MEDYAGÜNDEM- Oysa iki laflarından biri “antiAmerikancı” ve “antiemperyalist” algısı yaratmaya dönüktür. Bakarsanız, memleketin en Amerikan düşmanı onlardır.
CHP, Oda TV, Aydınlık ve Ergenekon cephesi…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kürsülerden Ak Parti’yi “Amerikan uşağı” olmakla suçlar.
İşte son icraatı: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD Başkanı Barack Obama mektup yazdı, “CHP olarak ABD ile ortak çıkarlar zemininde iyi ilişkiler kurmak istiyoruz.” dedi. Kılıçdaroğlu bir de, “Türkiye’nin gelecekteki iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Amerika Birleşik Devletleri ve yönetiminizle karşılıklı saygı ve ortak değer ve çıkarlar zemininde sağlıklı ve güçlü iyi ilişkiler içinde olmayı arzulamaktayız.” diye ekledi.
Bu ne şimdi?
Bir haber daha:
ABD Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, Çankaya’daki konutunda Türkiye’de tutuklu gazetecilere ilişkin tamamen manipülatif ve dezenformasyon dolu rapora imza atan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Kurul Üyesi ve yazar Kati Marton onuruna bir resepsiyon verdi.
Resepsiyona çeşitli yayın organlarının temsilcileri ve CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Rıza Türmen, Sezgin Tanrıkulu katıldı.
Oda TV’den Barış Terkoğlu ile gazeteci Nedim Şener de fotoğraf karesine girdi.
Geçtiğimiz aylarda da aynı isimler yine Ricciardone ile birlikte poz sırasına girmişlerdi.
Oda TV’de her gün ABD’ye “küfredilir”, “antiAmerikancı” gibi roller kesilir, Ak Parti iktidarı “emperyalistlerin uşağı” olmakla suçlanır.
Peki bu fotoğraf ne?
Bu fotoğraf Türkiye’de kimin kim olduğnu ve nasıl bir oyun döndüğünü göstermeye yeterlidir.
“Çakma ulusalcılık” denilen sahtekarlığın göstergesidir.
Ricciardone için koşa koşa elçilik resepsiyonuna gidip, gururla fotoğraf çektirenlerin, Ak Parti’den kurtulmak için PKK’nın da, ABD’nin de, hatta şeytanın da “kucağına” hevesle koştuklarının resmidir.
medyagundem.com