Bugün Habertürk gazetesinde Balçiçek İlter’in İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’le yaptığı röportajda, Fethullah Gülen’le ilgili bomba bir iddia da yer aldı. Perinçek, “Gülen’le kahve içmem için 5 milyon TL teklif edildi” dedi. O iddiayı ve tüm detaylarını 8 yıl önce bakın nasıl açıklamıştı.
MEDYAGUNDEM.COM- İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Habertürk’ten Balçiçek İlter’e verdiği röportajdaki Gülen’le ilgili iddiaları şöyleydi:
“Öyle bir öneri aldım bu binada. 1996 yılında Latif Erdoğan ve arkadaşları ziyaret ettiler. Gülen ile aynı fotoğraf karesine girmem istendi. Kabul etmedim. Ortaçağ’dan kalan, Cumhuriyet’e karşı bir yapı. Ertesi gün Samanyolu TV’den emekli bir subay aradı. ‘5 milyon liradan başlar görüşmeniz, kahve içmeniz’ dedi. Kabul edenleri de söyledi. ‘Seçimde para lazım’ dedi.”
Perinçek Habertürk’e o subayın adını da açıklamadı.
TEMPO DERGİSİNE 8 YIL ÖNCE TÜM DETAYLARI AÇIKLAMIŞTI
Perinçek “Fethullah Hoca’nın 5 milyon dolarlık önerisini reddettim” iddiasını ilk kez 8 yıl önce Tempo Dergisi‘nde Tutkun Akbaş‘a verdiği röportajda açıklamıştı.
O röportajda bugün Habertürk’e adını açıklamadığı subayın da adını vermişti.
İşte 2006 yılındaki Tempo röportajı:
Aksiyon Dergisi’nin geçen yılki bir sayısında, sizinle ilgili haberde, “O devrimci, Maocu, Apocu, darbeci, ulusalcı… Şimdi sırada ne var dersiniz?” diyordu. Siz bu haberin yayımlandığı grubu ziyaret ettiniz. Sanki sırada ne olduğunun yanıtı gibi…
Sizin kaynağınız Fethullah Hoca mıdır? Böyle bir şey yok. 40 sene önceki Doğu Perinçek neyse, bugün de odur. Bugün zaten onları korkutan da budur. Eğilmeyen, bükülmeyen bir İşçi Partisi ve onun Genel Başkanı vardır. 40-50 senedir onu hizaya getirememişler, avuçlarının içine alamamışlardır. Sistemin adamı olmamıştır. Bütün korkuları budur. Onu yıpratmak için alttan dolaşır, üstten dolanırlar. Her türlü hile, hurda, kumkuma yapılır. Hiçbir şey yok. 1960’larda da bilimsel sosyalisttim, 2006’da da bilimsel sosyalistim, mezara taşınırken de bilimsel sosyalist olarak gideceğim. Ama olgunlaşıyoruz, pişiyoruz. Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettim, çok doğru yaptım. Bütün basını hiç ayrım yapmadan tek tek ziyaret ediyorum. Basın toplantısından çağırırken ayrım yapıyor muyum? Ben yarın Türkiye’yi yönetecek partinin Genel Başkanıyım. Bizim programımızda ne var? Bütün tarikat ve özel okullar kamulaştırılacak? Ve kumalaştıracağız, tarikatların kökünü kazıyacağız.
Fethullah Gülen için de mi geçerli bu?
Fethullah Gülen, ABD’nin Orta Asya ve Türkiye’deki en önemli ayaklarından birisidir. Ama o başka, basın başka bir olay. O basın şunun kontrolünde, bunun kontrolünde. Gazeteleri ziyaret ediyorsam, hepsine ziyaret yaparım.
Tüm gazetelerden randevu mu istediniz?
Hepsinden ben istedim.
Zaman Gazetesi’ni ziyaretinizde Fethullah Gülen’i eleştirdiniz mi mesela?
Tabii. Kamulaştıracağımızı söyledim.
Tepki göstermediler mi?
Dinlediler efendi efendi, ne diyecekler? Bütün fikirlerimizi söylüyoruz, türban, laiklik konusu…
Karşı görüş geldi mi size?
Tabii, onlar da görüşlerini söylüyor ama gazeteci söz söylemekten çok soru soruyor biliyorsunuz. Şunu söyleyeyim, bütün gazetelerden beklediğimiz gibi misafirperverlik gördük. Bunun dışında bir tavır görmedik. Zaten göreceğimizi bilsek gitmezdik. Fethullah Hoca’dan Süleyman Demirel, Hikmet Çetin, Ecevit ödül aldı. Fethullah Hoca’dan, Ecevit ödül aldığı zaman eleştirdiniz mi? Ben ödül mü aldım? Ben size bomba bir haber söyleyeyim. Ben Fethullah Hoca’nın 5 milyon dolarlık önerisini reddettim. Bir görüşme karşılığı.
Nasıl oldu?
1996 yılında; onların bir Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı var, 10 kişilik bir heyet halinde buraya geldiler. 28 Şubat öncesiydi. Vakfın da başkanı Latif Erdoğan’dı, daha sonra Fethullah Hoca’dan koptu. Konuşmanın sonlarına doğru dediler ki; “Sizi Fethullah Hoca ile buluşturalım”. Ben de “Bu doğru bir şey olmaz” dedim. “Cumhuriyet yıkıcısı ve bir defa ABD ile faaliyet içindedir. Onunla, yan yana bir fotoğraf vermeyiz biz. Yapmayı bunu” dedim.
İki-üç gün içinde telefon geldi. Emekli deniz binbaşıcı Erol Mütercimler, “Sayın Perinçek, hocamı reddetmişsiniz” dedi. O zaman Samanyolu TV’de çalışıyordu. Fakat “Böyle bir görüşme 5 milyon dolardan başlar” dedi. Bana önerilen de şuydu: “Siz onun ayağına gitmeyeceksiniz, o sizin ayağınıza gelmeyecek. Bir otel lobisinde buluşacak ve topluma diyalog ve uzlaşma görüntüsü verileck. Güzel olmaz mı?” Latif Erdoğan, 5 milyon dolardan bahsetmedi. Paradan bahseden Erol Mütercimler. İki parti adı verdi onları söyleyeyim. “Bunlar seçim kampanyasını nasıl yürüttü?” dedi. “Sizinle bir buluşma 5 milyon dolardan başlar” dedi. “Muazzam kaynak kazanırsınız, seçimler var önümüzde, partiniz büyük atak yapar” dedi. Dedim ki, “Bunlar konuşulacak şeyle değil”. Türkiye’de iktidara gitmek bir anlamda Fethullah Hoca’nın turnikesinden geçerek oluyordu.