Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hizbullah’ın Esed’in yanında yer almasını eleştirdi. Bozdağ, “Çok açık, çok net buradan bir kez daha söylüyorum. Adını da Hizbullah’ın değiştirmesi lazım, hizbüşşeytan yapması lazım. Hem adınıza Hizbullah diyeceksiniz hem de tanımadığınız bilmediğiniz masum kadınları, çocukları yaşlıları öldürmek için harp ilan edeceksiniz. Böyle saçmalık olabilir mi? Böyle bir anlayış olabilir mi?” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hayrat Vakfı tarafından Ankara’da düzenlenen 6. Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam Sempozyumu’nda ‘İslam dünyasının problemleri ve çözüm yolları’ konulu konferansa katıldı. Hizbullah’ın Esed’in yanında yer alma kararını eleştiren Bozdağ, şunları söyledi: “Buradan söylüyorum. Sen ‘Esed’in yanında yer alıyorum’ diyorsun. Nereden gücü alıyorsun? Müslümanları öldürmek için, kendi kardeşini öldürmek için, kardeşlerine ölüm kusanların yanında yer aldığını söyleyenler, kendilerine İslam’dan Kuran’dan güç devşirmesinler. Müslümanları birbirine düşürmek isteyen, birbirine kırdırmak isteyen şeytandandır. Kimse kusura bakmasın. Çok açık, çok net buradan bir kez daha söylüyorum. Adını da Hizbullah’ın değiştirmesi lazım, hizbüşşeytan yapması lazım. Hem adınıza Hizbullah diyeceksiniz hem de tanımadığınız bilmediğiniz masum kadınları, çocukları yaşlıları öldürmek için harp ilan edeceksiniz. Böyle saçmalık olabilir mi? Böyle bir anlayış olabilir mi?”
“ESED’İN YAPTIĞI İLE FİRAVUN’UN YAPTIĞI ARASINDA NE FARK VAR?”
İslam dünyasında yaşanan siyasi kavgaların mezhepçilik çatısı altından yürütüldüğünü belirten Bozdağ, Suriye’de olanlara bakıldığında mezhepçilik kavgası çıkarmak isteyenlerin kol gezdiğini ve kol gezdirildiğini vurguladı. Firavun’un gördüğü bir rüya sonucu iktidarını elinden almaya çalışan küçük bir çocuğu öldürmeye çalıştığını hatırlatan Bozdağ, “Bu her dönemde vardır. Geçmişte Firavun’dur bugün başkasıdır. Şimdi Esed’in yaptığı ile Firavun’un yaptığı arasında ne fark var. Birileri şunu izah edebilir mi? Yüz bini aşkın insanı havadan, karadan ve denizden ölüm yağdır. Ondan sonra kendini Allah’ın emirlerine uyan insanı haklarına uyan biri olarak göster.” şeklinde konuştu.
“İRAN’IN VE MALİKİ’NİN DURDUĞU YERİ İYİ GÖRMESİ LAZIM”
Kur’an’dan ilham alamayanların İslam’a dair bir şey söyleyemeyeceklerinin altını çizen Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: “Bediüzzaman gibi Kuran’dan ilhamı alıp asrın idrakine bunu söyletebiliyorsak, o zaman işimizi doru yapıyoruz demektir. Mezhepçilik konusunu hepimizin iyi anlamamız lazım. İran’ın durduğu noktayı da iyi görmesi lazım, Maliki’nin de durduğu noktayı iyi görmesi lazım, Türkiye’yi de birilerinin çektiği noktayı hepimizin iyi görmesi lazım. İslam dünyasının içinde yakılmak istenen ateşleri de çok hepimizin iyi görmesi lazım. Bütün mezhepler sadece Kuran’ı ve sünneti anlama gayretlerinin somut örneğidir. Hiç biri Kur’an ve sünnet değildir. Bunlar rehberdir.” (Cihan)