Türkiye’ye ihanet ettikleri gerekçesiyle tutuklanan veya firar eden FETÖ üyelerini sahabeye benzeten Gülen, hezeyan dolu konuşmasında kendini de dolaylı olarak Peygamber ilan etti.
Paralel Devlet Yapılanması’nın 1 numarası Fethullah Gülen, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerine operasyon için kriptolu emir verdiği Herkül.org adlı site mahkeme tarafından kapatılınca, FETÖ’cü televizyonlardan birinin programında boy gösterdi.
Gülen, örgüt üyelerini sahabe olarak nitelendirip dolaylı olarak kendini de Peygamber ilan etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere devlet büyüklerine ve hükümete beddualar yağdıran Gülen, “Yakında onlara acıyacak duruma geleceksiniz. Bir yönüyle köksüz birer ağaç gibi devrilecekler” dedi.
BEDDUA DA ETTİ
FETÖ üyelerini sahabeye benzeten Gülen, “Allah, sahabenin yaptırdığını size yaptırtıyor. Sahabenin yaptığına karşı çıkanlar olsa olsa şeytanın çırakları olabilir. Zulüm ile abat olanın sonu berbat olur. Yakında onlara acıyacak duruma geleceksiniz. Bir yönüyle köksüz birer ağaç gibi devrilecekler. Bir bir devrilecek ve sizden yardım, medet, istiane bekliyor gibi acı acı yüzünüze bakacaklar. Esas haklarında ağlanacak birisi varsa onlardır” sözlerini sarf etti.
ÇILDIRDI
Gazeteciler Yazarlar Vakfı eski Başkanı Latif Erdoğan, Gülen’in, eskiden beri kendini peygamber gibi gösterdiğini ifade ederek diyerek şöyle konuştu: “Hizmet adını verdiği FETÖ, ilk başladığı günden itibaren sahabe ifadesini kullanıyor. Doğrudan o dönemde imana hizmet edildiğinden, kendisinin de Kur’an hizmeti yaptığının düşünülmesini istiyor. Bir de bu dönemi cahiliye dönemine benzeterek, o günkü sahabenin yaptığı vazifeyi bugün biz yapıyoruz diyerek kendini o konuma yerleştirmeye çalışıyor. Gülen’in kendisini konuşlandırdığı yer hep öyle olmuştur. Kendi egosunun bir resmidir bu.”
HEZEYAN İÇİNDE
Gülen’in en yakınındaki isimlerden D.Ü. İlahiyat Fak. Öğ. Üyesi Prof. Ahmet Keleş ise, Gülen’in kendisini İslam’ın doğuşunun ikinci dönemi gibi görmeye kadar işi vardırdığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Gülen eski vaazlarında da sıklıkla cemaat mensuplarından ikinci kutsiler diye bahsederdi. Birinci kutsiler Hazreti Peygamber’in sahabeleri, ikinci kutsiler de kendi sahabeleri olmuş oluyor. İslam’ın başlangıcında dinin temsilinde peygamberin konumu ne ise, kendisini de ikinci konuma koyuyor. Peygambere yüklenen anlamı kendine atfetmiş oluyor. Gülen’in kendini bu şekilde konumlandırması dinen sakıncalıdır. Böyle bir beğeni ifadesi ya da kendini konumlandırmanın kabul edilir yanı da yok. Kaldı ki Müslüman’ın başka bir Müslüman’a ‘Ağaç gibi devril’ diye beddua etmesi de yanlıştır.”
(STAR)