MEDYAGUNDEM.COM- Hürriyet yazarı İzzet Çapa, Meclis’teki konuşmasıyla tartışma yaratan CHP’li Şafak Pavey ile ilgili çarpıcı sorular sordu. Kişisel blogunda yer alan yazısında Çapa, Şafak Pavey’in hastane masraflarının Erdoğan tarafından karşılandığı iddialarını gündeme taşıdı.
İşte izzetcapablog.com sitesindeki çok tartışılacak o yazı:
(…)
Bana sorarsanız her türlü tartışmanın dışında örnek alınması gereken genç bir kadın Şafak Pavey… Yıllar önce geçirdiği o korkunç kazadan sonra, yılmayıp verdiği mücadele ve bugün geldiği konum filmlere konu olacak cinsten.
Pavey’in Meclis’te yaptığı son konuşmada başörtüsü üzerine söyledikleri malum. Kimileri tarafından alkışlandı, kimilerinin de tepkisini çekti bu konuşma. Annesi Ayşe Önal ile birlikte yazdıkları ’13 Numaralı Peron’ adlı kitapta anlattıkları da yeniden gündeme geldi bu arada. Şafak Hanım, kitapta kanserli bir arkadaşını trene yetiştirmek üzeyken geçirdiği kazayı detaylı bir şekilde anlatıyor.
Buraya kadarı malumun ilanı… Gelelim benim kafamı karıştıran duruma. Etrafta bu konuda o kadar çok dedikodu dolaşıyor ki; bu bilgi kirliliği içinde neyin ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış anlayamıyorsunuz. Bu nedenle sevgili Pavey’e duyduğum dedikoduları anlatmak istiyorum.
Soruların en kallavsiniden başlayalım. İsviçre’deki sigorta şirketinin olayın bir kaza değil intihar girişimi olduğunu iddia edip, sigorta parasını ödemekten kaçındığı ya da sadece cüzi bir miktarını ödediği doğru mu?
İstanbul’a geldiği zaman Alman Hastanesi’nde Süleyman Demirel’den Deniz Baykal’a kadar birçok siyasetçi ziyaret etmişti Pavey’i. Bunlar arasında dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da vardı. Tayyip Bey ve çevresi, kitapta yazıldığı gibi sadece 5-10 dakikalık bir nezaket ziyaretinde mi bulundu yoksa tedavi sırasında olaylarla yakinen ilgilenip yüksek bütçeli hastane masraflarının ödenmesini de sağladı mı?
O dönemde annesi Ayşe Önal ve kendisinin Erdoğan ile özel bir hukuk ve dostlukları var mıydı? Varsa, neden bozuldu?
Bu dedikodular nedeniyle, sapla saman birbirine karışıyor neyin doğru neyin yanlış olduğu anlaşılmıyor. Eğer Sayın Pavey beni ararsa buraya yazamadıklarımı da aktarırım kendisine.
Dileğim Şafak Pavey’in bu sorulara yanıt vermesidir. İnancım ise onun çatır çatır konuşup dedikoducuların ağzını kapatacağı yönünde…
(…)