Kampüslerde yuvalanan ve bazı öğretim elemanları tarafından da korunan PKK’lı teröristleri geçtiğimiz Mart ayında düzenledikleri gösteriyle protesto eden bir öğrenciye Hacettepe Üniversitesi’nce ceza verildi. “Üniversitemizde PKK istemiyoruz! Apo’nun p..leri yıldıramaz bizleri” diye slogan atan öğrencinin PKK elebaşına yönelik tepkisi “kişinin şeref ve haysiyetine zarar verme” olarak değerlendirildi. Öğrenci Rektör Haluk Özen imzasıyla bir ay süreyle üniversiteden uzaklaştırıldı. Ceza daha sonra kınama cezasına çevrildi. Gerçek öğrenciler skandal karara tepki gösterdi.
ÜNİVERSİTE Mİ TERÖR YUVASI MI?
ODTÜ ve Boğaziçi gibi Hacettepe Üniversitesi de yıllardır Sıhhiye ve Beytepe kampüslerindeki siyasi hadise ve ‘öğrenci’ kavgalarıyla gündeme gelen üniversitelerden biri olarak tanınıyor. Türkiye’nin en ‘iyi’, daha doğrusu en yüksek puanla öğrenci alan üniversitelerinden Hacettepe, solcu ve laikçi basının ‘karşıt görüşlü’ dediği ‘terörist öğrenci ve öğretim elemanları’nın rahatça cirit attığı yerlerden. ‘Bilim’ üretmesi gereken üniversite, basın arşivlerine ne hikmetse ‘bilimsel başarıları’yla değil, PKK ve DHKP-C’li kadroların sık sık üniversitede eğitim almak isteyen öğrencilere düzenledikleri saldırılarla giriyor.
‘APO’NUN ŞEREF VE HAYSİYETİNİ ZEDELEDİNİZ’
Öğrenciye verilen cezanın en ilgi çekici kısmı ise, cezanın gerekçesi oldu. Rektör Prof. Dr. Haluk Özen’in imzasını taşıyan belgeye göre sloganı atan öğrenci, terörist başı Öcalan’ın “şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü ve yazılı eylem”de bulunmuş ve bu nedenle de uzaklaştırma cezası almıştı. Sloganı atan öğrencinin daha önce hiçbir vukuatı bulunmadığını belirleyen Rektör, uzaklaştırma cezasını ‘kınama’ cezasına çevirmeye karar vermişti. Belgenin ortaya çıkmasının ardından, rektör Haluk Özen ve üniversite yönetimine büyük tepki yağdı. Kamuoyu şimdi, Apo’nun şeref ve haysiyeti için bu kadar hassas davranan rektör ve yönetimin, üniversitedeki teröristler için de aynı hassasiyeti gösterip göstermeyeceğini merak ediyor.
GEZİ KALKIŞMASINDA İSYANA TEŞVİK
Prof Dr Haluk Özen, özünde sıkı bir Gezi direnişçisi ve ‘isyankâr’ olarak biliniyordu. Gezi kalkışması sırasında devleti ‘özgürlükleri şiddet kullanarak’ engellemekle suçlayan Özen’in söz konusu dönemde bir de bildiriye imza atarak “Biz Hacettepe Üniversitesi öğretim elemanları, en temel demokratik hak ve özgürlükleri şiddet kullanarak engellemeye yönelik iktidar anlayışının ülkemizde yaygınlaştırılmasına kararlılıkla karşı çıkıyoruz. Bu şiddete dayalı anlayış ve uygulamalar karşısında, ülkemizin her yanında, başta gençler ve kadınlar olmak üzere, temel insan haklarına sahip çıkan halkımızın ayağa kalkmasını destekliyoruz” dediği halkı isyana çağırdığı belirlenmişti.
ÜNİVERSİTEDE YASAKLAR FIRTINASI ESTİRDİ
Sosyal medyada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret eden paylaşımlar da yaptığı iddia edilen Özen, nihayetinde 2016 Ocak ayında Erdoğan tarafından seçimlerde birinci olduğu için rektör olarak atandı. Ve atanır atanmaz ilk işi de, “rektörlük kapısından öğrenci girişini engellemek”, “kampüs içinde otostopu yasaklamak” gibi yasakçı eylemler oldu. Ancak bu yasaklar arasında terör yandaşlarını engelleyecek hiçbir icraat yer almadı. FETÖ’cü rektör zamanında yuvalanan teröristler, Özen zamanında da şımarıklıklarına devam etti ve okuldaki öğrencilere kan kusturdu.
FETÖ’CÜ REKTÖR VE ÇETESİ AÇIĞA ALINDI
Hacettepe Üniversitesi’nin nasıl bu hâle geldiğinin sırrı ise, 15 Temmuz işgal girişiminden sonra maskelerini atıp gerçek yüzlerini gösteren FETÖ’cülere düzenlenen operasyonlarla ortaya çıktı. Üniversitede 2011 yılından 2016 başına kadar görev yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın eski bürokratlarından ve eski rektör Murat Tuncer, 40 kişilik çetesiyle birlikte FETÖ operasyonunda açığa alındı. Tuncer’in ayrıca 50 kişilik danışman çetesiyle üniversitede milyonlarca liralık vurgun yaptığı da belirlendi.
‘TERÖRİST KARDEŞLERE’ PARSELLEMİŞ
Hacettepe Üniversitesi’nde bütün terör örgütlerinin öğrencisinden öğretim elemanına kadar nasıl rahatça kadrolaştığı da, FETÖ ile PKK-DHKP/C’nin ‘kardeşlik’ bağının ortaya çıkmasıyla netleşti. Murat Tuncer’in yerine 2016 seçimlerinde birinci olan Haluk Özen, Ocak ayında yeni rektör olarak atandı. Özen’in rektör olması için canla başla çalışan ve atandıktan sonra resmen bayram ilan eden ulusalcılar ve Kemalistler’in sevinç çığlıkları ise, yeni rektörün nasıl bir yol izleyeceğinin ipuçlarını veriyordu.
PALA VE BIÇAKLARLA SALDIRI
Üniversite’deki en kanlı saldırılardan biri, ulusalcı ve Kemalistlerin büyük umutlar beslediği Özen zamanında yaşandı. Özen göreve geldikten 2 ay sonra, Mart 2016’da, Ülkücü olduğu iddia edilen iki öğrenci, ellerinde pala, sopa ve satırlar olan onlarca PKK’lının saldırısına uğradı. Saldırıda iki öğrenci de ağır yaralandı. Kafası kesilmek istenen öğrencilerden biri boynundan yaralanırken, her ikisinin de vücudunda ferin kesikler oluştu. Üstelik bu saldırı, rektörlüğün 17 Mart tarihli ‘toplantı ve gösteri yasağı’ndan 6 gün sonra yaşanmıştı ve güvenlik görevlileri de olaya çok fazla ‘karışamamıştı’.
‘ÜNİVERSİTE PKK İSTEMİYORUZ’ DİYENE CEZA
Bu kavgada satır ve palalarla saldırı düzenleyen öğrencilerin başına ne geldiğiyle ilgili, rektörlükten ceza alıp almadıkları bilinmiyor, ancak dün sosyal medyada ortaya çıkan bir ‘belge’, ‘burası kimin üniversitesi?’ dedirtti. Üzerinde ‘Gizli’ ibaresi bulunan belgeyle iddia edildiğine göre, Hacettepe Üniversitesi, aynı saldırıdan günler önce okuldaki PKK’lı teröristlere tepki gösteren ve “Üniversitemizde PKK istemiyoruz! Apo’nun p..leri yıldıramaz bizleri” sloganı atan bir öğrenciyi disipline sevk etmiş ve aylar süren yargılamanın ardından 22 Kasım’da öğrenci hakkında ‘1 ay okuldan uzaklaştırma cezası’ vermişti.
-YENİ SÖZ-
Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti.O Üniversitede devletin üniversitesi.Devlete isyan eden,terörist bir örgütü protesto eden bir öğrenciye ceza verilirmi.Bu nasıl bir anlayış anlamak mümkün değil.