Bugün Gazetesi yazarı Aslan Değirmenci bugün çarpıcı bir yazıyla PKK’nın nasıl silahlandırıldığını, ancak Türkiye’deki ihanet medyasının bölgeyi Türkiye silahlandırıyormuş gibi göstererek bu gerçekleri perdelediklerini anlattı. İşte “Perdelenmek istenen envanter” başlıklı yazısı…
Türkiye’nin bölgeyi silahlandırdığı yönündeki kara propagandayı tüm hızıyla sürdüren malum medya, PKK’nın kullandığı silahların menşei konusunda nedense tek bir araştırmacı gazetecilik yapmıyor. Ülke aleyhine masa başı üretilen haberlerle algı operasyonu yapıyor, toplum mühendisliğine soyunuyor, ihanet manşetleri ve yazılarıyla haysiyet katliamına imza atıyorlar.
Bu gazeteciler…
Rusya’dan PKK’ya yeni yıl hediyesi olarak gönderilen Sam füzeleri, RPG roketatarlar, 60 milimetrelik havan topu ile bunlara ait mühimmat, uzaktan kumandalı mayınlar, gece görüş dürbünleri ve Kalaşnikof marka silahları manşet yapmıyorlar.
Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait kargo uçaklarıyla PKK’ya teslim edilen roketatarları gündemlerine hiç almıyorlar.
Almanya’nın kod numaralarını ordu envanterinin dışında tutarak PKK’ya gönderdiği füzeleri köşelerine taşımıyorlar.
Seri numaralarını silerek Çin, İspanya, İtalya, ABD ve İsrail’in PKK’ya aktardığı silahları da deşifre etmiyorlar.
Örneklendirelim…
Son on yılda güvenlik güçlerinin PKK’ya yaptığı operasyonlarda ele geçirdiği mayınların yüzde 60’ı İtalya’ya ait. İtalya’yı mayınlar konusunda izleyen iki ülke ise Rusya ve Almanya.
Kalaşnikoflar’da ise yüzde 70’lik oranla Rusya ilk sırada. Rusya’yı Çin ve Balkan ülkeleri izliyor.
Bugünlerde terör ve vesayet çukurlarında ismini sıklıkla duyduğumuz suikast silahı Kannaslar’da yine Rusya yüzde 50 ile önde görülüyor. Ele geçirilen diğer suikast silahlarının İngiltere ve ABD orijinli olduğu tespit ediliyor.
Roketlerde de durum değişmiyor. PKK’nın hastanelere bile atmaktan çekinmediği roketlerin menşei incelendiğinde adres yine Rusya çıkıyor. Tespitler göre PKK’nın kullandığı roketlerin yüzde 65’inin Rusya’ya, bir kısmı bugünlerde Türkiye karşıtlığı ile öne çıkan Irak ve Çin’e ait olduğu gözlemleniyor.
Tabancalarda Çekoslovakya, İspanya ve İtalya imzası olduğu belirlenirken, el bombalarında Rusya, Alman ve ABD’nin birbiriyle yarıştığı görülüyor.
Kamplar Suriye, Irak, İran, Ermenistan’da, terör eğitimi istihbarat birimlerince, siyasi eğitim ise Almanya, Hollanda, İtalya, Belçika, İsviçre, İspanya, Yunanistan, Fransa ve Danimarka’da veriliyor. Kurye olarak bölgede cirit atan İngiliz ve Alman gazetecilerin varlığı da artık sır değil.
Tüm bunlar malum medya tarafından haber değeri taşımıyor. Sırplar ile PKK’nın uyuşturucu ortaklığı da gündeme getirilmiyor.
Getirmezler!
Getiremezler!
Çünkü aynı merkezlerden besleniyor, aynı stratejiyi benimsiyor, aynı hedef doğrultusunda hareket ediyorlar.
Kendilerine verilen görev; ülkeyi zaafa uğratmak, kardeşler arasını açmak, kamu otoritesini zayıflatmak, kaos meydana getirmek, kirli ittifakları yaptıkları haberlerle perdelemek. İşte bunun için yalan bilgi üretiyor, bilgiyi yalan olan başka bir bilgi ile harmanlayarak veriyor, bilgiyi eksik sunuyor ve fazladan çarpıtıcı bilgi ekleyerek bilgi kirliliği meydana getiriyorlar.
Ve bunun için; Türkiye’nin bölgeyi silahlandırdığını iddia ediyorlar.
(ASLAN DEĞİRMENCİ/BUGÜN)