1 Kasım günü sandıkta neyi oylayacağımı gazeteci Aslan Değirmenci çarpıcı bir yazıyla kaleme aldı. İşte “Yeni bir devrim ateşi” başlıklı yazısı…
Millet tarihi bir fırsat ile karşı karşıya. Yeni Türkiye yoluna hendek kazan, pusu kuran, mayın döşeyen, fitne eken tüm yapılarla hesaplaşmak için beklenen gün geldi. Kendi hırs ve emellerine ulaşmak için; terör, şantaj, tehdit ve kumpasla yol alanlara hesap sormak için sandıklar kuruldu. 1 Kasım günü sandıkta; değerleri pervasızca çiğneyen, barış maskesiyle kan döken, hizmet maskesiyle himmet uğruna kirli planlar yapan ve yüzyıldır bize ait olan ne varsa çatışan ideolojilerle baş başa kalacağız. Karanlık lobiler, ahtapot tipi derin örgütlenmeler, illegal çeteler, medya patronu kılığına girmiş baronlar, uluslar arası çıkar şebekeleri ve pirincimize sinsice karışanların hain beklentisini boşa çıkartmak için sandığımıza sahip çıkacağız. Sandıktan kaos, gerilim, çatışma, bölünme ve ayrılma çıkartmak isteyen tüm sihirbazlar, akrobatlar, toplum mühendisleri, ananasçılar, ajanlar ve millet düşmanlarına son sözümüzü söyleyeceğiz.
Gözlerinin içine bakacağız;
Eski Türkiye geri de kaldı diyeceğiz.
Oslo ve 7 Şubat’ı unutmadığımızı göstereceğiz.
Beşli Çete ve BÇG’nin yerini paralel yapının aldığını, bin yıl sürecek denilen 28 Şubat’ı 10 yılda sona erdirdiğimizi hatırlatıp, 1 Kasım’da yüzyıllık paralel planları yırtıp atacağımızı ilan edeceğiz.
Şebbihalar ile Reyhanlı saldırısını nasıl tezgâhladıklarını onlara hatırlatacağız, Roboski katliamı, Danıştay saldırısı ve Hrant Dink suikastının üst aklına “sıra size geliyor bekleyin” diyeceğiz.
Yine 1 Kasım günü; Gezi kalkışması ile meselenin ağaç değil meselenin darbeseverlerin değirmenine su taşımak olduğunu anladığımızı göstereceğiz. Gezi’den yeni bir 12 Eylül çıkartma peşinde olan ve yeni bir neo-liberal darbe yapmak için harekete geçen faiz lobisiyle hesaplaşmaya “Ben de varım” diyeceğiz.
17/25 Aralık Küresel operasyonu ile “bu topraklardan bir daha Selahattin Eyyubi çıkmasın” diye mücadele edenleri diz çöktüreceğiz, Eyyubi’nin miraslarına sonuna kadar sahip çıkacağız. Onun hedefi doğrultusunda soylu yürüyüşe katılmaktan geri durmayacağız.
Vesayete, karanlık suç örgütlenmelerine, tüm darbe girişimlerine karşı yapılan kararlı mücadeleyi 1 Kasım’da irademize sahip çıkarak destekleyeceğiz.
Hakkın ve hukukun korunması için, adaletin şaşmaz ilke olduğunu göstermek adına; yargı eliyle yapılan darbe teşebbüslerini tümüyle boşa çıkartacağız. Dün cuntadan brifing alarak 28 Şubat yargısını oluşturanlara, bugün Pensilvanya’dan talimat alarak 17 Aralık darbe yargısını kurmaya çalışanlara gereken cevabı sandıkta vereceğiz.
6/8 Ekim olaylarıyla vesayetçilere selam çakanları, Yasin Börü ve arkadaşlarını katledenleri, farklı düşünen herkesi bölgeden sürmeyi planlayanları, darbe için sokakları yakıp yıkanları, iç ve dış dinamiklerini, şiddet ve siyaset ilişkilerini gözler önüne serip, 1 Kasım’da “Kimseyi kandıramazsınız” diyeceğiz.
Alevi-Sunni çatışması ile Türkiye’yi Suriye’ye çevirmek isteyenleri, Kürt- Türk kavgası başlatarak Türkiye’yi Irak’a döndürmeyi hedefleyenleri de sandıkta yalnızlaştıracağız.
Suriye’de 300 bine yakın insanı katleden, Irak’ta 1 milyon kadını dul bırakan, Mısır’da seçilmiş cumhurbaşkanını indiren, İhvan-ı zincirleyen, Esma’yı katledenlerin karşısına çıkacağız.
Zulümlerle, Kudüs’ü Yahudileştirmek, Doğu Türkistan ve Somali’yi dinsizleştirmek isteyenlerin oyununu bozacağız. Budist Rahiplerin Burma’da ki vahşetlerine, Bangladeş’te kurulan istiklal mahkemelerine “dur” diyeceğiz.
Kürtleri, Kobani ve Rojova’da kirli emelleri için kurban eden, Kürtler üzerinden etnik siyaset yaparak Türkmen-Arap ve Kürtlerin ittifak kurmasını engelleyenlere de haddini bildireceğiz. Sınırlarını aşan, medeniyet buluşması için çırpınan yürekleri hedef alıp, algı operasyonlarıyla alaşağı etmek isteyen küresel emperyalistler ve tetikçileriyle tarihi bir hesaplaşma yaşayacağız. Bölgeye cansuyu olan yardımları taşıyanları yolundan edenlere de sandıkta son sözümüzü söyleyeceğiz.
Hazır mısınız?
Geleceğimize, değerlerimize, kardeşliğimize, hayallerimize, heyecanlarımıza, ideallerimize, umudumuza ve özgüvenimize yönelik yapılan saldırıları tümüyle boşa çıkartmak için sandıkta buluşuyoruz. Gerçek devrimin mimarı oluyoruz.
(ASLAN DEĞİRMENCİ/HABER 10)
İmam Gazalî der ki: Fitne zamanında düşmanın oku kimi gösteriyorsa hak ehli odur.