MEDYAGÜNDEM- Medyada “yozlaşma”nın da “amiral gemisi” olan Hürriyet, şimdi de “reklamcı yazarlar” tartışmasıyla gündemde.
Hürriyet’in üç yazarı reklam yüzü olmuş, bu durumun Doğan Yayın Grubu ilkelerine aykırı olduğu tartışması gündeme gelmişti.
Hürriyet’in Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, Ayşe Arman’ın bir konut reklamında oynadığı dönemde büyük tepki toplamasına önce sessiz kalıp sonra “yarım ağızla” bunun Doğan yayın ilkelerine aykırı olduğuna işaret etmişti.
Ancak Arman’lı reklamlar devam ettikçe Hürriyet’in “ilkesizliği” tartışılmaya devam etti.
Bildirici bugün de “etik hatırlatma” yazısı kaleme aldı.
Hürriyet’ten Osman Müftüoğlu bir su şirketinin, Ayşe Arman ve Erman Toroğlu da inşaat firmalarının reklamlarında oynuyor. Bildirici şu hatırlatmayı yaptı:
“Halbuki hem evrensel gazetecilik ilkeleri hem de Doğan Yayın Grubu’nun 10 Aralık 2012’de güncellenen ilkeleri gazetecilerin reklamlarda yer almasını sınırlıyor. Hatta güncellenen Yayın İlkeleri’nin içselleştirilmesini sağlamak üzere Hürriyet’te kurulan ‘Ortak Çalışma Grubu’ gazetecilerin reklamlara çıkması konusunda daha açık bir ilke benimsedi:
‘Yazar, karikatürist ve muhabirler başta olmak üzere editoryal kadroda görev alanlar, sosyal, bilimsel ve sanatsal amaçlı ücretsiz kampanyalar ve gazetelerinin tanıtımı dışında reklamlara çıkamaz; bu yolla maddi çıkar sağlayamazlar’.”
Bildirici köşesinde 7 Ocak’ta çıkan “Hem gazeteci hem reklamcı olunamaz” başlıklı yazıdan sonra da reklamların devam etmesi üzerine Ayşe Arman’a sorma gereği duymuş.
Arman da bakın nasıl cevap vermiş:
“Brandium’la sözleşmeyi 27 Kasım 2012’de yaptım. Yayın İlkeleri açıklanmadan önce. İlkelerden, senin yazına kadar haberim olmadı. Herkes gibi ben de senin yazınla öğrendim. Daha önce Batik’le yaptım. Sorun olmadı. Havaalanının orada koskoca billboard’ları asıldı. Kimse beni uyarmadı. ‘Yapmaman gerekirdi’ demedi. Yine problem olmaz zannettim ve sözleşmeyi imzaladım. Sonra ilkeler açıklandı. Üzgünüm ama geriye dönük yapabileceğim bir şey yok”.
Arman’ın açıklaması ilke tartışmasına neden olması bir yana, skandal ayrıntılarla dolu. Arman “ilkelerden haberim olmadı” demiş Bildirici’ye. Bir gazetecinin kamu yararı sözkonusu değilse bir reklamda para karşılığı oynamasının “ahlaki” olup omadığı önce kendi vicdanında sorgulanmalı. Belli ki Arman’ın gazetecilik anlayışında “para” her türlü ilkeden önce geliyor. Daha da fenası Arman daha önce de reklamda oynadığını, gazetesinden buna kimsenin itiraz etmediğini itiraf ediyor. O da son gelen teklifi kendi kendine bir karar verip kabul ediyor. Ama bu açıklama hiç samimi durmuyor. Bir gazeteci ya da yazar kendisine gelen bir reklam ya da film, dizi oyunculuğu gibi teklifleri öncelikle gazetesinin yönetimine danışmaz mı?
Arman’ın Hürriyet’te “akıl hocaları” olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bir inşaat firmasından gelen teklifi gazete yönetiminde birileriyle paylaşmamış olması imkansız. Belli ki kendisine onay verilmiş…
Ayrıca Arman’ın kadrosu Hürriyet’te. Yani 212 basın kadrolu çalışıyor, sarı basın kartı taşıyor. Hürriyet’e de dışarıdan telifli yazmıyor. Dolayısıyla basın kanununa göre bir gazeteci çalıştığı kuruma zaten böyle bir teklif geldiğinde danışmak zorunda… Arman’ın “sözleşmem yayın ilkelerinden önceydi” açıklaması da samimiyetsiz.
Arman’ın reklam oyunculuğu gündeme geldiğinde MEDYAGÜNDEM olarak o gün demiştik ki, “Hürriyet’in aklına ilke yeni geldi.” Arman’a gazeteciliği kullanarak para kazandırdılar, şimdi de “ilkelerimiz sözleşmeden sonra açıklandı, önce olsaydı reklamda oynamazdım” bahanesiyle kamuoyunu kandırıyorlar…
İlkenin Hürriyet için ne denli çiğnenebilir olduğunu anlayalı zaten çok olmuştu.
medyagundem.com