MEDYAGÜNDEM- Bugün Vatan’da Can Ataklı’nın yazısındaki “Hepimiz asabiyet cahiliymişiz” başlığını görünce, “Hah tamam, Ataklı da Hürriyet’in cahilinin kayığına bindi” diye düşündük.
Ama yazısını sabırla okuyunca fikrimiz tam tersi yönde değişti. Önyargılı olmamak gerektiğini bir kez daha anlayıp, bu kez “Hürriyet’in cahili Ataklı kadar olamadı” diye düşündük.
Ataklı da “asabiyet” meselesine girip, son derece kompleksiz biçimde “asabiyet”in “kavmiyetçilik” anlamına geldiğini ilk kez öğrendiğini itiraf etmiş.
Atalı bir de uzmana danışmış ve şöyle yazmış:
“Prof. Kerem Doksat’la konuştum, o konuya başka açıdan yaklaşıyordu. Dedi ki ‘Evet, asabiyet deyince herkesin aklına ilk olarak sinirlilik gelir. Ama aydın olduğunu, entelektüel olduğunu söyleyenler en azından hemen balıklama atlamamalı. İlk kez Başbakan’ı bir konuda haklı buldum’ dedi. Kerem Doksat da haklı.”
Ataklı kendisiyle ilgili itirafı da şöyle yapmış:
“Çok merak eden varsa, asabiyetin soya sopa aşırı bağlılık anlamında kullanıldığını ve bunun İbni Haldun’un bir nazariyesi olduğunu bilmiyordum. Bu sayede bilgi dağarcığıma yeni bir şey eklemiş oldum.”
Bir kez daha tekrar edelim, Hürriyet’in zırcahil yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Ataklı’dan ders alsın.
Ancak şu notu da düşelim, Ataklı köşesinde Star gazetesi yazarı İbrahim Kiras’tan bir alıntı yapmış. “Asabiyet”in ilk sosyolog İbn Haldun’a ait nazariye olduğunu yazarak meselenin bilimsel arka planını gösteren Kiras’tan “bir yazar” diyerek söz edip, alıntı yapmak şık olmadı. Ataklı’nın kompleksiz itirafına bu kompleksli tavır yakışmadı.
medyagundem.com