Anasayfa / GENEL / Hızını alamayan “fahri danışman”ın darbe hezeyanı!
etyen-mahcupyan

Hızını alamayan “fahri danışman”ın darbe hezeyanı!

Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz’in “Milli iradeye darbe mi?” başlıklı yazısı şöyle:


Başbakan Ahmet Davutoğlu, görevi bırakma kararını kendisini genel başkan ve başbakan koltuğuna getiren parti içi mutabakatın, 29 Nisan’da gerçekleşen Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısında ortadan kalktığını görmesi üzerine aldığını, açıkladı. Davutoğlu 4 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeye, görevi bırakma kararıyla gitti.

Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti genel başkanlığına getirilirken izlenen usul ve yöntem ile görevi bırakma kararını almaya götüren usul ve yöntem arasında fark olduğu ileri sürülemez. Davutoğlu isminde mutabakata varan parti ve liderin kararı “vizyoner” bulunurken, bu mutabakatın ortadan kalkması üzerine Davutoğlu’nun görevi bırakması, “darbe” olarak değerlendirilemez.

Buna rağmen Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakma kararı, muhalefet cephesi tarafından “Darbe” olarak lanse edilmeye çalışılıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 4 Mayıs’ı, 28 Şubat postmodern darbesine benzetirken, paralel yapı da Davutoğlu’nun “Saray darbesi”ne maruz kaldığı yönünde yoğun bir propaganda sürdürüyor. Seçilmişlerin koluna kelepçe takmak için yargı darbesine girişen paralel örgüt, Davutoğlu’nun “milli iradeyi” temsil ettiğini, görevi bırakmasının “darbe” anlamına geldiğini yayıp duruyor. 

“Darbe” diyenler sadece muhalefet cephesinde yer almıyor elbette; AK Parti’ye yakın olan yazarlar arasında da 4 Mayıs’ı “darbe” olarak sunanlar ve değerlendirenler var. Hızını alamayan Başbakan’ın “Fahri danışmanı” ise 4 Mayıs’ı, Adnan Menderes’e karşı yapılan 27 Mayıs darbesine benzetti. Bazı kalemler de olayı “milli iradenin gaspı” olarak yorumluyor. 

“Darbe” yapıldığı iddia edilen Başbakan’ın adı açık açık söyleniyor lâkin darbeyi yapanın ismi bir türlü anlaşılamıyor. Bu ülkeye dair, yabancı biri dünkü gazetelerimizi okumaya kalksa, bazı köşe yazılarını okusa, 64. Hükümet’e karşı bir darbe olduğunu ancak darbeyi Atatürk’ün yaptığını düşünürdü herhalde. 

CHP, HDP, paralel örgüt ve bu merkezlere bağlı medya grupları açıkça “Saray darbesi” diyerek, kendilerince faili işaret ediyorlar. Ama bu tarafta ellerinde mendil, köşe başlarında gözyaşı dökenler nedense bir türlü sadede gelemiyorlar. Erdoğan’a kızıp -yaptıkları gazete ve dergilerden, yazdıkları köşelerinden- başkalarına yaylım ateşi açıyorlar.

AK Parti’ye yakın medyada açık veya örtülü “darbe” diyenlerin şu soruları da yanıtlaması gerekiyor: Milli iradeyi hangi parti ve lider temsil ediyor? Milletin haberi olmadan iradesi yer mi değiştirdi ki, AK Parti ve Cumhurbaşkanı “milli iradeye” darbe yapmış olsun? “Milli irade, fark ettirilmeden çalındı mı ki Davutoğlu’nun görevi bırakması milli iradeye darbe olsun?

(KURTULUŞ TAYİZ/AKŞAM)

MEDYAGUNDEM

kk-pkk

KK’nın FETÖ yürüyüşüne destek veren “milli medya” yazarları!

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “Pensilvanya’nın yoluna gül dökenler” başlıklı yazısı şöyle… Pentagon’un 15 Temmuz’da FETÖ’yü …

chp1

PKK’ya giden CHP TIR’ları!

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “PKK kantonlarına giden CHP TIR’ları” başlıklı yazısı şöyle… Haberi okuduğumda şaşırdım; …

kk4

KK’nın asıl derdi FETÖ’ye uygulanması gereken adaleti engellemek

Akşam gazetesinde Kurtuluş Tayiz’in “Kemal Bey’le el ele verenler” başlıklı yazısı şöyle… Star gazetesinden Ahmet …

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir