17 Aralık darbe soruşturmasını yürüten dönemin savcısı Celal Kara, Cumhuriyet yazarı Can Dündar’a kumpası itiraf etti. “Bir numara Erdoğan’dı” diyen Kara’nın bu sözleri hukukçuları ayağa kaldırdı. AKŞAM’a konuşan hukukçular: Bu korkunç bir ifşaat. Yetki ihlali yaparak suç işledi.
17 Aralık darbe soruşturmasını yürüten Savcı Celal Kara, Cumhuriyet yazarı Can Dündar’a itiraf gibi bir röportaj verdi. “Rıza Sarraf, Abdullah Happani ile görüşmesinde Egemen Bağış’tan bahsederken ‘O beni 1 Numara’ya ulaştıracak’ diyor. Bağış’ın üzerindeki 1 Numara kim olabilir? Başbakan’dır. Ben bunu iddianamede irdeleyecektim” diyen Kara’nın sözleri hukukçuları ayağa kaldırdı. Röportajda soruşturma döneminde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili sözleri soruşturmanın bir darbe operasyonu olduğunun adeta bir itirafı niteliğindeydi.
KANAATİNİ SOMUT DELİL YAPTI
Röportajda Can Dündar’ın “Bu iş sonunda Bilal üzerinden Erdoğan’a uzanacak mıydı gerçekten” sorusuna Kara şu yanıtı verdi:
“Bizim dosyamızda Bilal Erdoğan’la ilgili bariz bir şey yoktu. Biz polis fezlekelerine de yazmamıştık, Meclis’e gönderdiğimiz bilgi notuna da eklemedik, ama bence işin içindeydi Erdoğan…”
Celal Kara ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Rıza Sarraf, Abdullah Happani ile görüşmesinde Egemen Bağış’tan bahsederken ‘O beni 1 Numara’ya ulaştıracak’ diyor. Doğrudan ismi geçmediği için ve ‘1 Numara’ lafı muğlak kaldığı için onu bilgi notuna katmadık. Ben
bunu iddianamede irdeleyecektim. Başlığı hazırlamıştım.”
Açığa alınan Savcı Celal Kara’nın ‘darbe itirafı’ gibi açıklamalarına hukukçulardan da eleştiri geldi. İşte hukukçuların yorumları:
Bu açıklama bir iftira suçudur
Ceza hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu
“Bir savcının görevi kötüye kullanmasına Savcı Celal Kara’nın açıklamasından daha iyi bir örnek olamayacağını düşünüyorum. Bu açıklama alenen bir iftira suçudur. Delillerin olaylar ve kişilerle ilişkilendirilmesi esnasında elde kuvvetli ve makul şüpheler olması gerekli. Bir savcı bu bağlantıyı kurmadan kendi aklından ‘1 numara’ oluşturamaz. Diğer yandan madem böyle bir garip iddianame yazacaktın ‘ne diye bunu basına açıklıyorsun’ derler savcıya.”
Kumpasta rolü olmadığı yalan
Röportajda Celal Kara’nın tanıtıldığı bölümdeki “Balyoz davasında mahkemenin tensiple yakalama kararına bir üst mahkemede yapılan itirazın geçerli olmadığına dair kararı verdi” ifadelerin yanlışlığına dikkat çeken Av. Hüseyin Ersöz şunları söyledi:
“Celal Kara’nın geçmiş kumpas davalarında hiçbir rolünün olmadığını söylemek gerçeklerle örtüşmez. Balyoz davasında tutukluluğun devamı yönünde verdiği mütalaalar, 102 sanığın tutuklanması yönünde görüş bildirmesi yaşanan hukuksuzların bir parçası olduğunun en açık göstergesidir.”
Hukukta yeri, izahı yok
Emekli Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan:
“Savcı Celal Kara iddianamede 1 numaralı sanığın dönemin Başbakanı olduğunu iddia ediyorsa hangi suçla suçlayacaktı bunu da söylemesi gerekirdi. Bir savcı nasıl hemen böyle bir sonuca varabilir bunun hukukta yeri ve izahı yoktur. Elbette kişinin niyeti farklıysa bu açıklamada olduğu gibi olmaz denileni olur yapmaya da çalışır.”
Darbe girişimi ortaya çıkıyor
Emekli Başsavcı Reşat Petek:
“17 Aralık soruşturması ilk patlak verdiğinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, amaçlarının hükümeti devirmeye yönelik olduğunu açıkladı. Celal Kara’nın açıklamaları da Erdoğan’ın ifşa ettiği durumu doğrular niteliktedir. ‘Doğrudan ismi olmasaydı, tapelerde bilgi olmasaydı da iddianamede ismi geçecekti’ diyor. Bu korkunç bir ifşaat. CMK’da, ‘yeterli deliller varsa iddianamede isminden bahsedilir’ denir. Savcının izlenimi, kanaati ya da yorumla bunu söylemesi ve ‘iddianamede yer verecektim’ demesi, 17 Aralık’ın bir yolsuzluk soruşturması olmayıp sivil şahıslar üzerinden bakanlara, oradan da Erdoğan’a ulaşılarak hükümeti devirme operasyonunun bir parçası olduğunu gösteriyor. Olayın soruşturmadan öte hükümeti devirmeye yönelik bir girişim olduğunu ispatlıyor.
(AKŞAM)