Reza Zarrab olayının başından beri takipçisi olan Hürriyet gazetesi Washington Temsilcisi Tolga Tanış, dünkü “Zarrab takas havuzuna girecek” başlıklı yazısıyla, ABD’de hukuk olmadığını, hukuki gibi görünen uygulamaların siyasi olduğunu farkında olmadan deşifre etti.
MEDYAGUNDEM.COM- ABD’li bir savcı Türkiye’de başını Fetocuların çektiği, hastalık derecesinde Erdoğan takıntılı kesimlerin büyük umudu haline getirildi. Reza Zarrab operasyonuyla Türkiye’de kendilerini siyasi hesap görme rüyasına kaptıran çevreler, Amerikalı savcı Preet Bharara’ya adeta tapınmaya başladılar.
Hürriyet yazarı “Ki o konuda da Washington’daki yürütmenin şimdiye kadar hiçbir müdahalesi olmadığını teyit ettim. Ne yeşil ışık var ne de ‘Dur’ denilmiş durumda. O karar aşamasına yargılamanın ilerleyen safhalarında gelinecek. Ancak daha önemlisi, Zarrab hüküm giydikten sonra İran’a karşı çok değerli bir takas unsuru olacak.” ifadesiyle ABD’nin hukuku nasıl siyasileştirdiğini itiraf ediyor.
New York’taki Metropolitan federal hapishanesine geldiğinde pestili çıkmış olacak.”
***
KAZANMAK istiyorlar.
Zarrab’a hüküm giydirmek istiyorlar.
Ve bunun için de harıl harıl bilgi topluyorlar.
Türkiye’de hükümetin son üç yıldır izlediği politikalarla sıkıştırdığı kesimleri düşünecek olursanız, bilgi vermeye istekli kaynak bulmakta da zorlanmıyorlar.
Savcılığın ofisiyle görüşen öyle kişiler var ki, bambaşka yerlerden insanlar.
Bilgi toplarken soruşturmayı genişletecek deliller arıyorlar.
Ve işin Türkiye ayağı dışında özellikle bazı offshore sızıntılarında Zarrab bağlantısı bulmaya çalışıyorlar.
***
PEKİ Zarrab’a neden hüküm giydirmek istiyorlar?
Birincisi, iddianamenin altında Preet Bharara’nın imzası var.
Politikada yüksek yerlere gelebilecek, kaybetmeye tahammülü olmayan bir savcı.
İkincisi de Zarrab, ABD için bundan sonra kaçıp gitmesine izin vermek istemeyeceği çok kıymetli bir varlık.
Zarrab’a 17 Aralık’ta yöneltilen rüşvet suçlamaları düşünülecek olursa Türk-Amerikan ilişkileri açısından Washington’a sağlayacağı avantaj değil sadece mesele.
Ki o konuda da Washington’daki yürütmenin şimdiye kadar hiçbir müdahalesi olmadığını teyit ettim.
Ne yeşil ışık var ne de ‘Dur’ denilmiş durumda.
O karar aşamasına yargılamanın ilerleyen safhalarında gelinecek.
Ancak daha önemlisi, Zarrab hüküm giydikten sonra İran’a karşı çok değerli bir takas unsuru olacak.
***
EN son geçen ocakta yaşandı.
Amerikan hapishanelerinde İran yaptırımlarını ihlalden yatan 12 kişi vardı.
11’i aynı zamanda ABD vatandaşı.
Ve Washington, bunların 6’sını, siber saldırıdan yargılanan başka bir İranlı’yı da ekleyerek Washington Post’ta çalışan ve bir yıldan fazla zamandır İran’da hapiste tutulan Jason Rezaian’ın da aralarında bulunduğu dört Amerikalı’yı kurtarmak için İran’la takas etti.
Ancak sorun, sadece Rezaian ve kurtarılan diğer Amerikalılarla sınırlı değil.
Çünkü Washington’ın başta 9 yıl önce İran’da kaybolan, CIA adına çalıştığı bilinen eski FBI ajanı Robert Levinson, İran’dan çıkarmak istediği başkaları da olduğu biliniyor.
Eğer halen hayattaysa, ilişkileri bu kadar ayyuka çıkmış Levinson’ı İran nasıl alenen serbest bırakır orası muamma tabii.
Ancak babası Hüseyin Zarrab, eski Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın en yakınındaki isimlerden olan Reza Zarrab’ın da 2017 seçimlerinden önce sertlik yanlılarıyla boğuşan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani için büyük bir fırsat olduğu kesin.
Aldığında, hapisteki Babek Zencani’nin yanına mı koyar, yoksa babasından alacağı taahhütlerle daha mı farklı davranır, ona kalmış.
Zarrab ne kadar konuşacak, bu dava Türk siyasetini ne kadar etkileyecek bilmiyoruz.
Dediğim gibi, daha onun karar aşamasına gelinmedi.
Ama hüküm giydikten sonra Zarrab’ın takas havuzuna gireceğine şüphe yok.
(***)