Financial Times yazarı David Gardner, Türkiye destekli Cerablus harekatının ardından PYD-PKK’nın Ortadoğu’daki karışıklıktan özerkliklerini artırarak çıkmasının çok zor hale geldiğini yazdı. Yazısı şöyle:
“Kuzey Suriye’de çatışmalar devam ederken, Ağustos ayında yaşanan iki kritik gelişmeyi -Türkiye’nin doğrudan askeri müdahakesi ile Rusya – İran saflarının sıkılaşması- 5 yıldan fazla süredir devam eden savaşa nokta koyacak adımlar olarak yorumlamak zor. Ancak her iki gelişme de Suriye’deki Kürtlerin geleceğine yön verecek nitelikte.
“Suriyeli Kürtler iki yıl önce Kobani kuşatmasını kırdıktan sonra IŞİD’e karşı önemli kazanımlar elde etmişti. Geçtiğimiz iki yıl, Kürtlerin pek alışık olmadığı kadar parlak geçmişti.
“Suriye’deki iç savaş ortamı ve Irak’ın 2003 ABD işgalinden sonra fiilen parçalanması Kürtlerin bir gün kendi devletlerini kurabilme hayallerini canlandırdı.
“Belki de kendilerine fazla güvendikleri için şimdi bu şans ellerinden kayıp gidiyor.
“IŞİD 2014’ün ortalarında sözde hilafetini ilan ettiği sıralarda Kürtler bölgedeki güçlerini konsolide ediyordu.
“Suriye’de merkezi yönetimin çökmesiyle birlikte PYD, ülkenin kuzeydoğusundaki toprakları kontrol eder hale geldi.
“Irak’taysa üniter devlet yapısının ortadan kalkması, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağımsız bir devletin elindeki imkanların önemli bir kısmının geçmesini sağladı.
“Bugün çökmüş olan Türkiye’deki barış süreci sırasındaysa Kürt siyasetçiler ülkenin kuzeydoğusunda fiili bir özerkliğe erişmeyi başarmışlardı.
“Ancak IŞİD’e karşı savaşarak meşruiyet elde eden Kürt savaşçılarının Suriye ve Irak’taki ilerleyişleri, Ankara’da alarm zillerinin çalmasına yol açtı.
“PKK’yla 30 yılı aşkın süredir devam eden savaşı bitirmek için barış sürecini başlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılımlarından geri adım atmaya başladı.
“Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Haziran 2015 seçimlerinde yakaladığı oy oranının ardından Erdoğan partiye PKK’nın Meclis’teki kanadı muamele göstermeyi tercih etti.
“Yine geçen yıl içerisinde güvenlik güçleri ile PKK arasındaki çatışmalar yeniden başladı.
“PKK ve HDP hükümeti cihatçı örgütlerle işbirliği yapmakla suçlasa da, PKK pervasızca ülkenin güneydoğusunda kentlerin yönetimlerini ele geçirmeye çabaladı.
“Bu çabalar sırasında PKK, Suriye’deki kardeş oluşumunun kendisine alan yaratma stratejisini uygulamaya koymayı denedi.
“Erdoğan milliyetçilik kartını oynamaya başlarken, PKK’nın kuzey Irak’taki yönetim kademesinin barış sürecini yeni tür bir kent savaşı için militant yetiştirmek üzere değerlendirdiği ortaya çıktı.
“Yükselen şiddet sarmalı ülkenin güneydoğusunu etkisi altına aldı, HDP’yi gölgede bıraktı ve süreci silahlı grupların eline devretti.
“Yine de Kürtlerin şansı yolunda gitmeye devam etti. Türkiye’nin geçen yıl Kasım ayında bir Rus jetini düşürmesinin ardından, PYD Moskova’yı geçici bir hami olarak yanına aldı. Ancak bu hamilik dönemi, sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eski dostu Erdoğan’ı cezalandırma çabasının süresi kadardı.
“Suriye’deki çatışma şekil değiştirirken PKK ve PYD yine şansını fazla zorlamış gibi görünüyor.
“Suriye’deki Kürt militanlar Fırat Nehri’nin batısına savaşçı göndererek Türkiye’yi provoke etti. Bir yandan IŞİD’e karşı savaşıyorlardı anca öbür yandan amaçları kuzey Suriye’deki kantonları birleştirmekti.
“O sırada Putin ve Erdoğan da barıştılar. Daha sonra ABD’nin de desteklediği Cerablus harekâtı başlatıldı ve Washington Suriye’deki Kürt müttefiklerine Fırat’ın doğusuna çekilmelerini söyledi.
“Bu yaşananların hiçbirisi, Kürtlerin bölgedeki karmaşadan bağımsızlık ya da özerklikle çıkmasını sağlamaz.
“Rusya PYD’nin arkasından çekildi. Washington ise Türkiye’nin yanında duracağı yönünde sinyaller gönderiyor.”
“Her ne kadar tüm bu gelişmelerin geçici olma ihtimali olsa da, Kürtlerin bağımsız bir devlet hayalleri için şanstan fazlasına ihtiyacı var.”