Paralel yapının, Erdoğan’ı izlemek için son teknoloji teçhizata sahip özel ekip kurduğu ortaya çıktı. Polislerden birinin casusluk sırasında, “Tüm kabineyi topluyoruz” diye mesaj attığı da tespit edildi.
Paralel yapının casusluk soruşturmasında, örgütün emniyet içindeki yapılanmasına ve izlediği yöntemlere ilişkin akıl almaz gerçekler ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan’ın izlenmesi için özel bir ekip kurulduğu ve Başbakan İstanbul’a geldiğinde bu özel ekip tarafından takip edildiği belirlendi. Üstelik paralel yapı kurduğu bu ekibi, Erdoğan’ı takip ve casusluk faaliyeti için çok özel ekipmanlarla donatmış. Öyle ki Erdoğan Boğaz’ın bir yakasında olduğu sırada diğer yakadan fotoğraflayıp takip edecek cihazlar edinilmiş.
“WHATS’APP” İLE İLETİŞİM KURDULAR
Paralel yapı ile ilgili dosyanın en önemli ayağını, örgüt içinde yer alan ve 17-25 Aralık darbe girişimleri ardından rahatsız olan orta düzey emniyet amirlerinin itiraflarının oluşturduğu öğrenildi. MİT’in santralına kadar dinlendiği ve Erdoğan’ın özel ekiplerce her hareketinin takip edildiği itirafçı ifadelerinden yola çıkılarak araştırıldı ve belgelendi. Tüm dinleme ve casusluk faaliyetleriyle, paralel yapının önündeki son engel olarak gördüğü Erdoğan’ı da yıkarak devleti tamamen ele geçirmenin hedeflediği belirlendi. Dinleme ve casusluk faaliyetlerini yürüten polislerin birbirleri ile akıllı telefonlar üzerindeki mesajlaşma programı olan “WhatsApp” üzerinden iletişim sağladığı anlaşıldı. Bu yazışmalardan bazıları tespit edilerek dosyaya kondu. Yazışmalara göre 17 Aralık operasyonunu yapan polislerden biri casusluk faaliyeti ve darbe girişiminin sonuçlarından endişe ettiğini söyleyince bir diğer paralel polis “Rahat olun amirim, tüm kabineyi toplayacağız” diyor.
HESAPLAR BELİRLENDİ
Paralel yapı operasyonu, örgütün tüm kılcal damarlarına kadar derinleştirilecek. Yasadışı dinleme ve takibin yanı sıra bu faaliyetlerden elde edilen bilgilerin kimlere nasıl servis edildiği de dosyada yer alacak. Başbakan Erdoğan’ın, başta Somali ve Filistin devlet başkanları olmak üzere birçok önemli görüşmesinin yabancı istihbarat örgütlerine servis edildiği tespit edildi. Bu çerçevede başta “Türkiye teröre yardım ediyor” algısı olmak üzere, sosyal medya ve medya kullanılarak yapılan algı operasyonları da soruşturma içerisinde yer alacak. SABAH’ın elde ettiği bilgilere göre, operasyonların bir ayağını da hükümeti devirmek için sosyal medya üzerinden yapılan algı operasyonunu yöneten hesaplar oluşturacak. Yasadışı bilgileri yayan ve casusluk faaliyetine ortak olan başta “Başçalan”, “Fuat Avni”, “Haramzadeler”, “Report Turk” gibi hesaplar olmak üzere birçok hesabın kim tarafından yönetildiği ve kimlerle bağlantılı olduğu tespit edildi.
O FOTOĞRAFIN SIRRI DA ÇÖZÜLDÜ
Başbakan Erdoğan’ın, “Deniz Baykal’ın görüntülerini izledi” iftirası ile dolaşıma sokulan fotoğrafın da sırrı çözüldü. Başbakan’ı takip ve casusluk için her şeyi deneyen paralel yapı, bir program aracılığı ile Erdoğan’ın bilgisayarına sızdı. Bilgisayar kullanımdayken, dışarıdan kontrolü sağlayan program sayesinde Erdoğan’ın laptopunun kamerası ile fotoğrafı çekildi. Program ile sadece fotoğraf çekimi değil, Erdoğan’ın dinlemesinin de yapılabileceği ifade ediliyor.
İŞTE İHANETİN BOYUTLARINI ORTAYA KOYAN O SORULAR
1- Erdoğan’ı ve yakın çevresini İstanbul’da özel ekiplerle neden takip ettirdiniz?
2- Takip talimatını kim verdi?
3- Bu talimat kimler tarafından uygulandı?
4- Ekip nasıl oluşturuldu?
5- Elde edilen bilgiler, görüntü ve fotoğraflar kimler tarafından ne amaçla kullanıldı?
6- Erdoğan’ı, Boğaz’ın diğer yakasından fotoğraflayacak cihazları kimin talimatı ile aldınız?
7- Bu cihazları kimler kullandı?
8- Görüntüler nerede saklandı, kimlere teslim edildi?
9- Emniyet içindeki yapının önemli isimlerinin düzenli olarak dinlettiği isimlerden oluşan portföyü kim belirledi?
10- Sürekli olarak aynı isimleri, farklı sahte isimler ve farklı örgütler çerçevesinde neden fiziki takibe ve dinlemeye aldınız?
11- Yasa dışı kayıtları neden silmeye çalıştınız, nereye aktardınız?
(SABAH)