Almanya seyahati öncesi çıkan olaylar ve Hürriyet’in yayınları tesadüf mü?
Takvim gazetesi yazarı Bülent Erandaç’ın “Hürriyet-Okmeydanı ve Derin Almanya” başlıklı yazısı:
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çok kritik bir Almanya seyahatinden hemen önce merkezine mezhep odaklı Okmeydanı’nı oturtan olayların kışkırtılması bir tesadüf müdür?
Soma’da kaybettiğimiz 301 canımızın acısı sürerken, Okmeydanı’nı kana bulayan – ateşe verenlerin aniden, Berkin Elvan çocuğumuzun ölümünü bahane ederek, silahlarına mermi sürmeleri bir tesadüf müdür?
Derin Almanya’nın çok tecrübeli istihbarat örgütünün yönlendirdiği Alman medyasının, utanmazca Erdoğan manşetleri atması, bir tesadüf müdür?
Derin Almanya’nın güçlü ismi Springer’le ortak Hürriyet’in yıkıcıyakıcı kampanyalara çanak tutması bir tesadüf müdür?
Ve… Hürriyet Gazetesi’nin Okmeydanı’nı afişe eden yüzleri kapanık, ellerinde tabancalar ile İstanbul’u kan ve ateş içinde gösteren fotoğraf ve yorumlarla yayınlarını sürdürmesi bir tesadüf müdür?
Asla tesadüf değildir. Bu olanlar, birbiri ile ilintili, üst üste örtüşen derin planların sonucudur.
Görünen tabloya bir çatı isim koyarsak ‘HÜRRİYET -DERİN ALMANYA –
OKMEYDANI ŞEYTAN ÜÇGENİ‘ demek, herhalde yanlış olmayacaktır.
Hürriyet-Bild ortaklığı
Toplumsal fay hatlarını sarsmak, çatışma alanlarını derinleştirmek yolunda hem zaman hem de para ayırmaktan kaçınmayan Derin Almanya’nın, bu noktada, maalesef en büyük yardımı, lojistiğinin Bild’in sahibi Alman devi Axel Springer ortaklı Hürriyet olması bir rastlantı değildir.
Doğan Grubu’na ait medya kuruluşlarının, toplumsal muhalefet adı altında Almanya’nın Türkiye politikalarına paralel yayın yapmaları düşündürücüdür.
Gezi olaylarında, 17/25 Aralık darbe teşebbüsünde, Soma faciası ile ilgili yürüttükleri yayınlarda ve Okmeydanı olaylarında, bu paralelliği gözler önüne sermektedir.
Başbakan Erdoğan’ı yıpratmaya yönelik algı/imaj operasyonlarının tamamı bu malum merkezden yapılmaktadır. Hürriyet, algı operasyonlarını, öbür gazetelerde rastlanmayan bir incelikle, okurların onları kolay kolay fark edemeyecekleri bir dil ve kurguyla sürdürmektedir.
Derin Alman operasyonları
Almanya Başbakan’ı Merkel ve Alman Cumhurbaşkanı Gauck’un çıkışlarıyla, Alman medyası ve sivil toplum örgütleri hep birlikte Türkiye’ye ayar vermeye çalışıyor.
ALEVİ KARTI: Eskiden Kürt meselesinde Avrupa baskın bir güçtü.
Özellikle de Almanya, Türkiye Kürtlerine yatırım yapıyordu. Çözüm Süreci bu kartı ellerinden aldı. Düne kadar Kürt sorununu sinsi emellerine alet eden Derin Almanya’nın tecrübeli istihbarat örgütü, bugünlerde mezhep çatışması üzerinden oyun planları acımasızca uygulamaya sokmaktadır.
Sonuç
AMERİKAN NEO-CON, İNGİLİZ-ALMAN BARONLARI , YAHUDİ LOBİLERİNİN HEDEFİ HALA ANLAŞILMADI MI?
TAYYİP ERDOĞAN LİDERLİĞİNDEKİ TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİ KESMEYE, ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANI OLMASINI ENGELLEMEYE NE YÜREKLERİ NE DE PARALARI YETECEKTİR.
AZİZ MİLLETİMİZ, GERÇEKLERİ GÖRMEKTEDİR. YENİ TÜRKİYE’NİN, DERİN ODAKLAR TARAFINDAN İNATLA VE ISRARLA ‘BAĞIMSIZ POLİTİKADAN VE GÜÇLÜ LİDERLİK’TEN ARINDIRILMASINA PRİM VERMEYECEKTİR.
10 AĞUSTOS GÜNÜ MÜHRÜNÜ , ‘TEK DİŞİ KALMIŞ CANAVARLARIN KAFALARINA’ TAŞ GİBİ VURMAK İÇİN SABIRLA BEKLEMEKTEDİR.
Kişilerin ve toplumların yaşantıları boyunca,başlarından geçen ya da,şahit oldukları çok az olay için “Tesadüf” diyebiliriz.,Aslında o olaylarda tesadüf değildir. Ancak,mahiyetini Allah bilir.
Hele de Almanya gibi 100 yılı aşkın bir zamandır,Türkiyeyi metres gibi kullanan bir ülkenin,yapıp ettiklerini unutarak,olayları tesadüflere bağlamak,cehalet değilse,ahmaklığın daniskasıdır.
Gezi’nin de arkasında Almanya vardır,”Deniz Feneri” nin de,K K’ nın CeHaPe’nin başına gelmesinin de,17-25 Aralığın da…Bundan sonra da Almanyadan her ….luğu bekleyelim.Hiç şaşırmayalım…Enerji havzalarına ulaşımı,kolay ve ucuz enerji sağlama yolları, birer birer elinden çıkıyor. Bunların üstüne bir de “Güçlü Türkiye” yi kaldıramaz yani…Eh ! Doğan grubu gibi, (her tür manipülatif haberi servis etmeye teşne) bir ortakları da varken,bu imkânlarını niye kullanmasınlar ki..?