Habertürk gazetesi yazarı Yavuz Semerci, bugünkü yazısında Filistinlileri aşağıladı, terörist konumuna düşürdü, İsrail’i eleştirmek yerine “İsrail neden bu kadar küstahlaşabiliyor” sorusunun anlamsız olduğunu yazdı.
Habertürk’in son dönemlerde Pensilvanya muhibliği yapan Kemalist Laikçi yazarı Yavuz Semerci, Türikiye’nin Gazze’deki katliam için yas ilan etmesi ile dalga geçtiği yazısında İsrail kutlu mutlu ve yüce bir ırk devletidir demediği kaldı.
Yazısında İsrail ne hakla başka ülkenin topraklarına girip yüzlerce kadın çocuk katlediyor sorusunın anlamsızlığını şu cümlelerle ifade ediyor:
“HAMAS adlı direniş örgütünün ülkeyi (Gazze’yi) felakete sürükleyen politikalarını göz ardı ederek sadece İsrail düşmanlığı üzerinden bölgeyi okumaya çalışmak siyaseten fayda üretir ama sonuç alma açısından pek bir faydası görülmemiştir şu ana kadar…”
“HAMAS, elinde silah olan yol yordam bilmez bir örgüt konumundadır. Başına bombalar yağdıracak bir devleti, sürekli rahatsız etmeyi varlık nedeni haline getirmiştir.”
Semerci, hızını alamıyor. İsrail’in terör devleti olduğunu dünya alemin haykırdığı bir ortamda İsraile küstah demek yerine veya İsrail nasıl bu denli küstahlaşabiliyor? diyemiyor.
Dili varmıyor.
Ne yapıyor peki?
Bu sorunun cevabının ne olması gerektiği dersini veriyor. Sanki Suriye’de olaylar yokken İsrail katliam yapamıyordu da şimdi şımarıklaşmış şeklinde kendince laf geveliyor; İsrail neden bu denli küstahlaşabiliyor? Cümlesini de tırnak içine almaya özen göstererek. Herhalde efendilerine “o cümle bana ait değil, onlar diyor, ben ise yorumluyorum, İsrail’in haklılığını satıraralarımda görebilirsiniz” demek istiyor.
Vicdanları bu, insanlıkları bu.
Ve bu kişi Kemalist laikçi olmasına rağmen son zamanlarda Gülen güzellemeleri yazıyor.
Esed’e ve Hizbullah’a, İran’a Suriye’de yüz binleri katletmesinden dolayı tek söz etmeyen bu kişi Filistin için onlara bel bağlamış pozları takınıyor.
Bunlar “katilin yanında mazlumu taşlar” sözünü doğrularcasına içlerindeki kini kibar cümlelerle ifade etmekte mahirdirler.
İşte o paragraf:
“İsrail nasıl bu denli küstahlaşabiliyor?”
sorusuna verilecek yanıtın içinde karşıt cephenin dağılması da yer almalı. Filistin’in en büyük destekçisi Suriye’nin eli kolu kırıldı. Amansız düşmanları Hizbullah, Suriye iç savaşına yoğunlaştı. Müslüman âlemi mezhep çatışmalarına gömüldü. İran bile aktif bir tavır almıyor. Bu bölünmüşlük belliyken, İsrail’in baskısını dünyaya anlatmanın yolu, onun acımasız yüzünü bir kez daha dünyaya göstermek midir? Halkını bombalarının muhatabı yapmayı kolaylaştırmak mıdır? Filistin halkı, haklı davasını savaşarak anlatacaksa, arkasına silahlı güç takmalı ve birlik olmalı. Yok bunu yapamıyorsa diplomatik kanalları zorlamalı ve barışçı çözümleri dayatmalı, hatta İsrail’de kendilerini desteklemeye hazır aydınları da yanlarına almalı… Çünkü bizimkilerin ya da Arap zenginlerinin keyfi yerinde ve tuzları kuru. Filistinliler, sadece atıp tutma, ağlama ve dua etmekte becerikli dostları olduğunu hatırlamalı. Bu becerikli dostları da başlarına bomba yağmasını engelleyemiyor maalesef. Özetle, yas tutmak yerine akıl gerek… Onu da kaybettik sonuçta…”
ABD dışişleri sözcüsü de son basın toplantısında Erdoğan’ın İsrail eleştirisinin Türkiye’nin itibarına zarar verdiğini küstahça ifade etmişti. ABD’li de adından Türk ve Müslüman olduğu anlaşılan bu kişi de itibarı İsrail dostluğunda görüyor demekki. Herkesin yeri belli olsun…
(HABER 10)