MEDYAGÜNDEM- 24 Ocak 1993 yılında Ankara’da evinin önünde suikaste kurban giden usta gazeteci Uğur Mumcu, öldürülüşünün 20. yılında anılıyor.
Gerçek faillerinin asla ortaya çıkarılamadığı cinayet, özellikle yazarı olduğu Cumhuriyet tarafından yıllarca yanlış adresler hedef gösterilerek aydınlatılamadı. Gerçek katillerin bulunmasını engelleme işinde başta Cumhuriyet gazetesi ve Hürriyet büyük rol oynadı.
Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’nun yazdığı kitap gösterdi ki, katiller aslında hemen yanıbaşımızda. O katillerle Cumhuriyet gazetesi de, maalesef Mumcu ailesi de yan yana dizilip birbirlerini görmemiş.
Güldal Mumcu’nun kitabı Mumcu’nun katillerinin Cumhuriyet denilen gazetenin yıllarca hep yanlış adreslerde aradığının da adeta belgesi gibi.
Ama bu gerçeği merkez medyada haykıracak bir ses yok.
Cumhuriyet Mumcu’yu katledenlerin üzerini örtme görevini yürüttü yıllarca, ama 20 yıl sonra bunun için asla özür dilemedi.
Bırakın özrü, gerçeklerin ortaya çıkması için ezber bozup, gerçek katillerin peşine düşecek yayın da yapmadı.
Yıllarca hep timsah gözyaşı ile Uğur Mumcu anıldı.
Cumhuriyet’in elinin kirli olduğu Güldal Mumcu’nun kitabına gerçek anlamda sahip çıkmamasından da belli. Çünkü o kitapta Cumhuriyet gazetesine yönelik eleştiriler sarsıcı bir fotoğraf ortaya çıkarıyor.
Cumhuriyet’in nasıl kirli bir rolü olduğunu merak edenler, Güldal Mumcu’nun 2012 yılında piyasaya çıkan “İçimden Geçen Zaman” kitabını okusunlar.
Dolayısıyla Cumhuriyet’teki sahte Uğur Mumcu gözyaşları ve anmasını kimse yemiyor. Cumhuriyet artık kimseyi kandıramaz.
medyagundem.com