MEDYAGÜNDEM- Salih Tuna Yeni Şafak’taki köşesinde bugün Hürriyet gazetesinin nasıl bir “operasyon merkezi” olduğunu çarpıcı bir yazıyla anlattı.
“Hürriyet gazetesi ‘cemaatçi’ mi oldu?” başlıklı yazısında Tuna, “Ergenekon’un amiral gemisi Hürriyet gazetesi, ‘Kemalist ayaklanma’ için her fırsatı öyle değerlendiriyor ki, iblis yanlarında çırak kalır.” Dedi.
Tuna’nın yazısından bazı bölümler şöyle:
(…
Gerçekten de Hürriyet gazetesi hiç durmuyor; özellikle de internet sayfaları.
Bir bakıyorsunuz…
Polisi işgal kuvvetleri gibi göstermeye çalışıyorlar. Öyle ki, ‘Polis Taksim’de katliam hazırlığı yapıyor’ diyen Can Dündar provokatörü kaç para!
Bir bakıyorsunuz…
Vandallardan ‘çiçek çocukları’ üretmeye koyulmuşlar.
Bunlar ki, ‘İsrail terör devleti’ (Lübnan şanlı direnişini kırmak için) yüzlerce çocuğu 2006’da bombalarla paramparça ettiğinde, ‘Hizbullah çocukların arkasına saklanmıştı’ diyecek kadar alçalmışlardı.
Yeryüzünde gerçekte direnen hiçbir çocuğun yanında yer almazlar!
Bir bakıyorsunuz…
‘Sanatçıları’ mahut ‘ayaklanmaya’ koşmak için öyle hokkabazlıklar yapıyorlar ki, panayır hokkabazları öyle değil.
Reklam ajanslarında da dizi sektöründe de çok etkinler nasılsa.
Sayın Başbakan’a edepsizleşen Ayşen Gruda’yı göklere çıkarırken, işlerine gelebilecek bir açıklama yapmadığı için Necati Şaşmaz’ı yerin dibine geçirdiler.
Bir bakıyorsunuz…
Dünün ‘endişeli modernleri’nin Gezi sürümünü (‘Kaygılıyız’ başlıklı o zavallı bildiriyi yani) pazarlıyorlar.
Bir bakıyorsunuz…
‘Direndik ayol’ diyenlerin ‘O biçim’ yürüyüşünde, ‘Velev ki ibneyiz’ moduna geçmişler.
Bir bakıyorsunuz…
Milliyetçileri tahrik etmek, ‘çözüm sürecini’ torpillemek için, Karayılan’ın ağzından, ‘Öcalan serbest bırakılmadan barış olmaz’ sözüne mal bulmuş mağribi gibi sarılmışlar.
Maksatları tek: ‘Kemalist ayaklanmaya’ her türlü yığınak yapmak.
(…)