Vahdet Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Hüsnü Aktaş Misak dergisine yaptığı değerlendirmede, “Halkına silah çeken zorbalara itaat etmek şerefsizliktir” dedi.
Aktaş’ın yorumu şöyle:
(…)
TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ İHANET
Mısır’da General Abdulfettah El Sisi ve çetesinin; son bir yıldır devleti ele geçirmek ve darbe şartlarını oluşturmak için, bütün imkânlarını seferber ettiklerini söylemek mümkündür. İki gün önce bütün taraflara, uzlaşmaları için 48 saat süre tanıdıklarını ifade eden muhtırada “Yemin ederiz ki, Mısır ve onun halkını teröristlere, radikallere ve ahmaklara karşı savunmak için kanımızı çekinmeden feda ederiz.” diyerek, seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanı’na meydan okudular. Askeri bürokratların, Hıristiyan Kıptilerin ve keyiflerini kanun haline getirmekten zevk alan seküler aydınların koalisyonu; Mısır’ı karanlık bir tünele sürüklemekle kalmamış, tarihte görülmemiş bir ihanete de imza atmışlardır.
BUNUN HESABI SORULACAKTIR
General Abdulfettah El Sisi ve çetesi; mutaassıp bir Hırıstıyan olduğu bilinen Adil Mansur’u geçici cumhurbaşkanı ilan ederek ABD ve müttefiklerinin desteğini sağlamışlardır. Başta Suudi Arabistan olmak üzere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün gibi krallıkla yönetilen ülkelerin, Hıristiyan cumhurbaşkanı Adil Mansur’u tebrik etmeleri, yapılan ihanetin boyutunu ortaya koymaktadır. Halkına silah çeken zorbaları destekleyen ve Selefilik iddiasında bulunan Nur Partisi’nin yöneticileri, hangi efendilere bağlı olduklarını bütün dünyaya ilân etmişlerdir. General Abdulfettah El Sisi ve çetesi’nin yönetime el koyma bildirisi de, tıpkı bizde 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül’de kalıp halinde tekrarlanan “kardeş kavgasına son vermek ve düzeni sağlamak” gibi bir gerekçeye dayandırıldığı malûmdur. Bugünden itibaren Mısır’ı generallerden oluşan bir askerî konseyin; Anayasa’yı askıya aldıkları için, keyiflerine göre yöneteceklerini söylemek mümkündür. Yönetimini ele geçirir geçirmez, mutaassıp bir Hıristiyanı geçici Cumhurbaşkanı ilân eden silahlı zorbalar, halkının yüzde doksanı Müslüman olan Mısır halkına, önemli bir mesaj vermişlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki hiçbir savaş bir günde kazanılmaz veya kaybedilmez. Müslüman Mısır halkı, kendilerine ihanet eden silahlı zorbalara boyun eğecek kadar şerefsiz değildir. Mutlaka bunun hesabını soracaklardır.
(…)