 232 vekilde kaldı. Avam Kamarası’nda İskoçya’ya ayrılan 59 koltuktan, 56’sını doldurmayı başaran İskoç Ulusal Partisi de seçimin bir diğer galibi olarak göze çarptı. İşçi Partisi’nin ardından seçimin en büyük hayal kırıklığını ise Liberal Demokrat Parti yaşadı. Geçen seçim 57 vekil çıkaran Liberal Demokratlar, bu kez sadece 8 sandalye kazanabildi.
YÜZDE 12.7 OY ALDILAR AMA 1 VEKİL ÇIKARDILAR
Seçimin en sıradışı sonucunu 3 milyon 800 bin oy toplayan Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) aldı. Ülke genelinde yüzde 12.7 oranında oy alan ve 90’dan fazla bölgede ikinci sırada gelmeyi başaran UKIP, parlamentoya sadece 1 vekil sokabildi. 1 milyon 151 bin oy alan Yeşiller de sadece 1 vekil çıkararak, oy oranlarını parlamentoya yansıtamayan bir diğer parti oldu. Böylelikle toplamda yüzde 16’nın üzerinde oy almış olan iki parti, Avam Kamarası’nda sadece iki vekille temsil edilme şansı elde etmiş oldu. 330 vekil çıkaran muhafazakarların 3’te biri kadar oy alan UKIP’in sadece 1 sandalye kazanabilmesinin sebebi ise İngiltere’de uygulanan seçim sistemi. Dar bölge ve çoğunluk sistemine göre her seçim bölgesinde, en çok oyu alan aday doğrudan vekil seçiliyor. Dolayısıyla partilerin genelde aldıkları oy sayısı, parlamentodaki dağılımı yansıtmıyor. Geçmişte de tartışmalara neden olan İngiltere seçim sisteminin, bu genel seçim sonucuyla daha fazla tartışılması bekleniyor.
İNGİLTERE’DE OLUNCA DEMOKRASİ TÜRKİYE’DE OLUNCA DİKTATÖRLÜK MÜ?
Aldığı yüzde 37 oy oranıyla ülkeyi tek başına yönetecek olan Cameron için henüz kimseden “diktatör” ya da “otoriter sistem” eleştirisi duymadık.
Türkiye’de demokraside mızıkçılık yapanlar hiç de “Halkın yüzde 63’ü Cameron’a karşı” demiyorlar.
Kimse İngiltere’deki demokrasiyi tartışmıyor.
Kimse bir parti oyunu yüzde 3.1’den yüzde 12.6’ya çıkardı ve sadece bir milletvekili kazandı diye bağırmıyor.
Bu diktatörlük değil mi?
İngiliz demokrasisi olunca “well done”, Türkiye’de olunca “demokrasi sorunu” mu?
Şimdi HDP barajı aşamayınca yine bağıracaklar; Türkiye’de demokrasi yok diye…
Hadi devrimciler İngiltere’de şu tabloyu bir tartışıverin hele…
bırakın yüzde 37 yi yüzde 52 kişisel oyla cumhurbaşkanı şeçilmiş bir insana bile diktatör diyebilecek kadar kendini kaybetmiş bir güruh var bu ülkede. Diktatörmüş siz gerçek bir diktatörlülte acaba diktatör kelimesini dahi ağzınıza alabilir miydiniz, bu yalan, iftira, hakaret pislik saçan paçavraları gazete diye basıp,paralel teröre açıkça destek veren yayın organlarınızdan kuduz köpek gibi salyalarınızı akıtabilir miydiniz.Bugünün bir de 7 haziran sonrası var ama ve o gün her biriniz layığınızı bulacaksınız.