MEDYAGUNDEM.COM- Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna 17 Aralık komplosunda cemaatin korkunç bir planını deşifre etti. Tuna, cemaatin ATV-Sabah grubuna el koyarak, Doğan Grubu ile kendi medyasının yanına ülkenin ikinci büyük grubunu da eklemeyi planladığını yazdı.
İşte Tuna’nın yazısındaki çarpıcı bölümler:
ATV VE SABAH’A EL KOYACAKLARDI
Sen de mi kendine jilet atmaya başladın?
Şayet ’17 Aralık ihanet kalkışması’ tıkırında gitseydi, 18 Aralık’tan itibaren ‘şok dalgalar’ halinde devam edecekti.
Hiç aman verilmeyecekti.
Ne ki, hesapta olmayan bir aksilik (bahsi diğer) nedeniyle ikinci dalga 25 Aralık’a sarkınca, seçilmiş siyasi iktidar ‘darbe kalkışmasına’ kısmi de olsa müdahale edebilecek fırsatı buldu.
PARALEL DEVLETİN YAYIN ORGANLARI
Yoksa daha 18 Aralık’ta 25 Aralık’ta hedefe koyulan ATV – Sabah grubuna (Takvim’den A Haber’e kadar ne varsa) el koyulacak ve ‘paralel devletin’ yayın organı haline getirilecekti.
Yani…
Doğan Medya, Cemaat Medyası ve ATV-Sabah Grubu senkronize biçimde seçilmiş siyasi iktidara saldıracaklardı.
Şükür ki şükür olmadı.
ATV-SABAH GRUBU KOMPLOYU ÖNLEDİ
Ele geçiremedikleri ATV-Sabah Grubu, 17 Aralık darbe kalkışmasının deşifre edilmesinde çok önemli yayımcılık başarısı gösterdi.
Nasıl bir darbe kalkışmasıyla karşı karşıya olduğumuzu fehmetmek için (başka hiçbir delil olmasaydı bile) MİT’in inhisarındaki TIR’a Adana’da yapılan ihanet operasyonunun fotoğraflı öyküsünü okumak yeterliydi.
17 ARALIK İHANET KALKIŞMASI
Hala anlayamayanlar için Oral Çalışlar’ın dünkü yazısındaki şu iki soru zihin açıcı olabilir: ‘1) 17 Aralık’ta, devlet içinde örgütlenmiş (ve ‘konspiratif’ niteliği iyice netleşen) bir yapı, hükümeti devirmeyi ve Başbakan’ın eline kelepçe takmayı bir hedef olarak önüne koydu mu koymadı mı? 2) Seçilmiş bir iktidarı, önceden bilinçli olarak biriktirilmiş dosyalarla örgütlenmiş savcılarla ve mahkemelerle yıkmayı planlamak; bir ‘operasyonel proje’ midir, değil midir? Bir merkeze bağlı olduğu bilinen, emniyet, yargı, bürokrasi içinde (gizlice) yapılanmış, her alanda ‘açık açık iktidarı kuşatmayı amaçlayan’ bir ‘örgütlenme’den söz ediyor muyuz, etmiyor muyuz?…’
Peki…
’17 Aralık ihanet kalkışması’ ya başarılı olsaydı?
İsterseniz yine Oral Çalışlar’a kulak verelim: ’17 Aralık, hedefine ulaşmış olsaydı, bugün, siyasi alanda her şey altüst haldeydi. 28 Şubat’ta olduğu gibi, belli merkezlerde hazırlanmış ‘hükümet planları’, devreye sokulacaktı. 28 Şubat’ı takip eden 2001 krizini, devletin nasıl yağmalandığını, unutmuş değiliz…’
Ve, 17 Aralık hedefine ulaşsaydı her şeyden evvel, ‘barış süreci’nin yerinde yeller esecekti. (Değil mi, ‘güneydeki sevilen ülkenin’ sevgili Süleyman abisi?)
Erdoğan’a karşı ABD’yi, NATO’yu göreve çağıracak kadar pespayeleşen ‘ulusalcıların’ barış süreci gibi bir dertleri yok elbette.
Malumunuz, 28 Şubat’a da ziyadesiyle meftunlar.
Çok tuhaflar gerçekten: Hem ‘ABD Erdoğan’ın üzerini çizdi’ diyerek bayram ediyorlar, hem de ‘Kahrolsun ABD emperyalizmi’ diye slogan atıyorlar!
7 Mart 2012 tarihinde Dünyaca ünlü medya devi Rupert Murdoch, Ankara’da Başbakan Erdoğan ile görüştü.Murduch özel bir uçakta Ankara’ya geldi.Başbakan’a SABAH-ATV’yi satmak isteyen Ahmet Çalık’tan aracı olmasını istedi.Tabi Başbakan bu teklifi reddetti.Başbakan başına gelecekleri iyi hesap etmiş olacak ki Murdoch’ı eli boş gönderdi.Daha önce TGRT’nin Murdoch grubuna satılmasında yardımcı olan hükümet kendisine muhalif olacak büyük bir medyayı aracı olmak istemedi.İşin aslı şu bu satış gerçekleşmiş olsaydı PARALEL DEVLET bu hükümeti yıkardı.”Su uyur Düşman Uyumaz” diye boş yere söylememiş atalarımız.
Vay be Salih abicim sen neymissin be. Ne akilli adammissin ya. Inan seni tebrik ediyorum. Abi gel sana bir yemek ismarlayim. Kuzu dolma, patlican dola, kebap, adana ne istersen acik büfe ye yiyebildigin kadar. Arkasindan da adana kol tatlisi da yedikmi ohhhhhhh beee sen artik cok daha güzel ve etkili haberlere imza azarsin. Abi seni formda tutmak lazim. Senin yipranmaman lazim. Sen bu ülkeye lazimsin gercekten. Yav tekrar tekrar okudum haberini. Doyamadim bir türlü. Abi hep böyle yaz. Bosver yalanda olsa yaz. Kendi yalanina kendin inanirsin. Bol yalan haberler abicim….