Ardan Zentürk’ün sunduğu ‘Moderatör Gece’ programına İHH başkanı Bülent Yıldırım telefonla bağlandı. Bülent Yıldırım Hopa’daki saldırının perde arkasını anlattı.
İHH’nın meydanda iftar vereceğini yetkililerin bildiğini söyleyen Bülent Yıldırım, emniyet güçlerinin yapılan saldırıyı engellemediğini, sonradan edinilen bilgiye göre üst düzey emniyetçilerin paralel yapıyla ilişkili olduğu ortaya çıktığını söyledi. İHH mensubu şahısların evlerine de saldırı yapıldığını, fakat emniyetin buna karşı bir şey yapmadığını, savcının İHH mensubu şahısların ruhsatlı silahlarını aldığını belirten Yıldırım, sol kesimin kendileriyle bir sorunu olduğunu düşünmediği ifade etti.
Bülent Yıldırım şunları söyledi:
EMNİYET GÜÇLERİ SALDIRIYI ENGELLEMEDİ
“Arkadaşlarımız Hopa’ya gitmeden bir gün önce emniyete haber verildi. Oradaki yetkililere haber verildi. Ve meydanda tırımızın iftar vereceğini biliyorlardı. Birden 60-70 kişilik bir grup 12 kişilik ekibimize karşı saldırıya geçti. Ve ilk saldırıyı arkadaşlarımız püskürttü, kendilerini korudular. Fakat, ilginçtir; emniyet güçleri saldırıyı engellemediler. Tabi, memur arkadaşları söylemiyorum, zannediyorum amirlerinin verdiği bir karardı bu. Zaten bu konuda da şikayetçi olduk. Ve bu saldırılar yapılırken orada emniyetten tarafsız bir davranış gördük.
ÜST DÜZEY EMNİYETÇİLER O YAPIYLA İLİŞKİLİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Fakat bizim sonradan edindiğimiz bilgiler, oradaki üst düzey bir takım emniyetçilerin ne yazık ki son dönemlerde Sayın Başbakan’ın da söylemiş o yapıyla ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Umarım bu konuyla ilgili gerekli tedbirler alınacaktır.
SOL KESİMİN BİZİMLE DERDİ YOK
Orada 3-4 kişi var. Bu saldırıları yapanlar emniyet mensuplarıyla oturup yemek yiyebiliyorlar, çay içebiliyorlar. Bunlar ön kapıdan alınıyor, arka kapıdan bırakılıyorlar. Aslında bunların kimler olduğu, orada bu kışkırtmayı yapanların azınlık bir grup olduğu, insanları yönlendirdiği ortada. İşin doğrusunu isterseniz, sol kesimin bizimle çok fazla derdi olacağını düşünmüyorum. Çünkü hepimiz emperyalizme karşı bir mücadele veriyoruz. Mesela Avrupa’daki bütün sol kesimler bizimle beraber çalışabiliyorlar ve onlarla ortak paydalarda buluşabiliyoruz.
İHH’YI YALNIZLAŞTIRMAK İÇİN HER YAFTAYI YAPIYORLAR
Buradaki meselenin biraz daha farklı olduğunu düşünüyoruz. İsrail, İHH’yı yalnızlaştırmak için Türkiye’de kendi uzantılarını kullanıyor. Dikkat ederseniz, MİT tırıyla ilgili olay, İHH’ya yapılan baskın, el-Kaide baskını, bir taraftan bakıyorsunuz, bir kesim İHH’ya IŞİD’çi diyor, diğer bir kesim İHH’ya İrancı diyor. Yani her türlü yaftayı yapıyorlar.
EVLERİNE DE SALDIRDILAR
O saldırıdan sonra arkadaşlarımızın evlerine de saldırdılar. Ve emniyet hala bir şey yapmadı. Camı, çerçeveyi kırdılar. Arkadalaşlarımızın evini yakmaya kalktılar. Savcı gidiyor arkadaşlarımızın ruhsatlı silahlarını alıyor. Ve insanları savunmasız bırakıyor. İşin ilginç tarafı her iki taraf da aynı sülaleden. Ben şuna inanıyorum; bu gençlerin çoğu meseleyi bilmeden bu saldırının içerisinde oldular.
TÜRKİYE’Yİ KAOSA SÜRÜKLEMEK İSTEYEN BİR ÇOK İRADE VAR
Buradan herkese de şu çağrıda bulunuyorum; Türkiye’yi şuanda kaosa sürüklemek isteyen birçok irade var. Bu iradenin bu ülkede uzantıları var. O nedenle herkesin temkinli olması gerekiyor. Mesela oradan neden çekildik? Böyle bir oyunun herhangi bir aktörü olmak istemedik. Oradaki ekibimize çok fazla zarar veremeyince, işyerlerinin cam, çerçevesini kırdılar. Bu sefer halk bizden rica etti. Dediler ki; bunlar durmayacak, bize saldırıyı artıracaklar. Bunun üzerine arkadaşlarımıza dedik ki; oradan çekilelim. Burada kaos çıkarmak isteyenlere hiçbir zemin vermemiz gerekiyor.
BAZI MEDYA KURULUŞLARI SALDIRIYA SEVİNDİLER
Bu olaylar başladığında bir takım medya kuruluşları bize yapılan bu saldırıya sevinmişler gibi ne yazık ki manşetler attılar. Bu ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen ve kökü dışarıda olan emniyetin, yargının ve medyanın içerisinde olan bu güce de uyanık olmamız gerekiyor.”