MEDYAGUNDEM.COM- 25 yılını Gülen Cemaati’ne vakfeden ilahiyatçı Profesör Ahmet Keleş, cemaatin finans kaynak modeli olan himmetin nasıl toplandığını ve harcandığını gözyaşları içinde anlattı. Eşinin nişan yüzüğüne kadar cemaate bağışlayan Keleş, bu paralarla ABD’de seçim finansa ediliyor, bu Gayrettulah’a dokundu ifadelerini kullandı.
Keleş şunları söyledi:
“Orta Asya’da okullar açtı, Balkanlar’da 160 ülkede okullar böyle açıldı ve bu açılan okullar, bu hizmet bir anda önemli bir gelir kaynağı elde eder kontrol elde eder hale gelince Hoca Efendi’ye saraylar yapanlar devreye girdi. Hoca Efendi’ye villalar bağışlayanlar devreye girdi. Bu iş villa bağışlamaya değer hale geldi, saray yapmaya da değer hale geldi. Biz açken neredeydiniz. Talebeleri koyduğumuz evin altına sereceğimiz kilim yokken neredeydiniz? Kış geldiği zaman sobalara odun koyamadığımız günleri, öğrencilerle kahvaltı yapamadığımız günleri çok iyi biliyorum. Neredeydiniz o zaman? Köşk yapanlara sesleniyorum şimdi Samanyolu TV’de hükümete, Sayın Başbakan’a ağız dolusu küfürler sarf edenleri görünce kahroluyorum. Yere kapanıp diyorum biz bugünler için mi koşturmuştuk Ahmet Keleş bunun için mi Anadolu’yu adım adım gözyaşlarıyla sulamıştı? Şu ellerimde yüzük yok benim. Samanyolu’nu ilk açtığımız yıldı, ikide bir himmete ihtiyaçları olurdu, biz beşinci kattakiler biz ekstra himmet toplamak için çıktık .ben çeşitli vilayetlerde konuşmalar yapacaktım. bize hakikati anlatacak televizyon lazım, bizim televizyonumuz olmadan Allah’ın adını, Resullah’ın adını dünyaya nasıl duyuracağız diye konuşacaktım hadi gün bugündür ne verecekseniz verin diyecektim ben oraya boş gidemezdim. eşimin nişan yüzüğünü ve çocuklarımın kumbarasındaki parasını mendile sarıp masaya koydum. ben her şeyim budur, veriyorum demiştim. İşte böyle başladı, böyle gelişti, bugünlere gelindi. biz bir gün gelip bugünler unutulacak sonra o toplanan paralar, o gönül sevdalıların evlatlarının rızıkları ile vererek topladıkları paralarla siz gidip ABD’de seçim finanse edeceksiniz, işadamlarına şirin gözükeceksiniz, o gazetenin beriki televizyonun muhabirlere harcayacaksınız. Bu Gayretullah’a dokunmaz mı, işte dokundu bugünleri yaşıyoruz biz.”