Erdoğan, mücadeleyi seçti
24 Eylül 1998
Milliyet-Erdoğan’ın sonu
Sabah-Bir hışımla geldi geçti
Cumhuriyet-Erdoğan’ın siyasi yaşamı sona eriyor.
Radikal-Burası Türkiye
Akşam-Siyasi hayatı bitti.
Ve
Hürriyet- Muhtar bile olamaz.
Bu manşetlerin atıldığı adam 10.5 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı.
Şimdiye kadar girdiği 8 seçimi de kazandı. 3 genel seçim, 3 yerel seçim (biri RP) ve 2 referandum.
Her defasında engellendikçe, milletin desteğiyle sandıktan yara yara gelen adama ,’diktatör’ diyorlar.
Girdiği ilk serbest seçimde hezimete uğrayan tek partinin milli şefi İsmet İnönü’yü demokrasi simgesi, sandıktan başka dayanağı olmayan demokrasi şehidi Adnan Menderes’i de diktatör ilan etmişlerdi.
Recep Tayyip Erdoğan 29 Mart 1994 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu gün de aynı haberleri yapmışlardı, şimdi de meydanlarda aynı şeyleri seslendiriyorlar.
31 Mart 1994 Cumhuriyet, ‘Yobazlar kadınları hedef aldı’
7 Nisan 1994 Hürriyet, ‘Erdoğan şerefe kadeh kaldırmadı’
Gazeteci Bilal Çetin’in ‘Manşetlerin efendisi’ isimli kitabından aldım bunları. Daha fazla uzatma düşüncesinde de değilim.
O gün 29 Mart 1994. Bugün 6 Haziran 2013…
Kafa aynı kafa. Hedef aynı hedef.
AK Parti hayat tarzına müdahale ediyormuş? AK Parti 10.5 yıldır iktidarda. Kimin hayat tarzına müdahale oldu. Bu iddia ile eylem yapanların başörtülülere nasıl saldırdıkları ortada.
Yıllarca başörtülülerin okul kapılarından sokulmadığı, ikna odalarına alındığı, coplandıkları unutuldu mu?
Gezi parkı olayı işin makyaj çalışması.
Bugünkü gelişmeleri tek bir sebeple izah etmek yetersiz kalır ama bu siyasi projenin bir hedefi var, o da Başbakan Erdoğan’ın şahsı.
Çünkü onu sarstıkları zaman, arkasından her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlar.
Başbakan Erdoğan, ‘2 ay önceden kaos istihbaratını aldık’ dedi.
Kaosun amacı ne? 2014 sürecini Erdoğan’ın tanzim etmemesi.
Görünür sebep, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
2007’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaşananlar farklı bir şekilde sahneye konuldu.
O gün hedef, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı seçtirmesini engellemekti.
Bugün ise Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasının önünü kesmek.
O gün AK Parti’den koparılanlar, Erkan Mumcu’nun başkanlığında ANAP’ta toplanmıştı.
O gün Abdullatif Şener ön plana çıkarılmış, Deniz Baykal kendisini, ‘Cumhurbaşkanı adayı’ olarak önermişti.
Cumhuriyet mitingleri düzenlemiş, askeri kışkırtıp muhtıra verdirmiş ve nihayet hukuk cinayeti olan 367 kararının altına imza atmışlardı.
Şimdi yeni bir oyun içindeler.
Oyunda birinci perde – Kaos ortamı. Erdoğan’ı yönetemez hale getirmek.
İkinci perde – Fitne. O gün seçilmesini engellemek için her yola başvurdukları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan’ın arasını açmak.
Bunun için, ‘Ilımlı Cumhurbaşkanı-kavgacı Başbakan’ imajını oturtmaya çalışıyorlar.
ANAP’ta bu oyunu oynadılar. Özal’ın liderliği sarsıldığı andan itibaren, dört eğilimi birleştiren parti, 4 eğilimin birbirini yediği partiye dönüştü.
Şimdi de benzer bir oyun AK Parti üzerine oynanıyor. Muhalefetten umut kesildiği için, AK Parti’nin karışması, Gül-Erdoğan çekişmesi için çaba gösteriyorlar.
Bir dönemler Bülent Arınç’a, ‘Ben sizin dilinize düşecek kadar basit bir insan değilim’ diye hakaret eden Ertuğrul Özkök bugün methiyeler diziyor.
Ve müthiş bir söylem birliği var. CNN International’dan, Alman ZDF’ye, Rusya Devlet Başkanı Putin’den, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’a, Aydınlık’tan Halk TV’ye kadar bir söylem birliği var.
Bundan sonra AK Parti’nin sınavı başlıyor.
2007’de başlarına gelenler malum. ANAP’ın sonu da ortada.
AK Parti bu süreci, ‘çelikten bir irade’ ile aşacak.
1-Sabırla, soğukkanlılıkla ve siyasi akılla hareket edecek.
2-Tüm operasyonlar AK parti üzerinde döneceği için, parti, liderin etrafında kenetlenerek.
3-AK Parti mücadele ederek kazanacak. Şimdiye kadar AK Parti’ye hiçbir şey lütfedilmedi. Erdoğan, güçlü liderliği ile her şeyi söke söke aldı.
Uzlaşsın, zemini yumuşatsın diyenlere rağmen Erdoğan, tehlikeyi gördü ve tarihi karar anında mücadeleyi seçti.
Doğru olanı yaptı.
Çünkü hedef; Erdoğan’sız AK Parti ve AK Parti’siz Türkiye.
‘Muhtar bile olamaz’ diyen adamın önünde yeni bir mücadele dönemi açıldı.
ABDÜLKADİR SELVİ/YENİŞAFAK
Yazının orijinal sayfası için TIKLAYIN